Deva Dump

1.1K 63 62
                                    

Tek bölümde Deva'yı büyütelim, biraz da hasret giderelim ya.

👼

Genç ve yakışıklı başrolümüz babasının karanlık işlerin başındaki o adam olduğunu elindeki dna testinden öğrenince, bakışlarını kameraya çevirdi. Onunla eş zamanlı nefesimi tutup Doruk'un elini kucağıma çekip sıktım heyecanla.

"O'ymuş babası!"

"tahmin etmiştim."

"hayır hep şu annesine iyi davranan sarışın sanıyorduk ya."

"bekle bi saniye."

Dizinin en heyecanlı yerinde beni kanepede bırakıp merdivenleri ikişer ikişer atlayarak yukarı çıktı. Onsuz devam mı etsem beklesem mi kargaşasında kaşlarımı çatıp bağladım kollarımı. Aynı hızla indiğinde hemen başlatıp çektim yanıma.
"kıpırdama şimdi babasıyla yüzleşecek."

"o şerefsizden hayır gelmez hayatım hiç heveslenme."

"ya belki sevdikleri olmadığı için kötüdür, iyi olur bekle bi!"

Başımı omzuna yaslayıp bacaklarımı da aralık dizlerinin arasına sallayınca soluksuz izleme modumdaydım. Bölümü bitirip yenisine geçtik direkt. Çarpıcı açılış sahnesi geçmişti ki beni üzerinden sıyırıp tekrar koştu yukarı. Deva'nın odasına bağlı diyafondan hışırtılar gelince diziyi durdurup bekledim.
"napıyorsun orda?"

"Deva'yı kontrol ediyorum."

"iyi de uyansa duyarız, değil mi?"

"tamam bi şeye baktım işte başlat sen."

"ağlasa ben de bakarım. Beni sorumsuz anne gibi hissettirme. Mışıl mışıl uyuyo çocuk."

"tamam dedim ya hayatım aç işte."

Ona sırtımı döner gibi yapsam da yaslanmaya devam edip izledik büyük yüzleşme ve kavga sahnelerini. Bu sefer Doruk yerine ben haklı çıktım ve baba, iyi biri olmaya başladı. Çocuğunun kaçırdığı doğum günleri için elinde kocaman bi pastayla kapısına dayandığında dirseğimle dürttüm hemen bizimkini.
"acıktım galiba."

"pastayı gördükten sonra ben de."

"olsa yeriz he."

"pasta mı?"

"olsa, yerdik yani."

"alıp gelsem mi?"

"yok beee. Abartmaya gerek yok."

Başını sallayıp önüne döndü ama bu kadar çabuk kabul etmesini beklemiyordum ki. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra döndüm hemen ona.
"ama olsa da yerdik!"

"anlaşıldı. Babalık kaçar"

Odaya gidip üzerini değiştirdikten sonra beni öpüp çıktı hemen evden. Ben de oğlumun yanına geçtim çünkü Doruk her ne kadar beni gölgede bıraksa da ben ilgili bi anneyim.
Şişme bulutlarla çevrili beşiği ellerimizle süslediğimiz duvarın dibinde, o da beşiğin içinde ufacık uyuyordu. Beşiğe vuran güneş yüzünden seyrek incecik saçları parlıyordu. Sallanan sandalyeyi başına çekip izlemeye başladım. Eldivenli ufak elini uyurken hep çenesinin altına atıyo. Sürekli poz verir gibi, izlemeye doyulmayan bi hal demek bu da tabi.
Uyansa da sevsem artık bekleyişlerim, ufak kıpırdanmaları, gözünü açıp da etrafa garip bakışlar atmasıyla birleşince ağlamadan yakalamak için kucakladım. Uykusunu alıp uyanıncaki keyifli hali beni müthiş eğlendiriyor. Minik gülücükler saçıyor, ufacık kollarını bacaklarını gererek esiyor ve daha neler. Yatağına vuran güneşin yanağını kızarttığını fark edince orayı öpmekten kaçınıp yatırdım kucağıma. Ben orayı kremlerken kapıdan kafasını uzattı Doruk.
"uyandın mı babacım?"

"Dakika Dakika" Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin