Doğa Üstü

5.Bölüm/Sürpriz\

Etrafa bakıyor keskin bir alet arıyordum. Yandaki tezgahın üstünde bıçağı gördüm. Ayağa kalkıp büyücüye baktım. Bana Geçen gün eve gelip Elizabeth ve Tommy'i öldüren adamı hatırlattı. Büyücünün gözlerine baktım kırmızıydı geçen gün evdeki adamında gözleri kırmızıydı ama korkumdan farkedememiştim. Bunun bir anlamı vardır diye düşündüm. Büyücü tekrar saldırmaya başlamıştı takla atarak yan masaya geçtim. O masayı da çevirip kendime siper ettim. Yan tezgahtan bıçağı elime aldım. Saldırmak için plan yapıyordum ve eli ile alev topu yapıp saldırdı, masa yanmaya başlamıştı. Bunu fırsat bilerek ona doğru çapraz koşuyordum. Etrafa Alev toplarını gönderiyordu ancak sürekli ıskalıyordu. Ona doğru yaklaştım üstüne atladım ve bıçağı tam boğazına sapladım.Direk yere yığılmıştı. Başta biraz mutlu olmuştum bu benim ilk zaferimdi. Bunun yanında birini öldürmüştüm bir katilden farkım yoktu.

Clara restorana gelmişti ve ölmedigimi görmüştü "Şükürler olsun yaşıyorsun."dedi ve ardından bana sarıldı. Sarılınca bir an tuhaf olmuştum daha yeni tanışmıştık ve sarılıyordu.Sonra Clara "bugünlük gezme yeter artık geri dönelim sana bi süprizimiz var."dedi. Sürpriz dediğinde çok sevindim acaba ne olabilir diye düşünüyordum.Beni Restorandan çıkardı. Cesedi yanındaki adamlar kaldırıyodu.

Saklandığımız yer varmıştık.Clara beni takip et dercesine sürüklüyordu. Beni eğitim alanına getirmişti.vGuzel bi manzara eşliğinde yemek yeriz ardından gün batımı seyreder sonra da öperdim. Yanıma baktığımda Clara gitmişti eğitimi başlatmıştı.

Gene aynı eğitimdi bu sefer elimde hiç bişe yoktu meğer süpriz dediği buymuş diye düşünmüştüm. Eğitimde gene başarısız olmuştum. içeri geçtim "İYİ Kİ DOĞDUN KEVIN" yazıyordu. Doğum günümü hatırlamışlardı ama nasıl onlara buna dair bişey söylememiştim bile.

Sabah olmuş ve bir yere yığılıp kalmışım çok içmiş olmalıydım.Saate baktım sabah 7 idi ve dısarı ayılmak için çıktım. biraz dolaştım ve bir seyler almak için markete girdim.Arka raftan abur cubur almıştım tam kasaya ödemeye giderken 2 maskeli soyguncu geldi.

"Çök yere yoksa vururum!"

Hemen yere çöktüm direk koşarak silahını mı kapsam diye düşündüm. O sırada 2 el silah sesi geldi kasadaki adamı vurmuşlardı. Dışardan bir kız girdi olanlardan habersizdi.

"Yat yere ve sakın ani bişe yapma!"

Kız dinlemedi soyguncular gene tekrar etti.

"Hemen dediğimi yap lan!"

Kız gene yapmadı soyguncu silahını ateşledi ancak mermi sanki durmuş gibiydi. Kız adamın gözüne baktı ve bir anda kıpkırmızı oluverdi. Adam yere yığılmıştı. Diğeri içinde aynı şeyi yapmıştı oda aynı şekilde yerdeydi ve gözlerinden kan akıyordu.

O anda çok korkuyodum. Kız çok güçlüydü ve benim ona karşı hiç şansım yoktu. kız bana doğru yaklaştı.

"Iyimisin"diye sordu.

"Evet, iyiyim."

"Sen Kevin olmalısın her yerde aranan kişi, Ben Rose bi iblisim"

Aranan demesi hoşuma gitmişti hep aranan olmak isterdim anca kızın iblis demesi işi bozmuştu.

Kekeleyerek"ib-ibl-i-is mi?

"Evet, ama korkmana gerek yok ben iblislerin zulmünden kaçtım artık bende sizdenim."

Bir iblise güven olmazdı ancak masmavi gözleri ve kumral saçlarıyla çok güzel görünüyodu. Kabul etmiştim ve saklandıkları yere götürüyordum...