71.Bölüm/Gerçek Hikaye\

25 6 0
                                    

Herkesin beni öldüğünü zannetmesiyle ile ordan kaçmayı başardım. Eric ile yaptığımız plan her şeye uygun bir şekilde ilerliyordu. Artık Kevin öldüğüne göre avcı olma zamanıydı.

-Güzel işti.

"Asıl şimdi savaş başlıyor."

Kalacak yeri önceden planlamıştık. Oraya gidecek ve iyi bir uyku çekecektim. Sabahda Eric bana kendi yayımı ve okumu getirecekti. Bende savuma ile saldırı üzerine çalışmalara yapacaktım.

Kimse farketmeden kalacağım eve varmıştım. Kapıyı yavaşça açtım ve içeriye girdim. Evin içi çok düzenli ve temizdi. Sabah çalışmam içinde yerin altında büyük bir oda bulunuyordu. Kapıyı arkasından kitleyerek yatağa uzandım ve planladığım olayı kafamda tekrar kurgulamaya başladım...

Rüyamda avcı olduğumu gördüğümde Atlantis kurtulmuşken ile Kevin halimle yıkılmış durumdaydı bu yüzden Kevin'ı öldürecek bir plan yapmam lazımdı. Şehirde gezerken Eric'i dolaşırken gördüğümde hala beni hatırlıyor olmasına şaşırsam da planınıma uygun kişi olduğu kanaatine varmıştım. Eric'e her şeyi anlattığımda bu kurduğum hikayeyi yapacağını söylemişti ama önce siyah doku vücudumu ele geçirmeye başladığına herkesi ikna etmem lazımdı. Elena'nın beni sevdiğini öğrenince onuda bu plana dahil ettim. Rose'un göreceği yerde onu öptüm ve odaya çağırdım. Rose bunları görünce evden gitti ve Elena'dan annesinin yerini istedim. O bana kolyesini vererek ona her şeyi anlatmamı istedi ve bende direk annesinin evine doğru yola çıktım. Yoldayken Miras'ı bu siyah dokuya inandırmak için öldürdüğüm kişi için vicdan azabı çeksem ilerde zaten öldüreceğimi anlayınca rahatlamıştım. Annesinin evine varınca kolyeyi verdim ve bana yardım etmesini istedim. Yaklaşık bir hafta burda kalıp avcı olarak etrafta dolaştıktan sonra tekrar gelip öleceğimi söylemesini istedim ve böylece tekrar Atlantis'e doğru yola koyuldum. Miras'ın yanında siyah dokunun vücuduma yayıldığını görünce kötü olabileceğimi düşünmeye başlamıştı. Bunu gerçek gibi göstermek için James ile Clara'ya bağırdım...

Herşey güzel giderken Eric'e tapınaktaki diğer ırkları silmesini ve bilmediğim sadece benim ırkımın karalanmamasını söyledim. Dönüşte tapınağın ordan götürerek orayı şans eseri bulduğumuzu gösterecek sonra Rose beni kurtararak siyah dokunun ciddiyetini ve Eric'in kötü yola düştüğünü gösterecektim. Yolda Eric askerlerle karşıma çıkıp bana düşmanmış gibi göstermesini istedim ve herkeste buna inandı.

Siyah dokuyu daha da kötü hale geldiğini göstererek acı içinde bağırdım ve içimdekini yırtarak herkese gösterdim böylece istediğim yere gideceklerdi. Dediğim yere doğru ilerlerken kendime yazdığım mektubu annemin bana yazmış gibi göstererek ormanın içinde bıçaklanacak siyah doku daha fazla yayılmış gibi gösterecektik. Kraliçenin böyle bir şey yapmasını isteyen Eric'i kıramadı ve beni hafif bir şekilde bıçakladı. Böylece herkes Eric eski haline döndü zannecekleri ve böylede oldu. Elena'nın annesinin evine giderken daha kötü olduğumu göstermek için sekerek yürümeye başladım. Eve vardığımızda Eric tüm olayı bildiği için dışarda beklemesini istedim. Öleceğimi söylediğinde gülmemek için kendimi zor tutsamda buna değerdi. Herkes birbirini kollayacaktı ve bende avcı olarak Atlantis'i kurtaracaktım. Ölüm sahneme gelince zar zor görmeleri için geceyi seçmiştim. Öldüğümü anladıklarında Elena'nın annesine önceden söylemiş olduğum içeriye al sözünü gerçekleştirerek herkesi içeriye sokmuştu. Bende ayağa kalkarak şimdiki yere doğru gitmeye başladım. Siyah doku rolünü çok iyi bir şekilde yerine getirmişti ama planda unuttuğum bir şey vardı şimdi Kevin öldüğüne göre avcı da ölecekti bunu için Eric'e bunu söylemem lazımdı...

Her şey plana uygun gidiyordu ama bunu Rose, Clara ve James'ten nasıl gizleyecektim. Gözlerimi kapatmaya fırsat bulamadan kapı çaldı. Kapının kilidini önce çıkarttım sonra kapıyı açtım.

-Merhaba Kevin. Bugün sende kalabilir miyim?

Gelen Elena'ydı.

-Ne oldu?

-Orda bir saniye bile kalamazdım. Yeni bir başkan atadılar adı Allen sanırım bende orayu terkederek yanına sığındım.

Allen mı? Buraya gelmeden önce defalarca hayatımı kurtarmasına rağmen sonradan kim olduğumu öğrenince beni öldürmeye çalıştı ve artık düşman oluşımuz bunları hesaba bile katmamıştım.

-Plana bunu katmamıştık. Şimbi peşimize düşecekler...

Elena'yı eve alarak yeni plan yapmak için düşünmeye başlamışken aklıma bir fikir geldi.

-Neden bizde takım oluşturmuyoruz? Sen ben ve Eric?

-Mantıklı geliyor. Maske takar Atlantis için umut kaynağı oluruz.

-Eric'e yarın söyleriz. Şimdi uyumalıyız.

Fazladan yatacak yer olmadığı için yatağı Elena'ya verdim ve ben de Allen için plan kurmaya başlamıştım. Şimdi Allen bunları benim peşime düşürdüğünde işler biraz kızşacak hatta çoğu zaman ölümle cebelleşecektik.

Dışarıya baktığımda devriye gezen adamlar görüyordum. Bu da Allen'nın geldiği gibi beni öldürme emri verdiğini anlatıyordu. Bugün bana uyku yoktu nöbet tutacaktım...

Kapı birden çalmaya başladı.

-Kapıyı hemen açmanızı istiyoruz sadece konuşacağız.

Bunları beni tanıyor olmalıydılar. Açmazsam şüphelenirler ve her ikimizide öldürürlerdi. Elena bana bakarak

-Sen saklan ben hallederim.

Bir yere saklanınca Elena kapıyı açarak.

-Ne istiyorsunuz?

-İyi misiniz diye kontrol etmeye geldik. Evde tek misiniz?

-İyiyim müsade ederseni uyumak istiyorum.

İki kişi kapıyı kapatarak eve girdiler.

-Ne yapıyorsunuz?

-İyi olduğunuzu görmek istedik.

Sinirlerime hakim olamayarak saklandığım yerden çıkarak gelen iki kişiden birinin üzerine atladın. Boş durmayan Elena'da diğerine saldırmaya başladı. Üzerine atladığım adam

-Sen Kevin olmalısın. Atlantis'e cehennemi getiren kişi...

-Evet bu yüzden sana cehennemi erken yaşatmak istedim.

İkisinide hayatta tutamazdık bu yüzden öldürmek tek çaremizdi.

-Şimdi ne yapacağız?

-Ben bunları hallederim uyumana bak.

Herhangi bir kişi burayı gördüğü taktirde hayatta kalamazdık. Hızlı bir şekilde bunları elimden çıkartmam lazımdı. Elena'nın yardımı ile cesetleri gizlice sürükleyerek ormana doğru görürmeye başladık. İkimizinde taktığı maskeler planladığımız gibi umut veren kahramanları anımsatıyordu.

-Çok yakışmış Reus

-Reus güzel isim, bunu kullanabilirim.

-Banada güzel bir isim bulursun umarım.

Gülümsedi. Cesetleri ormana bırakıp geri dönerken Elena maskemi çıkartarak öpmeye başladı. Bunu hiç beklemiyordum ama karşılık vermeyi de ihmal etmedim. Sanırım Elena'ya karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştım.

-Hey orda birileri var!

Sesin geldiği yere baktığımızda muhafızlarla karşılaştık. Bunları Allen göndermiş olmalıydı.

-Elena dinle beni şimdi onları bayıltıp Allen'a mesaj göndereceğiz. Fazla hırpalama yeter.

Tek bir muhafızın olması fazla ses çıkarmayacağımız anlamına geliyordu. Elena muhafızın üstüne koşarak saldırmaya başladı. Kılıç darbelerininden rahatça kurtulabilen Elena bir kaç ağır yumruk ve tekmeler ile kolayca bayıltabilmişti.

-Şimdi ne yapacağız?

-Kılıcını ver bana yere bir şeyler yazacağım.

Elena kılıcı bana vererek yere bırakacağım mesajı yazmaya başladım. Mesaj açıktı Reus'tan korkacaksınız...

Doğa ÜstüWhere stories live. Discover now