Flash Bellek

72 11 0
                                    

"Evet. Doğru ya. Bana da söylemişti. Unutmuşum." diyen Kevın'a şaşkın şaşkın baktım. Az önce beni kurtarmıştı resmen. Ama bunun arkasından bir şey çıkacağına emindim.

"Bilgisayar düzeldikten sonra aramana yardım edebilirim istersen Lisa. Sonuçta küçük bir çocuğun ailesi söz konusu. Değil mi?" dediğinde bu sözlerin arkasında kesinlikle bir şey olduğunu anlamıştım. Bunu anlamama sırıtması da yardımcı oluyordu.

"Evet. Tabi. Elbette." dedim.

"Harika. Yemekten sonra güncellemeyi başlatırım." dedi.

"Hemen yapamaz mısın?"

"Henüz öğle yemeği bile yemedim ve üzgünüm ama ben bir robot değilim." dedi. İç çekip "Peki." dedim. Bilgisayarı kapatıp bana verdi. Anna ve ben odamıza çıkarken Zoe ve Amy yemeğe kadar aşağıda kalacaklarını söylediler. Yukarı çıkıp bilgisayarı yatağıma bıraktım ve telefonumu çıkardım. Bilgisayarla bile zor bulmuştum o gazete haberini. Ya şimdi nasıl bulacaktım? Eğer bilgisayar düzelirse son girilen yerlerden tekrar bulabilirim. Ama bu da uzun sürer.

Bir dakika. Yazılım güncellendikten sonra bilgisayar verileri de açılacak. Ve o sırada Kevın orada olacak. Hayır! Olamaz. Eğer orada olmazsam... Bilgisayarımda Albert ve özel güçler ile ilgili milyonlarca araştırma ve bilgi var. Buraya gelmeden önce de sürekli bunları araştırıyordum. Ve Kevın bunları görürse kesinlikle iyi olmaz. Nedenini öğrenmeden asla bırakmaz. Bilgisayar düzelir düzelmez Kevın'ın verileri yenilemesine izin veremem. Dikkatimi dağıtan Anna'nın "Lisa neden bu kadar acele ettiğini anlamadım. Yarın da devam edebilirdin." demesi oldu. Kafamı kaldırıp ona baktım.

"Şey... Çünkü yarın bitirmek istiyorum. Bu o küçük çocuk için gerçekten çok önemliydi. Ailesini bulmak için tek şansı bu." dedim. Anna üzgün bir şekilde "Evet. Gerçekten önemli olmalı. Onun adına çok üzüldüm." dedi.

"Hayır. Üzülmene gerek yok. Alıştı." dedim.

"Nasıl yani?" dedi anlamamış şekilde bakarak.

"Hiç. Hiç bir şey. Ben aşağı iniyorum. Biraz dışarı çıkacağım. Geliyor musun?" dedim.

"Hayır. Ben burada kalacağım." dediğinde kafamı salladım ve aşağı indim. Kızlar koltukta oturuyordu. Kevın beni fark edip bana baktığında bakışlarımı kapıya yönlendirdim. Dışarı çıkıp sahile doğru yavaşça yürürken arkamdan gelen "Neden arkadaşlarına yalan söyledin?" sesiyle arkamı döndüm. Kevın'a baktıktan sonra bakışlarımı kaçırdım.

"Okulu araştırdığını söylemiştin. Neden bunu onlara söylemedin ki? Yalan söylemen gereken bir durum mu bu?"

"Onlara yalan söylemedim." dedim yere bakarak.

"O zaman bana mı yalan söyledin?" dedi.

"Ben sana da onlara da yalan söylemedim. Bu doğruydu." dedim.

"Yani gerçekten ailesini kaybeden bir çocuğa yardım ediyorsun öyle mi?" dediğinde ona bakıp yutkundum.

"Evet." dedim.

"Kim o çocuk?" dedi.

Kevın

"Kim o çocuk?" dedim. Lisa'nın birkaç saniye suskun olmasından aklından bir şeyler geçirdiğini fark ettim. İçinden "O çocuk benim." dediğini özel gücüm sayesinde duydum. Yutkundum.

"Tanımıyorsun. Gerek yok." dedi.
"Peki sen neden bunu sana söylediğimi ve senin unuttuğunu söyledin?" dedi sonra.

"Iıı... Çünkü zor durumda olduğunu düşündüm." dedim.

YAZ KAMPIDonde viven las historias. Descúbrelo ahora