2. Kitap - 8. Bölüm: Burada Kalmalısınız

580 152 181
                                    

Multi: Rüzgar Karahan

~                

"Siz kimsiniz?"

Kadın gülümsedi. "Mina'nın annesi."

Kaşlarımı kaldırdım. Mina'nın annesi mi? İşte bunu beklemiyordum. Kadın bana bakarken ben ne yapmam gerektiğine karar vermeye çalışıyordum. Onunla gitmeli miydim?

Ben düşünürken kadın tekrar devam etti. "Berke de geliyor."

Kaşlarımı kaldırdım. "Berke mi? Bir şey oldu mu ona?"

Kadın bakışını sertleştirirken etrafa baktı.

"Arabaya geçer misin? Daha fazla tehlikede kalamayız."

Karşımdaki kadına baktım ve kararmı verip arkasındaki büyük arabaya doğru yürümeye başladım. Şoför arabadan inip kapıyı açtığında başta kadın, sonra ben arabaya bindim. Kadının karşısındaki yere otururken diğer kapo açılmış ve içeri Berke gitmişti. Beni görüp gülümsemeye çalışırken ben bu kadının kim olduğunu çözmeye çalışıyordum. Berke yanıma gelip yüzümü elleri arasına alırken konuşmaya başladı. "İyi misin?"

Başımı aşağı yukarı salladım ve gülümsedim. Berke ile beraber kadına dönerken, kadın karşımızda konuşmaya başladı.

"Mina nerede?"

Araba harekete geçerken, kaşlarımı kaldırıp güldüm. "Mina sizin umrunuzda mı?"

Kadın sert duruşundan ödün vermeden hafif gülümsedi. "Umrumda olmasa sizi bu adamların elinden almaya gelmezdim. Değil mi?"

Berke elimi tuttuktan sonra kadına bakarak konuşmaya başladı. "Kim bu adamlar? Ya da siz kimsiniz? Neden Mina'yı istiyorlar?"

Kadın derin bir nefes aldıktan sonra gözleri ben ve Berke arasında mekik dokurken ağzını araladı. "Ben Derya Karahan. Bir süre ikinizin de güvenliği için sizi konağımda misafir edeceğim. Oraya geçince konuşuruz. Mina nerede?"

Göz ucuyla Berke'ye baktıktan sonra kadına döndüm. "Arkadaşımızın yanında."

Derya Hanım başını aşağı yukarı sallarken devam ettim. "Bir şeyi merak ediyorum. Bebeğinizi nasıl bizim kim olduğumuzu bile bilmeden bırakabildiniz?"

Derya Hanım sert duruşundan ödün vermeden bir kez daha gülümsedi. "Sizin kim olduğunuzu biliyorum Duru. Bebeğimi ortalığa atacak biri olduğumu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz."

Kaşlarımı kaldırdım. "Bebeği sokakta bulduk. Pardon ama ne düşünmemizi bekliyorsunuz?"

"Bebeği sokağa bırakmadım. Sizin geldiğinizi fark edip çimenlerin üstüne koydum ve saklandım. Sizi zaten tanıyordum..." dedi ve bir süre sessiz kalıp devam etti. "...Yani elim ayağım uzun güvenilir olduğunuzu söylemişlerdi."

Derya Hanım gözlerini pencereye çevirirken devam etti. "Konağa geçince devam ederiz konuşmaya. Arkadaşınız bebeğe iyi bakabilir mi?"

Ben sessiz kalırken cevap veren Berke olmuştu. "Evet."

Berke'ye çevirdim gözlerimi. Berke bana gülümseyerek baktığında ben de gülümsemiştim ve elini daha sıkı tutmuştum. Bana iyi geliyordu.

Yine her zamanki gibi iki gün normal insanlar gibi duramamış ve bir bela daha bulmuştum. Bu artık huy oldu başıma bir şey gelmezse kıyamet yaklaşıyor demektir.

Yaklaşık on beş dakikanın ardından araba büyük bir konağa giriş yaptığında camdan dışarı bakıyordum. Koskocaman bir bahçesi olan konağın etrafında bir sürü adam ellerini arkalarında birleştirmiş 'hazır ol' duruşunda evi koruyorlardı. Konak da gerçekten büyüktü ve gösterişli bir görünüme sahipti. Babamın bana aldığı evden bile büyüktü burası.

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now