Piknik-Randevu

42 7 0
                                    

Sabah Lisa'nın alarmını Lisa değil de Anna duyarak uyanınca "Aaahh yeter ama! Neden her gün alarm sesiyle uyanmak zorundayım? Lisa kapat şu alarmı!" diye çemkirdi. Amy akşamdan kulak tıkacı taktığı için inanılmaz derin bir uykudaydı ve Zoe de dün gece açtığı diziyi cips paketleri ile izlerken uyuyakalmış ve yatağa cips dökmüştü. Lisa uyanıp hemen alarmı kapattı ve hızla banyoya girdi. Hazırlanıp kırmızı bir tişört ve siyah kot giydikten sonra küçük bir çanta aldı. İçine telefonunu, siyah kartını ve nakit koydu. Bir not kağıdı çıkardı ve "Akşama dönerim!" yazarak yatağına bırakıp odadan ayrıldı. Sessizce koridorda yürürken merdiven önünde Jessie'yi gördü. Durdu ve "Hey Jessie! Bu saatte ne yapıyorsun?" diye sordu.

"Bunu asıl ben sana sormalıyım. Ben kütüphaneye gidiyordum. Özel güçlerle alakalı biraz araştırma yapacağım. Peki ya sen? Bir yere mi gidiyorsun?" diye sordu Lisa'yı süzerken.

"Özel güçler... Tanrım, Eric. Uzun zamandır aramadı. Bu şaşırtıcı." diye düşündü.
"Ah... Sadece bir işim var. O yüzden çıkıyordum." diye cevap verdi.

"Hmm... Peki." dedi Jessie. Lisa gülümsedi ve tam gidecekken birden Jessie'nin tekrar "Lisa!" diye seslenmesiyle durdu.

"Efendim? Bir sorun mu var?" diye sordu Lisa.

"Hayır. Endişelenme. Sadece şey... Ben diyecektim ki... Lisa. Biliyorsun biz çocukluk arkadaşıyız. Başına kötü bir şey gelmesini istemem. Ve..."

"Bir sorun olmadığına emin misin?"

"Dikkat et olur mu? Kimseye güvenme."

"Jessie beni korkutuyorsun." dedi Lisa kaşlarını çatarak.

"Lisa sana asla zarar vermem. Bunu biliyorsun değil mi?"

"Jessie dolandırmayı bırakıp anlatır mısın artık!? Ne oldu?"

"Ben... Sadece eğer bana kızarsan... Ya da ben sana kızarsam bile... Kötü bir karar vermeyelim olur mu? Aramızın bozulmasını asla istemem. Sadece bu kadar." dedi ve Lisa başka bir şey soramadan hızla uzaklaştı. Lisa sinirle iç çekti ve "Neler oluyor?" dedi kendi kendine. Sonra kafasını sağa sola sallayarak oradan ayrıldı.

Jessie koridoru döner dönmez duvara yaslandı. Telefonunu eline aldı ve ani gelen çağrıya cevap verdi.

"Alo."

"Alo Jessie. Hallettin değil mi?"

"Evet. Kamera kayıtlarını sildim."

"Hepsini değil mi?"

"Ah evet. Hepsini."

"Harika. İyi iş çıkardın."

"Bu iş yüzünden başım belaya girebilir biliyorsun değil mi Eric?"

"Ah merak etme. Kamera kayıtları silindiyse ne olabilir ki. Hem kötü bir şey yapmadın. Sadece ufak bir elektrik kesintisi. Drama gerek yok."

"Ama ya kesik kablolar fark edilirse? O zaman ne yapacağım?"

"Hayır hayır. Endişelenme. Hiç bir şey olmayacak. O işi ben hallederim. Zaten çoktan bir gün geçti ve kimse fark etmedi. Yani rahat olabilirsin."

"Peki. Gelelim asıl soruya. Bunu neden yaptım? Bu ne işine yaradı?"

"Hadi ama. Bu kadar merak fazla. Sadece bunu eğer sen yapmasaydın Lisa yapacaktı. Biliyorsun. Zaten bu yüzden kabul ettin. O bu işi senin kadar kolay yapamazdı. Ne de olsa özel güç dersi başkanısın değil mi?"

"Başka bir şey istemezsin umarım? Ve Lisa'yı rahatsız etme."

"Ah evet evet. Başka bir sorun yaşanmayacak. Hoşçakal." dedi ve telefonu kapattı Eric. Arkasına dönerek Daniel'e (en sadık yardımcısına) "Makineyi o küçük çok bilmişten aldınız mı?" diye sordu.

YAZ KAMPINơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ