25. Bölüm: Söz

1.4K 383 556
                                    

"Duru

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Duru... Geldik hadi kalk... Duru..."

Berke'nin sesi ile gözlerim yavaş yavaş açılırken, kendimi Berke'ye sarılır vaziyette bulmuştum. Uyku mahmurluğu ile gülümseyerek gözüm yarı açık Berke'ye bakarken, Berke'nin de gülümsediğini görebiliyordum. Yavaş yavaş kendime gelirken, gülümsemeyi bırakıp yerimde doğrulmuştum. Berke'ye sarıldığım için istemsizce utanırken Berke'nin yüzüne tam bakamasam da normal davranmaya çalışıyordum. Defne'nin sesi ile arkama bakmaya başlamıştım.

"Duru gel bak burası çok güzel!" dediğinde gülümseyerek ayağa kalkmıştım. Benim ayağa kalkmamla Berke de ayağa kalkmış ve geçebilmem için yol vermişti. Arabadan indiğimde ormanlık bir alana geldiğimizi fark ettim. Dalga sesleri kuş sesleri ile karışıyordu ve çok huzurlu bir ortamdı. Ben etrafa bakarken, gözlerim Aleyna ve İlayda'yı bulduğunda gözlerimi devirmiştim.

İlayda da bizi kaçırmaya çalışanlardandı. Alex her ne yaptıysa, bu İlayda'nın bana olan davranışlarını değiştirecek miydi? İlayda da onlardandı ve İlayda hâlâ buradaysa, bu tehlikenin geçmemiş olabileceği anlamına da geliyordu.

Ben kafamdaki çelişkiden dolayı kaşlarımı çatarken, Berke ile Burak çantalarımızı otobüsten indiriyorlardı. Çantamı Burak'ın elinden aldıktan sonra teşekkür edip diğerlerine de elimle gel işareti yaptıktan sonra ağzımı araladım.

"Hadi gelin!"

Ben koşar adım heyecanlı bir şekilde çadırların kurulacağını tahmin ettiğim alana doğru ilerlerken, Defne yanımdaydı ve diğerleri arkamızdan geliyorlardı. Herkesin toplanmış olduğu alana vardığımızda Fatma Hoca ağzını aralamıştı.

"Gençler! Şimdi herkes yerdeki puflara otursun, görev dağılımı yapacağız. İkili gruplar oluşturacağız. İsimleri herkes geldiğinde teker teker sayacağım. Şimdi oturabilirsiniz."

Ben yerdeki puflara bakarken, Defne puflardan birine oturmuştu bile. Mete ve Berke Defne'nin iki yanına oturduklarında ben Berke'nin yanına, Furkan da benim yanıma geçmişti. Burak da Mete'nin yanına geçerken, neredeyse tüm öğrenciler puflardaki yerlerini almışlardı. Kalabalık bir ortam oluşurken Semih Hoca ağzını aralamıştı.

"Şimdi ilk olarak, ikili grupları oluşturuyoruz. Odun toplayacaksınız, ateş yakacaksınız, çadır kuracaksınız vesaire. Her ikiliye bir görev düşecek. İsmini söylediğim herkes ayağa kalksın. İlk ikili Ali ile Orhan." dediğinde iki kişi ayağa kalkmış ve birbirlerine kötü kötü bakmaya başlamışlardı. Esmer olan Semih Hoca'ya bakarak sitemle konuşmaya başladığında herkes onları izliyordu.

"Hocam ya ben bununla eş olmam. Neden herkesin eşi insan, benimki hayvan? Haksızlık ama bu!" dediğinde herkes gülmeye başlamıştı. Semih Hoca ona bakarak konuşurken, onlar hâlâ öfkeli bakışlarını birbirlerine yolluyorlardı.

"Ali herkese soramazdık kimle eş olmak istiyorsunuz diye. Oturun şimdi ve bir daha arkadaşına öyle hitap etme." dediğinde isminin Ali olduğunu öğrendiğim çocuk oflayarak tekrar yerine oturmuştu. O sırada Semih Hoca tekrar ağzını aralamıştı.

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now