Gerçekler

3K 111 12
                                    

James ile ormanların arasından gözüken şehre doğru ilerliyorduk.Çıktığımızda hava kararmaya başlamıştı. Ağaçların arasından geçerken duyulan sesler bizi korkutuyordu.

James konusmak istiyordu.önce öksürdü sonra ise Kevin diyerek konuşmaya başladı.Sana bir şey itiraf etmek istiyorum dedi.Çok merak etmeye başlamıştım.James derin bir iç çekerek Rose'u seviyorum dedi.Bunu duyunca sinirlenmiştim ancak kendime hakim olmaya çalışıyordum.James bugün onu öpeceğim demesiyle bir anda donakaldım.Derin bir nefes aldım.James neden durduğumu anlamamıştı ancak sakin de olamıyordum.James'e o benim diyerek bağırdığımda neden durduğumu anlamıştı.Elleri ile yakamı tutmuştu sana bakacağını mı sandın diyerek itti bu beni daha da sinirlendirmişti.

Biraz gerilerek yumruk attım.James başını eğmiş burnunun kanayıp kanamamasını eli ile kontrol etti,kanıyordu.Bir anda başını kaldırıp üstüme atladı.Yere düşmüştüm.Üstüme geçip yüzüme vurmaya başladı.Ellerim ile yüzümü korumaya çalışıyordum ancak etki yapmıyordu.Ayağım ile kafasını tutarak üstümden attım. Ayağa kalktım, James yerden taş almıştı beni öldürmeye niyetli gibiydi.Tam vuracakken bir ses duyduk. James elindeki taşı bırakmıştı.Hava hafif aydınlıktı ve ağaçların arasında kurt benzeri yaratığın duvarı kırdığını görebiliyorduk.James bana şehre doğru koş diyerek bağırdı.Şehre gitmek çoğu insanın hayatını tehlikeye atmak demekti bu yüzden James' e ben onu başka yere doğru yönlendircem diyerek yaratığı beklemeye başladım. James şehre doğru koşmaya devam ediyordu.

Yaratık bana doğru yaklaşmıştı soluma doğru koşmaya başladım.Yaratık benden daha hızlıydı geçtiği yerlerdeki ağaçları yıkarak geçiyordu ama bu hızlanmasını etkilemiyordu.Nasıl kurulacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu ama genede koşuyordum.Yaratık daha da fazla yaklaşmıştı artık öleceğimi biliyor gibiydim koşacak gücüm de kalmamıştı.Bir süre yaratığın nefesini boynumda hissediyordum arkama döndüğümde pençe vuracakken ayağım takılıp biraz büyük daire şeklindeki çukara düşmüştüm.Artık sadece ölümü bekliyordum.Tam üstüme atlıcakken birinin o yaratığa ates benzeri bir büyü ile uzaklaştırmıştı.Yanıma doğru gelerek elini uzattı.Elini tutarak kaldırdı.Ben Allen dedi.Ben de Kevin diyerek tanışmış olduk sonra ise teşekür ettim.Allen bu cesarette neyin nesi diyerek sırıttı.Sen burda ne arıyorsun diye sordum.Öylesine dolaşıyordum dedi.Senin bu yardımını benle şehre gelerek bir şeyler ısmarlasam olur mu Diye sordum.Biraz sırıtarak aslında biraz zamanım var diyerek onayladı.

Şehre doğru giderken sen burda ne arıyorsun dedi.Kaçırılmıştık dedim.Ordan çıkmak çok zor değil miydi diyerek biraz tebessüm etti.Aslinda şanslıydık dedim.

Bir süre böyle konuşarak yürüdük şehre vardığımızda Clara, Rose ve James beni bekliyordu.Rose koşarak sarıldı. James göz kırpmıştı anlamamıştım.Size Allen'ı tanıştırıyım hayatımı kurtardı dedim.Rose yanağından öperek teşekkür etti.Allen'a yemek ısmarlamak için guzel bir restoranta götürmek için Clara'dan telefona bakmasını söyledim.bir süre sonra telefondan yakın ve guzel bir yer bulmuştu ve direk oraya gitmek için taksi çağırdık.Taksi geldiğinde Clara one ve biz arkaya oturuyormuştuk.Arkada sıkışıktık ama gideceğimiz yer yakın olduğu icin sorun etmiyorduk.

Gideceğimiz yere varmıştık.Oturduk ve ne yiyecegimizi seçerek yemeğe başladık.Allen ben ne istediysem ondan yedi.Yemek sonra gülümseyerek teşekkür etti ve bana müsade diyerek vedalaştık.Allen'ı başka ne zaman görebilecektim ki diye düşündüm.Clara bugün çok şey yaşadınız artık dinlenelim demesiyle restauranttan kalktık ve ustanın kaldığı yere doğru gitmek için tekrar taksi çağırdık.

Doğa ÜstüWhere stories live. Discover now