"Dakika Dakika"

Fourty-Two°1

Aybike'nin son ses kaydını dinlerken Doruk çıktıktan sonra saf gibi kalakalarak unutup yaktığım tavukların isini mutfaktan çıkarmaya çalışıyordum.
Perdeyi sıyırıp camı açarken telefonu elime aldım.

"ya diyorum ya Aybike, arayan numarayı silmiş. Hayır kim anlamadım ki! Gerçekten çıkacak mıydı, telefondan sonra mı çıktı onu bile anlamadım her şey çok hızlı gelişti."

Geç olmadan cevap gelince başlatıp bir yandan da hareket etmeye devam ettim.

"belki gün içinde morali bozuktur. Hemen panik yapma dur bakalım - ne? Bak berk yanımda ben bi arayıp ağzını arıyım mı diyor?"

Kömüre dönmüş tavuklara acıyla bakıp guruldayan karnını duymamazlıktan geldim.

"vallahi keyfi aşırı yerindeydi. Nebahat hanım ikimizi birden yemeğe çağırdı diye kutlama yapıyorduk hatta. Berk şimdi aramasın bu arada. Kendisi doğru zamanı bulur eminim..."

Bundan emindim. Gerçekten canını sıkan bir şey varsa kendi içinde halleder, gerekirse de benimle uygun vakitte konuşur.

"Neee! Nebahat hanım olayına sonra döneriz de. Berk 'in aklına bi fikir geldi. Şu sana asılan biri vardı hani. Doruk dövmüştü yine kavga etmiştiniz hatta"

Ah Ecevit... Olabilir mi?

"Aybike onun numarası kayıtlı ya. Ayrıca çocuk bırak aramayı yolda görünce korkup yönünü değiştiriyor dayağı yediğinden beri."

Bir sonraki ses kaydında berkle yan yana ecevit ve dayak yemesi ile dalga geçtiler tam 2 dakika.
Aklım dağılıyordu ki doruktan gelen mesajla ellerim titredi panikle.

-birkaç arkadaşıma rastladım. Geç gelirim.

Sıçtım. Bir şey var anlaşılan.

Doruk 'u aramaya karar vermeden hemen önce son ses kaydımı attım.

"birilerine rastladım geç gelcem diyo haberiniz olsun. Hiç güzel kelime de yok. Ben öldüm kesin siz selamı okutursunuz."

Şimdi 3 kere nefes alıyoruz. Aldık.
3 kere de ver.
Bi işe yaramadı ama olsun.

Aramaya tuşlayıp kulağıma götürürken tırnaklarımı kemirmeye başladım.

" alo? "

" Doruk? "

Hemen arka planı dinledim ama hiç de birileriyle havası yoktu.

" efendim? "

Sevgilim desene!

"birileriyle karşılaştım deyince... Ben ne kadar geç gelirsin mesela dedim? Gerçi bunu beklemiyordum."

Lütfen panikledin diye aklına gelen her şeyi söyleme asiye.

"Ne bekliyordun ki?"

Açıkçası şu an arkadan bir kız kıkırdayıp Doruk hadi seni bekliyoruz dese şaşırmazdım herhalde. Niye şaşırmazdım onu da bilmiyorum. Sanırım bu garip ana bir isim koymak hiç koyamamaktan daha kolay geliyordu.

"yok bir şey beklediğimden değil... Yani eve de yeni gelmiştin falan ya... Çıkmanı beklemiyordum. Şaşırdım yani.. O yüzden yoksa...."

O sustukça saçmalarken sesim git gide kısılıp boşlukta kayboldu. Keşke şu an içime su serpecek bir şey söylese. Herhangi bir şey. Güzelim mesela.

" anladım. Ben geç kalıcam sanırım. Sen bekleme yat. Görüşürüz...güzelim. "

Dedi işte! Duydunuz mu! Canı neye sıkkınsa yine de güzelim diyorsa altından kalkabileceğimiz mesajını çıkardım.
Diğer mevzular teferruat olmuştu.