Kesik

113 11 5
                                    

                   ♡
♥               ♥        ♥ ♥     ♥
♥               ♥      ♥   ♥   ♥ ♥
♥               ♥       ♥        ♥♥♥
♥               ♥   ♥   ♥    ♥      ♥
♥♥♥♥  ♥     ♥ ♥    ♥        ♥

(Yapmak gerçekten çok zor. S harfi olmadı gibi ama ancak bu kadar oluyor. Siz de kitap karakterlerinden birini ya da kitap ismini yorumlara kalplerle veya istediğiniz gibi yazabilirsiniz. Hadi bölüme geçelim.♥♡♥)

Lisa

Anna'nın yanına gittim. Amy ve Anna yeni çıkan şarkılar konusunda konuşurken Zoe'nin olmadığını fark ettim.

"Zoe nerde?" diye sordum.

"Otelin restoranında yemek yiyor. Henüz doymadı da." dedi Anna. Sonra aklıma markete gitmekte olduğum ve olanlar yüzünden gidemediğim geldi.

"Bende bir şey yemedim. En iyisi ben de gideyim." dedim ve ayağa kalktım.

"Zoe'nin yemeğini ye lütfen. Benim için." diyen Anna'ya güldüm ve restoranın bulunduğu ikinci kata çıktım. Zoe bir masada oturmuş önündeki tatlıyı yiyordu. Yanına gidip karşısına oturdum.

"Senin yemek yemeni engellemek için gönderildim." dedim.

"Ve patronun da Anna değil mi? Bu kız midemden ne istiyor?" dediğinde güldüm. Zoe ile birlikte bir şeyler yiyip aşağı indim.

Gün boyu orada öylece sohbet etmiş sonra da uyumak için odalara çekilmiştik. Ama Anna bize birkaç gün sonrasına alışveriş için söz verdirmişti. Israrlarına dayanamayıp kabul etmiştik. Odaya girer girmez Anna duş almak için banyoya girdi. O sırada telefonuma gelen sesle telefonumu elime aldım.

1 mailiniz var.

Bugün görünmez çocuğa verdiğim kâğıt geldi aklıma. Gelen maile baktım.

"Selam dikkatsiz."

Hey! Bana dikkatsiz mi dedi o?

"Ben dikkatsiz değilim!" yazdım sinirle.

"Seni kurtarmasaydım öldürdün."

"İyi ya işte. Neden kurtardın? Kurtarmasaydın ölürdüm." yazdım tereddüt etmeden.

Kevın

İki saattir ne yapacağımı düşünüyordum. En sonunda normal başlamaya karar verdim.
"Selam dikkatsiz." yazdım. Evet. Harika. Lisa beni bulduğu yerde öldürecekti. Mesaj sesi ile dişlediğim dudaklarımı serbest bıraktım.

"Ben dikkatsiz değilim!" İstemsizce gülmeye başladım. Sinirlenmiş.

"Seni kurtarmasaydım öldürdün." yazdım. Deli gibi gülümsüyordum. Sonra yatağında dergi okuyan Lee elindeki dergiden gözlerini ayırıp bana baktı ve "Neye gülüyorsun?" dedi.

"Hiç. Hiç bir şey." dedim ona bakarak.

"Ağzın kulaklarına çıkmış hiç bir şey yok diyorsun."

"Lee önüne dön! Yoksa senin ağzın kulaklarınla yer değiştirecek." dedim. Özel güçlerimin varlığından haberdardı. Lovis ve Mike de öyle.

"Tamam sustum." dediğinde gelen bildirim ile telefona döndüm.

"İyi ya işte. Neden kurtardın? Kurtarmasaydın ölürdüm." yazmıştı. Birden yüzüm düştü.

"Ölmeni isteseydim kurtarmazdım." yazdım. Şu an kafasının karıştığına eminim. Yazmasını bekledim. Birkaç saniye boyunca yazmayınca ben yazmaya karar verdim.

YAZ KAMPITahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon