2. Kitap - 14. Bölüm: Engel Olacaklar

373 134 489
                                    

"Onsuz olamazdım ama onun zarar görmesine de dayanamazdım..."

Derya Hanım'ın söyledikleri ile ne diyeceğimi şaşırmıştım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Derya Hanım'ın söyledikleri ile ne diyeceğimi şaşırmıştım. Hani şarkıda da diyor ya, biz bize kurulmuş tuzak gibiyiz... Gerçekten öyleydik. İmkansız bir aşk gibi. Engellerle dolu bir aşk gibi. Her geçtiğimiz engelden sonra bir diğeri daha zor oluyordu. Daha zor va daha zor. Ne yapsak sonunda bir şey oluyordu yine. Ve hep daha kötüye gidiyordu. İmkansıza sürükleniyorduk.

Defne'nin koluma vurup bağırması ile afalladım. "DURU!"

Defne'ye döndüğümde Defne devam etti. "Nefes al!"

Defne'nin söylediği şeyden sonra gerçekten nefes almadığımı fark edip derin bir nefes aldım. O sırada Furkan konuşmaya başladı. "Kendinize gelin bi ya. Dağıldınız hemen bir kalkın kolay mı öyle?"

Furkan'a baktım. "Kadın biriniz ölür dedi Furkan. Biriniz ölür dedi."

Ben Furkan'a ağlamaklı bir tonla yanıt verirken Derya Hanım'ın söylediği şeyden sonra girdiğim odanın kapısı çaldı. Üçümüz de kapıya döndüğümüzde Derya Hanım içeri girdi. "Evet öyle dedim. Yalan mı söyleseydim? Gizleyemem sizden böyle bir şeyi. İki dünya arasındaki denge için gerekiyor bu. Başka çözümü yok."

Başımı sağa sola salladım. "Olmak zorunda. Bir çözümü olmak zorunda!"

Ben bağırırken Defne yanıma gelip omuzlarımdan tuttu. "Sakin ol Duru tamam vardır bir çözümü."

Başımı aşağı yukarı salladım. "Var bir çözümü evet. Olmak zorunda."

Derya Hanım başını sağa sola sallarken camdan dışarı bakıp sinirle Burak ve Arda ile konuştuğunu fark ettim. Dolan gözlerle ona bakmaya başladım. Onu bir kez daha kaybetmek istemiyordum. Yeni kavuşmuştuk. İstemiyordum ondan ayrılmayı.

Yutkundum. Derya Hanım'a döndüm. "Denge bozulursa ne olur?"

"Biriniz ölür... Gel Duru."

"Nereye?"

Derya Hanım odadan yavaşça çıkarken seslendi. "Berke'nin yanına."

Derya Hanım gözden kaybolurken camdan Berke'ye baktığımda onun da bana baktığını fark etmiştim. Üzgündü. Benim gibi o da çok üzgündü. Ama bir çözüm bulacaktık. İnanıyordum. Her şeyin bir çözümü vardır değil mi? Olmak zorunda işte zorunda!

Derya Hanım'ın arkasından bahçeye geldiğimde, Berke buruk bir gülümseme ile bana bakıyordu. Aynı şekilde gülümseyerek yanına gittim ve kollarımı açıp sıkı sıkı sarıldım. Berke de sıkıca bana sarılırken başımı omzuna dayadım. İkimiz de sessiz sessiz sadece sarılırken birbirimizi konuşmadan anlıyorduk. İkimiz de seviyorduk birbirimizi ve istemiyorduk bir kez daha ayrılmayı. Ama ikimiz de ne yapacağımızı bilmiyorduk. Çaresiz kalmıştık.

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now