Yılbaşı (özel bölüm)

3.2K 123 23
                                    

Rose beni erkenden kaldırmıştı.Yüzünde hafif bir gülümseme vardı çok mutlu görünüyordu.Bugün ne biliyor musun diye sordu.Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu.Bugünün ne önemi var ki diye sordum.Rose bana hafif bir itinayla bugün yılbaşı dedi.Biraz sevinmişti bu Rose'la gireceğim ilk yılbaşıydı.Rose'la girmeyi istiyordum çünkü bazılarında dediği gibi yılbaşına nasıl girersen öyle geçer.

Bugün bir çok kişiyle beraber meydanda gireceğiz dedi.Suratım düşmüştü.Bugün Rose ile başbaşa gireriz diye düşünmüştüm. Clara odaya girerek hadi kahvaltı hazır dedi.Ustanın yanına gittik ilk defa güzel kahvaltı görüyordum. Zeytin, peynir, yumurta, ekmek hatta çay bile vardı şaşırmıştım.Bugün şimdiden iyi gidiyordu hiçbir şey bunu bozamaz diye düşünüyordum.O sıra James aklıma geldi.O da Rose'u seviyordu ve bunun için James ile konuşmam lazımdı.Clara bugün alışverişe çıkacağız dedi.Alışveriş mi? Bir çok erkeğin korkulur rüyası.Tüm gün orda oraya koşturup gezeceğiz ve sadece bir, iki parça kıyafet için o kadar saatimizi harcıcağız.James gitmek istemediğimi anlatmıştı bu yüzden Kevin bugün beraber gezelim belki aramızdaki sorun çözülür diyerek alışverişe gitmekten kurtarmıştı.

Kahvaltı yaptıktan sonra usta bir kaç saat eğitim vereceğini söylemişti.Eğitimi yarın versen olmaz mı diye başımı eğerek konuştum.Usta bugün savunma büyüsünü öğreneceğim,Bugün her şey olabilir dedi.Bende tamam diyerek başımı salladım.Rose ve Clara alışverişe gitmek için çıkmışlardı ve James beni bekliyordu.Usta beni eğitmek için yerin altındaki özel salonuna getirmişti.Kitabı çıkartmamı söyledi ve en sondaki büyüyü okumamı istedi.Okuduğumda hiçbir şey hissetmiyordum.Usta büyü ile ateş topunu yapmıştı.Hazır mısın dedi.Anlamamıştım.Bir anda saldırdı etrafımda kalkan şeklinde garip bir küre oluşmuştu.Usta gülümseyerek bu büyü sadece ateş topunu önler dedi.Sonra kitabın içindeki diğer savunma büyülerini öğretmeye başladı.

Usta bir kaç saat dediği halde akşama kadar çalıştırmıştı.Çok yorgun düşmüştüm.Yukarı çıktığımda James uyuyordu.Kaldırmak için bardağa soğuk su doldurdum.Yanına giderek suyu başından aşşağı döktüm. Büyük bir şokla kalkmıştı.Gülüyordum, James bana bakarak güzel şaka diyerek gülümsedi.Hadi gidelim James dedim.James üstünü degistirip dışarı çıkmıştık saat aksam 8 di ve 11 de ustanın evinde toplanıp gidecektik.James ilk olarak bara gidelim biraz dertleşiriz dedi.Onaylar gibi başımı salladım.Japonya'da taksi çağırıp yolu tarif edemezdik bu yüzden şehre yürüyerek gidiyorduk.James, sehre giderken ozur dilerim Kevin dedi. Hala sinirliydim ancak belli etmemem lazımdı.Affettim diyerek hafif bir tebessüm ettim.James hala kızgınsın değil mi dedi.Anlaşılıyor mu diyerek yüzüne baktım.Gece sana sürprizim var dedi.Surprizi merak ediyordum.Bu sırada Clara ve Rose alisverişi bitirmiş ustanın evine gelmislerdi ve biz de o sırada bara oturmuş bir şeyler içiyorduk.

Içerken zamanın nasıl geçtiğini anlamamiştık saat 11 idi.Koşarak ustanın evine gittik.Bizi bekliyorlardı.Epey kızmışlardı.Clara nerdesiniz diye bağırdı.Kavga vardı anca gelebildik diyerek ortalığı yatıştırdı.Hadi acele edelim diyerek meydana gitmek için taksi çağırdı.James'in Rose'un kulağına bir şeyler fısıldadığını görmüştüm.O sırada taksi gelmişti Clara öne ben James ve Rose arkaya oturmuştuk, usta gelmiyordu.James'in Rose'a fısıldayıp böyle bir şey soyleyip gülmesi beni sinirlendiriyordu zor tahammül ediyordum.

Bir süre sonra meydana ulaşmıştık.Geriye sadece 10 dakika kalmıştı.James yanıma gelerek sana bir sürprizim vardı hatırladın mı dedi.Evet şeklinde başımı salladım.Işte 10 dakika sonra öğreneceksin dedi.Çok merak etmeye başladım.O sırada iblisler yılbaşı ağacını yakmaya başlamışlardı. Ağaç devrilmek üzereydi herkese kaçın diye bağrıyorduk.Ağacın orda bir çocuk duruyordu.Ağaç derilmeye yakınken yanına koştum,Kucakladım.Tam kurtulmaya yakınken ağaç devriliyordu.James,Rose ve Clara çık ordan diye bagrıyordu.O sıra ustanın öğrettiği büyü aklıma geldi.Agaç devrilirken o büyüyü kullanmıştım.Rose Kevinnnn...! Diye bağırdı. Dumanların arasından çıkagelmiştim.çocuğun annesi hemen koşarak geldi, ağlıyordu.Çok teşekkür ederim diyerek kucağımdaki çocuğu aldı.Rose'da koşarak bana sarıldı.Yılbaşı kaldığı yerden devam ediyordu.Muzik açılmıştı ve Rose ile dans etmeye başladık.Çok mutlu olmuştum.Geri sayıma sadece 1 dakika kalmış, heyecanla James' in sürprizini bekliyordum.Clara ordan bana bakıyordu.O bakışı beni etkilemişti.Geri sayım başlamıştı.

Beş...

Dört...

Üç...

Iki...

Bir...

Yılbaşına girdiğimiz anda Rose beni öpmüştü.Utanmıştım ancak öpeye devam ettim. Rose kulağıma yaklaşarak seni seviyorum! Demişti.Bunları James planlanmış olmalıydı. James' e baktım, o da bana bakıyordu.Göz kırpmıştı.Rose'a James sana ne dedi demiştim. Kevin seni çok seviyor sakın bırakma dedi.Bunun için James'e teşekkür etmem lazımdı.Sonra aklıma Clara mı Rose mu seçimi gelmişti. kimi seçmeliyim diye düşünürken doğru seçimi yapmıştım. Bu sayese bir dost, bir aile ve bir aşk edinmiştim.

Doğa ÜstüWhere stories live. Discover now