ULTRA SÜPER YAKIŞIKLI

55 9 1
                                    

Ertesi gün sabahı herkes hazırlanmış bir şekilde sınıfta bekliyordu. Kevın huzursuz bir şekilde sürekli ayağını yere vuruyor, sırayı sallıyor ve "Off, puf" şeklinde söylenip duruyordu. Lisa 13 dakikadır süren bu duruma daha fazla dayanamadı ve "Kevın artık söylenmeyi ve sırayı sallamayı keser misin!" diye çıkıştı. Kevın Lisa'nın tepkisine şaşırırken "Afedersin. Fark etmedim." dedi.

"Jack will'den neden bu kadar çok nefret ettiğini bir türlü anlayamıyorum. Seni bu kadar delirtecek ne yapmış olabilir ki?"

"Jack will yüzünden olduğunu nerden biliyorsun?"

"Güne soğuk şakalarından biriyle başlamadın da ondan." dedi Lisa.

"Afedersiniz hanımefendi ama benim şakalarım asla soğuk değildir. Alındım, gücendim." dedi Kevın ve Lisa kıkırdayarak "Galiba geri döndün he?" dedi. Kevın gülümseyerek "Şakalarım soğuk değil ama." dedi. Lisa "Pekala, belki birazcık soğuk olabilirler. Ama alıştık artık." dediğinde Kevın küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzdü. İkisi de güldüğü sırada sınıf kapısı açıldı ve içeri Jack will girdi.

Kevın bunu fark ettiğinde yüzü ifadesizleşti ve Jack will ile bakışmaya başladılar. Jack will orta sıradan Lisa'ların bir ön sırasına oturdu ve sırıtarak Lisa ve Kevın'a bakmaya başladı. Lisa bundan rahatsız olduğu sırada bayan Rena sınıfa girdi ve ders başladı. Ders sırasında Lisa'nın gözü Kevın'a kaydığında Kevın telefonu ile birine mesaj atıyordu. Lisa Jack wille baktı ve onun da telefonunun açık olduğunu gördü. Ne yani? Kevın ve Jack will mesajlaşıyorlar mıydı?

Teneffüs sırasında Lisa Amy'nin yanına gitti ve "Amy sormam gereken bişey var." dedi. Amy "Tabi, sor." dediğinde "Ders sırasında kulaklıkların olmadığında diğer insanların düşüncelerinin hepsini bir arada duyabiliyor musun?" diye sordu.

"Şey... Evet ama hepsini değil, bazılarını tek. Göz göze geldiklerim veya aklımdan geçen kişilerin düşüncelerini duyabilirim. Neden sordun?"

"Merak ettim sadece. Peki ya ders sırasında garip bir düşünce duydun mu?"

"Aslında... Evet bir şeyler duydum sayılır. Sanırım yeni gelenlerden biriydi. ~Ya o hala gerçekten beni seviyorsa?~ diye bir şeyler geçiriyordu aklından. Ama kimden bahsettiğini bilmiyorum."

"O Jack will miydi? Sarı saçlı olan?"

"Orta sıraya oturan çocuk. Artık adı her neyse."

"Peki Amy teşekkürler." dedi ve yerine geçip oturdu Lisa. Kevın telefonu masanın üzerine koymuş ve odaklanmış bir şekilde bir şeyler düşünüyordu.

°°Eğer gerçekten Jack will ile mesajlaşıyorsa Jack will'in bahsettiği kişiden konuşuyorlardı demek. Kevın ve Jack will'in arasındaki gerginliğin sebebini öğrenmenin tek yolu zaten biliyormuş gibi yapmak.°° diye düşündü Lisa.

Sonra göz ucuyla Kevın'a bakıp "Bence hayır. Onu sevmiyor." dedi. Kevın şaşkın bir şekilde bakıp "Sen... beni duydun mu?" diye sordu.

"Evet. Kafana çok takıyorsun." dedi yine.

"Bekle sen... Sen ne zamandan beri beni dinliyordun?" diye sordu Kevın.

"Bir süredir. Jack will ile tartışıyordunuz değil mi?" dedi Lisa göz ucuyla telefona bakarken. Kevın sırıttı ve "Lisa. Konuyu öğrenmek için beni kandırmaya çalıştığının farkındayım. Eğer gerçekten beni dinliyor olsaydın sen-" Kevın durdu ve konuşmaya başka bir cümleden devam etti; "Aşağı inelim mi?".

"Az önce söylediğin şeye neden devam etmedin? Ben ne?" diye sordu Lisa.

Kevın ayağa kalktı ve "Aşağı iniyorum." dedi Lisa'yı duymuyor gibi. Kevın kapıya doğru gidiyorken Lisa arkasından "Cevap ver Kevın! Ben ne?" diye seslendi ama Kevın hiç bozmadan kapıdan çıktı. Sınıfta kimse kalmamıştı ve Lisa da oturduğu yerde sinirle bekledi.

YAZ KAMPIWhere stories live. Discover now