18. Bölüm: Dayan Duru

1.8K 544 456
                                    

Duru'nun Ağzından

"Duru hadi kalk artık! Duru..."

Defne'nin sesiyle tek gözümü açarak ona baktığımda burada ne yaptığını anlamaya çalışıyordum. Eli ile omzumu tutmuş beni sallayarak konuşmaya devam ediyordu.

"Hadi be uykucu, Berke'nin neden su döktüğünü anlamak zor değil. Tam olarak sekiz dakikadır seni uyandırmaya çalışıyorum. Hadi kalk dün ne oldu anlat. Bizimkiler anlatmıyor meraktan öleceğim şimdi!"

Yatakta doğrulduğumda Defne'nin söylediği şeylerle birlikte düşüncelerime boğulmuştum yine. Dün ne olmuştu? Ben nasıl buraya gelmiştim? Neden hiçbir şey hatırlamıyordum?

Hafızamı zorlayıp hatırlamaya çalıştığımda dünden aklımda kalan görüntüler biraz biraz canlanmıştı gözümde. Bara gitmiştim, birini dövmüştüm, sonra... Sonra Berke ile İlayda'yı görmüştüm, dans ediyorlardı. Yani Berke pek dans ediyor gibi görünmüyordu ama İlayda ile beraberdi sonuçta. Beni götürmeyip onu götürmüştü yanında. 

Hatırladığım bu şeyle moralim bozulunca daha sonrasında içki içtiğimi hatırlamıştım. Bu yüzden hiçbir şeyi hatırlamıyordum. Peki buraya nasıl gelmiştim? Berke getirmiş olamazdı değil mi?

Görüntüler yavaş yavaş aklıma gelirken, barmenle olan konuşmamızı hatırladım. Berke'ye aşık olduğumu anlatmıştım barmene. Daha kendime bile söyleyememişken neden bir barmene bunu söylemiştim ki? Ah, rezil olmuşumdur barmene kesin!

Hafızamı biraz daha zorlayıp devamını hatırlamaya çalıştım ama kalanı yoktu. Devamı yoktu. Sonra buradaydım işte. Ne yaptığını hatırlamamak ne kadar da iğrenç bir duyguymuş. Neden içki içtim ki? Kendimi tutmam gerekirdi. Umarım saçma bir şey yapmamışımdır diye içimden geçirirken, Defne de yatağıma gelip bağdaş kurarak oturduğunda ona bakmaya başlamıştım.

"Hadi anlat anlat okula gelmeni bekleyemedim düşün yani o derece." dediğinde gülümseyerek ağzımı araladım. Acı bir gülümsemeyle...

"Ben tam olarak hatırlamıyorum."

Defne gözlerini devirdikten sonra gülmeye başladı.

"Onu biliyorum. Sarhoşmuşsun. O kadarını da bileyim değil mi? Sen hatırladığın kadarını anlat. Gerisini öğreniriz bir şekilde." dediğinde ben de onun gibi yatakta doğrulduktan sonra bağdaş kurup konuşmaya başladım.

"Bunu Berke mi söyledi?" diye sorduğumda başını aşağı yukarı salladı.

"Evet, hadi anlat sen çabuk." dediğinde anlatmaya başladım.

"Bara gittim ben. Girdiğim gibi biri geldi, sapık sapık konuştu. Dövdüm çok azıcık, sonra o yere düşünce içeri girdim. Orada Berke ile İlayda'yı gördüm, beraberlerdi... He bir de Mete ve Burak da oturuyorlardı başka bir yerde... Sonra ben içki içmişim. Kalanı yok..."

Barmene, Berke'ye aşık olduğumu söylediğimi tabiki Defne'ye söylemeyecektim. Ona söylersem, Berke'ye söylerdi. Buna ise henüz hazır olduğumu sanmıyordum.

Dün yüzleşmiştim gerçekle. Berke'yi sevdiğimi anlamıştım. İlk defa bir erkeği, benden başka bir kızla görünce canım yanmıştı. Bu sevmek değil de neydi peki? Ben Berke'yi seviyordum. O beni seviyor muydu, bilmesem de ben onu seviyordum. Bu gerçekle yüzleşmek, kendime bunu söyleyebilmek beni rahatlatmıştı. Hayatımdaki soru işaretlerinden biri gitmişti en azından.

Defne düşünceli düşünceli bakarken, bu sefer soru soran bendim.

"Beni buraya Berke mi getirmiş? Barda ne olduğunu neden anlatmıyorlarmış?"

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now