YAZ KAMPI

Meksika

Gözlerimi açınca başımın bir yere yaslanmış olduğunu fark ettim. Hemen döndüm ve yanımda Kevın'ı gördüm. Hala kulağımda olan kulaklıkları çıkardım. Ne ara pozisyon değiştirmiştik biz. En son o omzuma yaslanmış halde uyuya kalmıştı. Şimdi ise benim başım onun omuzuna yaslanmıştı. Kevın uyanıktı.

"Ben ne zaman uyudum? Ayrıca diğer herkes nereye gitti?" dedim Kevın'a etrafıma bakarken. Otobüste bizim dışımızda birkaç kişi daha vardı. Ama onun dışında boş sayılırdı.

"Ne zaman uyduğunu bilemem. Ben senden önce uyudum. Ve diğerleri dışarıda bekliyor. Bayan Nathalie'yi yani."

"Peki sen ne zaman uyandın?"

"Çok olmadı. Az önce uyandım ben de. (Aslında hiç bir zaman uyumadı!)

"Neden beni uyandırmadın?"

"Lisa gerçekten çok soru soruyorsun. Meksika'ya geldik ve diğerleri şu an dışarıda Bayan Nathalie'yi bekliyorlar. Bazıları da içeride kaldı. Sen uyduğun için ben de içeride kaldım o kadar. Tamam mı?" dedi. Telefondan saate baktım. Saat 16:35'ti.

"O zaman dışarı çıkalım. Bayan Nathalie'yi bekleriz." dedim. Başını salladı ve otobüsten indi. Arkasından indim. Etrafa bakındım. Anna, Zoe ve Amy bir banka oturmuş konuşuyorlardı. Daha doğrusu Amy ve Anna konuşuyor, Zoe de onları dinliyordu. Biraz daha yaklaştığımda konuyu anlamıştım.

"Amy cidden. O senden hoşlanmıyorsa geçen sezondan kalma kıyafetler ile gezeceğim ortalıkta." dedi Anna. Gerçekten (!) çok büyük konuştu.

"Anna şunu söyleyip durma. Gergin hissediyorum." dedi Amy. Yanlarına geldiğimde Anna "Lisa uyandın demek. Çok rahat uyuyordun. Uyandırmak istemedik." dedi ve göz kırptı.

"Sen sormadan ben söyleyeyim. Nasıl uyuduğumu bile hatırlamıyorum."

"Nasıl uyandığını hatırlıyorsun ama değil mi?" dedi Anna.

"Lütfen konuyu açma. Bayan Nathalie ne zaman gelecek?" dedim konuyu değiştirerek. O sırada gelen araba sesiyle Amy "Sanırım evren sana cevap verdi." dedi. Bayan Nathalie gelince herkes toplandı.

"Evet çocuklar. An itibariyle Meksika'da bulunuyoruz. Kalacağınız otel ayarlandı. Otele yerleştikten sonra bölgede bulunan çeşitli etkinliklere katılabilirsiniz. Birbirinizin telefon numaralarını almayı unutmayın. Böylece biri kaybolursa ona ulaşabiliriz." dedi. Herkes birbirine telefonunu vermeye başladı. Anna, Amy ve Zoe ile numaralarımızı karşılıklı verdikten sonra Bayan Nathalie tekrar konuşmaya başladı.

"Otel sahilin ilerisinde. Şimdi beni takip edin. Otele gidiyoruz. Oraya gidince herkes odalara yerleşsin. Ve bu arada odalar iki kişilik. Kalacağınız kişiyi aranızda kararlaştırın. Bir haftalık tatilde iyi şanslar." dedi ve önümüzden yürümeye başladı. Herkes otobüsün yanında duran valizleri aldı. Ve Bayan Nathalie'yi takip etmeye başladı. Sahil boyunca yürüdük. Sonunda otele vardık. Herkes anahtarları alıp yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladı.

"Kim kimle kalacak?" diyen Zoe ile hepimiz birbirimize bakmaya başladık.

"Benim için fark etmez. Siz seçin." dedim. Bir süre sonra Anna ve ben, Zoe ile Amy birlikte kalmaya karar verdi. Zoe ile Amy odalarının anahtarını alıp yukarı çıktı. Anna "Ben anahtarları alırım." diyerek uzaklaştı. Sonra Kevın geldi.

"Telefon numaranı almalıyım. Alabilir miyim?" dedi.

"Bence ihtiyacın yok." dedim yapmacık gülümseyerek.

"A a... Meksika burası. Yaz Kampı değil. Bilmediğin bir şehir. Ya kaybolursan?"

"Ben kaybolacak kadar şanslı değilim. Ayrıca bu şehri ben bilmiyorum da sen biliyor musun?"