Thirty-Four 🌟

3.4K 195 174
                                    


Bu bölümdeki her bir cümle defalarca düşünülerek yazıldı. Dolayısıyla lütfen bol bol yorumla düşüncelerinizi ve size hissettirdiklerini paylaşın ki amaçladığım hedeflere ulaşabilmiş miyiz göreyim! Sizin düşünceleriniz beni baya etkiliyor çünkü.
---

Karanlık ve yağmurlu yolculuğumuz devam ederken gerginlikten parmaklarımı çıtlatıp duruyordum. Aybike iyi mi, Doruk nerede ve ben nereye gidiyorum.

"pardon, nereye gidiyoruz acaba?"

"arkadaşınızı bıraktığım yere?"

"peki orası neresi?"

Bana cevap vermedi.bir an büyük bir tuzak gibi hissettim. Acaba Aybikeye şantaj yapıp beni mi çağırtmışlardı.

Of saçmalama asiye! Kim çağırtsın seni?

"peki.. Arkadaşım nasıldı?"

Adam omuz silkti sadece. Biraz onu inceleyince ürkütücü değil tam aksine sevecen duran bir adam olduğunu fark ettim. Neden bana cevap vermek yerine şüpheli davranıyordu ki.

Çakan şimşekle ortalık bembeyaz olunca gözlerimi yumdum. Gök gürültüsüne hazırdım ama yine de uğultu dört bir yanı sararken titredim.

Adam bana bakıp korkmuş ifademe babacan bir gülüşle bakınca belki de endişemin yersiz olduğunu düşündüm.gizemli davranmak yerine konuşsa gerilmeyebilirdim.
Ama böyle bir belirsizlik için şartlar korkutucuydu.
İyi olduğuna emin olmak için Aybike 'yi tekrar aradım.

"alo Aybike?"

"geldin mi?"

Az öncekinin aksine sesi oldukça canlıydı bu sefer.

"daha gelmedim ama..."

Şoföre doğru eğildim.

"ne kadar kaldı?"

"az kaldı kızım."

"ama az kalmış Aybike. Nasılsın?"

"az kalmış."

Fısıltıyla söylediği şeyi duymuştum.

"senin yanında biri mi var?"

Cidden tuzağa mı düşmüştüm.

"Aybike neler oluyor!"

"geldiğinde öğrenirsin."

Telefon suratıma kapatılınca oflayarak çantama tıktım. Doruk'tan da hala haber yoktu.bari sen yaz da endişelerim bir azalsın!
Araba sağa yanaşıp dururken şiddetli yağmurun altından dışarıyı görmeye çalıştım.

"burası mı?"

Başını salladı yine sadece.
Kapıyı aralayıp başımı uzattım.

"Abi doğru geldiğimizde emin miyiz ?"

Burayı daha önce görmemiştim ve gelirken nasıl korkutucu bir ortam beklediysem dışarıdan gayet zarif ve renkli görünen binayı garipsemiştim.

"doğru geldik kızım. Taksi ücreti ödendi.ayrıca bunu sana vermemi söylediler."

Söyledi-ler.

Gerçekten yanında birisi vardı demek ki.
Onu kaçırmışlar mıydı?
Arkaya uzatıp verdiği ufak zarfı açıp içindeki kağıdı çıkardım.

"asiye, merak etme. Aybike iyi. Gelmeni istediğimiz yere gel diye ufak bir oyundu.
Şimdi taksiden in ve Kapıdaki yönergeye ulaş."

Bir dakika bir dakika ne?

Bir cevap verir ümidiyle şoföre döndüm ama o benden daha meraklı bakışlarla beni süzüyordu.
Ne oyunu ya?

" iniyorum o zaman? "

"Dakika Dakika" Where stories live. Discover now