Telepathy

36 4 4
                                    

"Kendin söylemek ister misin yoksa diğer özel güçlerimi kullanmalı mıyım?" dedi sadece Lisa'nın duyabileceği bir şekilde. Lisa kaşlarını çatarak bakarken Kevın göz kırptı.

"Hey! Bunu silah olarak kullanman yanlış birşey." dedi Lisa.

"Eğer konu yanlışlarsa yalan söylemek de yanlış birşeydir bayan Brown."

"Ben bay Fred'den fizik dersi için not alsam iyi olu-" diyerek kalkmaya çalıştı Lisa. Kevın kalkmadan kolunu tuttu ve "Sen sınıfta bile kalsan fizik dersine çalışmazsın Lisa (Not; 'Kevın Lisa'yı lise hayatı boyunca görmedi bunu nerden biliyor?' diye sorarsanız sayısal derslerde kötü olduğunu bildiği için bunu söyledi.). Yalan söylemekte bu denli kötüyken ne konuda yalan söylediğini gerçekten merak ediyorum" dedi.

"Kevın düşüncelerim konusunda özgür kalmama izin verir misin artık? Belki de özel konularda düşünmem gerekiyordur ama rahat vermiyorsundur? Bunu hiç düşünmüş müydün?" dedi Lisa. Bay Fred'den önce Jack içeri girdiğinde Kevın ve Lisa onunla göz göze geldi. Kevın'ın eli hala Lisa'nın kolundayken bay Fred'i de görmeleriyle ikisi de konuşmayı bırakıp yerine oturdu. Sınıf hareketlendiğinde -Lovis, Amy ve Zoe sıradan kafalarını kaldırdığında- ve bay Fred konuşmaya başladığında Kevın Lisa'ya sessizce "Düşün o zaman. 'ÖZEL KONULARDA'." dedi bastırarak. Masanın altından kulaklıklarını çıkarıp taktı ve gözlerini kapatarak arkasına yaslandı (baban zengin tabi dinleme dersi nolucak aq). Lisa sağ gözünü kısarak baktığında içinden "Hah! Trip atıyor." dedi. Önüne döndü ve tekrardan lanet fizik dersinde olduklarını hatırladı. Pekala sanırım yapması gereken şey tam olarak Kevın'ın yaptığıydı. Arkasına döndüğünde o gün derse girmeyen iki kişinin -isimlerini hiç sormamıştı ama zaten derse nadiren girerlerdi- sırasının boş olduğunu fark etti. Kevın'a bir göz attıktan sonra sessizce sıradan kalktı ve arka sıraya, Kevın'ın tam arkasına, geçti. Ne yapmak istediğini bilmiyordu. Belki sadece bu konuda düşünmemeliydi. Ya da fırsat varken düşüncelerini toparlamalıydı. Telefonunu çıkarıp saate baktı. Öğleye çok az zaman kalmıştı. Dersler zaten uzun olduğundan düşünecek zamanı vardı ama Kevın'ın gerçekten müzik dinleyip dinlemediğini bilmiyordu. Oyuna da gelebilirdi ne de olsa. Bir iki saniye tereddüt ettikten sonra karar verdi ve zaten yakın olan sıraların üzerinden hafifçe uzanarak kulağını Kevın'ın kulağına yaklaştırdı. Kulaklıktan hafif bir müzik sesi geliyordu. Yavaşça yüzünü çevirdi ve hala kapalı olduğunu düşündüğü gözlerine baktı. Fakat, tanrım... Gözleri açıktı! Ve ona (Lisa'ya) bakmasa da onu görüyorlardı. Kevın da yüzünü Lisa'ya çevirdiğinde nerdeyse dip dibeydiler. Lisa hızla geri çekildiğinde Kevın kulaklığı boynuna indirdi ve arkasını dönüp "Ciddi misin sen?" diye sordu.

"B-ben müziği merak ettim?" dedi Lisa. Kevın alaycı bir şekilde gülüp "Bunu bana mı söylüyorsun? Seni ezbere bilen birine? Bayan Brown size bir şans verdim ama sanırım sınırınızı zorluyorsunuz ha? Fazla meraklanırsam bunu zorla öğrenebilirim." dedi.

"Pekala... Yalan söyleyip söylemediğini kontrol ettim sadece." dedi Lisa. Kevın az önce Lisa'nın bileğinden çıkarıp masanın üzerine bıraktığı ve boşta olduğu için boncukları su gibi saydamlaşmış bilekliği alıp koluna taktı. Kolunu kaldırıp Lisa'ya gösterdiğinde "Oldu mu?" dedi. Lisa koyu mavi ve koyu yeşil renkleri arasında hızlıca geçiş yapan boncuklara baktığında "Sanırım biraz sinirlendirdim..." diye düşündü. Kevın kulaklığını tekrar takıp önüne döndü.

Lisa bir nefes verdi ve telefonunu aldı. Bay Fred'e yakalanmamak için iyice eğildi ve internet sitesini açtı. Cümleleri toparlamaya çalışırken yazmaya başladı.

-Birinden kesinlikle hoşlanmadığınızı söylediğinizde ama bunun bir yalan olduğunu kanıtlayan bir durumla karşılaştığınızda ama hala bunun gerçek olmadığını düşündüğünüzde ne yaparsınız? Cevabı nasıl bulabilirim?

YAZ KAMPIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin