2. Kitap - 12. Bölüm: Gidiyoruz

563 140 956
                                    

Herkese merhaba aşkolaaar!^^
Bölümümüze hoşgeldiniiiz. Aşağıdaki elbiseyi bölümü okuduğunuzda anlarsınız. Okurkenki heyecanı bölmek istemediğim için üste bıraktım. Şimdiii bölümümüzü okumaya geçebilirsiniiiz! İyi okumalar^^

 Şimdiii bölümümüzü okumaya geçebilirsiniiiz! İyi okumalar^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Duru'nun Ağzından

"Ya ama ben de geleceğim söyleyeyim beni de ışınlasınlar olmaz mı?"

Dosyaları dolabıma yerleştirirken Mete'ye cevap verdim. "Biz bile nereye gideceğimizi bilmiyoruz kankasum. Nerden çıktı şimdi onu da bilmiyorum ki yine bulduk belayı."

Mete dudağını büzerken devam etti. "Siz Berke'yle oldunuz mu başınıza bir şey geliyor kız biri size büyü yapmış bak şuraya da yazdım. Of ama ben sıkılırım. Defo Furkan'la gezer kesin. Burko'ya desem gel gidip gezelim kılını kıpırdamaz üşengeç zaten. Ne yapacam ben sensiz ama olmaz ki."

Gülümseyip Mete'nin yanına gittim ve arkadan sarıldım. "Belki erken döneriz kankasum merak etme ben hep arayacağım seni."

Mete bana dönüp sarılırken devam etti. "Söz ver kankasum."

"Söz."

"Ben de şirkette Tekin'le uğraşırım siz gelene kadar napayım?"

Güldüm. Mete'den uzaklaşırken masama geri dönüp diğer dosyalarla ilgilenmeye devam ettim. Bugün gidecektik ve şirketteki işleri nasıl devam ettireceğim konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Savaş ve Nisa ile konuşmuş ve dedemin hasta olduğunu, onun yanına gitmem gerektiğini söylemiştim. Olmayan dedem. O da şirketi merak etmememi söylemişti. Onlara yalan söylemiştim ama ne deseydim? Anahtar vatandaşlar olarak toplanıp bilmediğimiz yerlere ışınlanıp anahtar aramaya gidecez mi deseydim? Öyle deseydim Savaş benim kafayı üşüttüğümü düşünüp şirketi bırakıp giderdi ben de şirketi bırakmış olurdum şirket de batmış olurdu. Toplu batma.

Bir kaç günlük işleri erkenden halletmiş, toplantıları Nisa ile birlikte ertelemiştik. Nereye gideceğimizi bilmediğimden yanıma bir kaç parça eşya almıştım. Derya Hanım ne kadar kalacağımızı bilmediğini söylemişti. Bu süre uzun bir süre de olabilirdi, kısa bir süre de olabilirdi. Eğer anahtarlardan birini bile bulamazsak, çabalarımız boşunaymış. Yani bu da demek oluyor ki İlayda ile çıkarlarımız doğrultusunda bir süre iş birliği yapmamız gerekecek. Bu durumdan ne kadar rahatsız olsam da mecburdum. Tek temennim uzun sürmemesiydi. Bir an önce anahtarları bulup sakin hayatıma devam etmek istiyordum.

Berke ile bir buçuk yıl sonra yeniden karşılaşmıştık. Şimdi beraberdik ama aslında değildik de. Daha hiç birlikte olamamıştık ki. Tam kavuştuk derken, yine gelmişti başımıza bir şey.

Eşyaları masamda düzeltirken kapım çalmış ve benim 'gel' komutumla Nisa içeri girmişti.

"Duru Hanım sizin yokluğunuzda olan tüm toplantıların tarihi ertelendi. Çizimlere devam ediliyor size mail olarak ilerlemeleri bizzat ben aktaracağım. Defile sonrası bizimle çalışmak isteyenlerin sayısında da bir hayli artış var. Bazıları ile bir hafta sonra görüşmemiz var yetişirsiniz değil mi?"

Güzel Güçlü SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin