Finlandiya

27 2 0
                                    

"Yemin ederim! Ne istersen, ne istersen alacağım. İstersen üzerine hesap açarım Mike! Şu an seni gerçekten öpmek istiyorum!" dedi Lovis dizginleyemediği heyecanıyla konuşurken. Amy ile olan danslarından sonra, Lovis içinde bulunan tüm cesareti toplamış ve ona ondan hoşlandığını itiraf etmişti. Amy ilk önce biraz afallasa dahi, onu cevapsız bırakmamak için öncelikle biraz düşünmesi gerektiğini, ama düşüncesinin şu anlık hayır olmadığını söylemişti. Bu Lovis içinse kesinlikle "EVET!" demekti. Lovis bunu çoktan zafer olarak algılamıştı ve kantinde karşısına oturan Mike'a heyecanını ve mutluluğunu anlatıyordu. Lee ve Kevın da oturmuş onları dinliyordu.

"Erkeklerden gelen öpücüğü kabul etmiyorum." dedi Mike suratını buruşturarak Lovis'e bakarken.

"Ah, seni öpersem fikrini değiştirirsin belki. Ne dersin?" dedi Lee sırıtarak. Mike hemen yanında oturan Lee'ye bakmış ve sandalyesinde hafif sola çekilerek "Uzak dur benden!" demişti gülerek. Onlar gülerken Kevın da hafif bir tebessümle bazı şeyleri belli etmemeye çalışmış ve gözlerini tekrar masadaki ellerine odaklamıştı. Tırnakları derisini delip geçmek için çoktan istekliyken, arkadaşları fark etmesin diye ani bir endişe görüntüsü oluşturmamak için çabalıyordu. Neyse ki ortamdaki mutluluk nedeniyle kimse, kenarda içi içini yiyen çocuğu görmüyordu. Çocuklar gülmeyi bıraktığında Lee elindeki kahveyi yudumlayıp Kevın'a döndü ve "Konuştun mu Lisa ile? Jack olayından sonra kızgındı." diye sordu. Kevın ona bakıp kafasını salladı. "Sorun yok. Hallettik. Bu sefer pek kızmadı."

"Peki ya sen? En son Anna'yı dansa kaldırmıştın. Nasıl ikna ettin? Siz de Jack yüzünden kavgalıydınız." dedi Lovis.

"Jack will gerçekten tehlikeli biri. Herkesin kavgasında parmağı var çocuğun." dedi Mike. Gözlerini Lovis'in sorduğu soruyu cevaplaması için Lee'ye çevirdi.

"Ona konuşmak istediğimi söyledim. Dans ederken de özür diledim. O da özür diledi ve çözdük. Problem yok." dedi Lee. Kevın anlamış gibi kafasını salladı ve "Harika. Hepimiz çözdük sorunu o zaman." diyerek gülümsedi. İçinden bir ateş yükseliyor ve derisini ezip geçmek istiyordu. Gerçekleri söylese gücünü kontrol edemeyip okulu yakacaktı sanki. Güvenmiyordu. Lisa. Lisa artık Kevın'a güvenmiyordu. Yanlış ne yapmış olabilirim diye düşünmekten kafayı yiyecekti Kevın. Arkadaşlarının moralini bozmamak için ise hiçbir şey söylememişti. Kızlar kantine girince gözleri Lisa'ya kaydı. Sertçe yutkundu ve gözlerini indirdi. Bu sırada Lovis Mike'a "Peki ya sen dostum? Bize yardım ediyorsun ayağıyla Zoe ile dans ettiğini gördüm. Ondan mı hoşlanıyorsun?" diye sordu. Bakışlar Mike'a dönerken uyuşuk bir kedi gibi aldığı son derece rahat pozisyonunda esnedi Mike.

"Biz sizin gibi saçmalamıyoruz. Kafamız rahat bizim. Arkadaşız ve gayet eğleniyoruz." dedi Mike.

"İki gün sonra aşık oldum diye gelme ama Lovis gibi. Bir de seni çekemem. Hepiniz ayrı dertsiniz!" dedi Lee sitem ederek.

"Ben öyle gelmedim uyduruyorsun!" diye karşı çıktı Lovis. Çıkan tartışma ile iç çekti Kevın. Herkes mutluydu en azından. Gözlerini masada oturup boş gözlerle etrafı izleyen Lisa'yı buldu yine. Zaten ne yaparsa yapsın bir pusula gibi gözleri hep onu buluyordu sanki.

"Ne yaptım ben? Onu kıran neydi? Nasıl düzeltirim? Bana nasıl tekrar güvenecek?" diye düşündü Kevın. Lisa'nın şu an düşüncelerini duyma olasılığını umursamadı. Gözleri telefonuna kaydı birden. Lisa haklıydı biraz sanki. Kevın amacını unutmuştu. Hemen ayağa kalktı ve "Benim biraz işim var çocuklar, sınıfta görüşürüz." dedi ve gülümseyerek ayrıldı oradan. Hala belli etmemeliydi ne kadar kırgın olduğunu. Lisa'dan daha kırgındı belki de. Kantinden çıkan Kevın'ı gözleriyle takip etti Lisa. Amy hafif bir utançla Lovis'in ona çıkma teklifi etmesinden bahsediyordu. Anna da bu konuda Amy'i sorguluyor, ne cevap vereceğini öğrenmeye çabalıyordu. Gözlerini masaya çevirdi Lisa. Kevın'a bakmamalı, onunla konuşmamalı, asla yanlış birşey düşünmemeli ve kesinlikle en ufak bir duygu belli etmemeliydi. Artık Kevın'a güvenmediğini ona tamamen hissettirmeliydi. Bunu unutmamalıydı. Göz devirdi ve aklını boşaltarak kızların sohbetini dinlemeye ve arada ufak cevaplar vermeye odaklandı.

YAZ KAMPIWhere stories live. Discover now