2. Kitap - 3. Bölüm: Birleştirme Çabaları

634 145 208
                                    

Keşke her istediğimde sarılabileceğim kadar yakın olsaydı bana...

~                

Bizi binalara bakmamız için götürecek olan araba geldiğinde ikimiz de arkaya binmiştik. İkimiz de arabanın sağına ve soluna oturmuştuk ve ortamız boş kalmıştı. Telefonumun çalması ile elimi telefonuma götürdüm. Arayan bir numaraydı. Alt dudağımı uzatıp telefonu açtım.

"Alo, buyrun?"

"Duru? Yoksa numaramı kaydetmedin mi?"

Sesin Savaş'a ait olduğunu anlayıp devam ettim.

"Hayır, kaydetmedim. Sen benimkini nerden buldun... diyeceğim ama, şirkettekiler benimle ilgili ne varsa zaten sana söylüyorlar."

Savaş güldü. "Ay neyse ben sana şeyi haber verecektim. Haberlere düşmüşüz."

Dilimden şaşkınlık nidaları düşünürken göz ucuyla Berke'ye baktım. Bana bakıyordu.

"Ne haberi ya? Nasıl düşmüşüz?"

"Spor salonundayken biri çekmiş."

Elimi alnıma koydum. "Tamam ben seni sonra ararım Savaş." deyip kapattım telefonu. Telefondan gündeme bakacakken Berke'nin sesi ile ona döndüm.

"Savaş kim?"

Kaşlarımı kaldırdım. "Sana ne?"

Telefondan gündeme baktığımda bir numarada bizim olduğumuzu gördüm. Sıkıntılı bir şekilde oflarken habere tıkladım. Bir fotoğraf Savaş'ın bana yaklaşıp konuşurken çekilmiş, diğeri ise beni ayağımdan tutup düşürmeye çalışırken. Yazan yazıyı görünce gözlerimi devirdim. Ünlü genç tasarımcı Duru Gürsoy ve yeni ortağı Savaş Karadağ arasında yeni bir aşk mı doğuyor... Hay ben sizin yapacağınız işe...

Sinirle telefonu kapatırken Berke'nin telefonu çalmıştı. Göz ucuyla telefona bakmaya çalıştığımda ekranda Öykü yazısını gördüm. Öykü mü? O kim ya? Berke telefonu açtı.

"Alo... Ne?! Kızım saçmalama yapma sakın öyle bir şey!..." dedi ve bir süre dinledi. "Hayır bak sakın hayatın biter hapse girersin sakın yapma öyle bir şey... Öykü dur kapatma!" derken Berke telefonun ekranına bakıp telefonun kapatıldığını görmüş ve telefonu yanına bırakıp sesli bir şekilde nefesini dışarı bırakmıştı. Bu kız kimdi şimdi? Berke ile samimi miydiler acaba? Ay sana ne kızım sen Savaş konusunda o sana 'Savaş kim' dediğinde sana ne demesini biliyorsun ama.

Gözlerimi devirdim. O beni bıraktı ama sonuçta o yüzden sana ne diye bir cevap vermem gayet normal. Değil mi? Yaklaşık yirmi beş dakikalık bir yolun ardından mekanlardan birine varmıştık.

Defne'nin Ağzından

"Gelin gelin planı anlatıyorum." dedim ve Furkan, Mete ve Burak'ın ortasına geçip konuşmaya başladım.

"Bugün Nisa ile konuştum. Duru ile Berke'nin mekan bakmaya gideceğini söyledi. Planımız şu. Onların girdiği bir depo veya binanın kapısını kilitleyeceğiz ve ikisi orada kalacaklar. Böylece birbirleri ile konuşmak zorunda kalacaklar. Nasıl plan?"

Mete ayağa kalkıp yavaş hareketlerle başını sağa sola salladı. "Berbat bir plan. Neden? Çünkü Duru neden beni bıraktın diyecek Berke'ye, Berke cevap veremeyecek, Duru onu dövecek, Berke ölecek, Berke ölünce Duru acısına dayanamayıp kendini öldürecek toplu cenaze. Mutsuz son."

Burak Mete'nin kafasına vurdu. "Lan ne saçmalıyorsun boş boş konuşma." dedi ve bana döndü. "Bence yapalım. Çünkü bunlara kalsa ikisi de birbirinden inat zaten. Ama Berke ona açıklayabilir mi orasını bilmem."

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now