39.Bölüm/Zaman Kayması-2\

1.1K 70 16
                                    

İşaret olarak ne göndereceğim hakkında hiçbir şey bilmeden olduğum yere çömeldim. Artık vücut benim değil başkasınındı diye düşünüyordum. Birden düşündüklerimin doğru olmadığını anladım. Beden benimdi hala ben yönetiyordum fakat farklı ben. Kendime zarar vererek isaret gönderebilirdim ama nerden bulacaktım kesici alet. Elimle ceplerimi yokladım bir şey vardı. Elimi cebime götürdüm. çıkarttığımda bıçak vardı. Ben bıçak almamıştım yanıma nasıl olurda bende bulunabiliyor anlamış değildim. Annem zaman ırkındandı büyük ihtimalle onun eseridir diyerek teşekkür ederim diye bağırdım. Gözlerimi yumdum ve dişlerimi sıkarak alnıma "Ben değilim" yazdım. Hem çok acıyor hemde cok kanıyordu. Bedende olmadığıma rağmen kanıyordu. Bu zaman şeysi hep saçma gelmişti zaten.

"Ne yaptığını zannediyorsun?"

"Benim olanı geri almaya çalışıyorum. "

"Ben sana huzurlu bir karanlık bırakmıştım Madem memnun değilsin başarılar o zaman."

"Ne Saçmalıyorsun. Ben vazgeçmicem sonunda ölüm olsada. "

Etraf bir anda aydınlanmış kendimi yolun ortasında bulmuştum. Arkamdan gelen aracın korna sesiyle irkilmiştim ve bir hareketle aracı yoldan aşağı savurmuştum. Araca baktığımda şaşırmamam elde değildi. Çünkü arabayı savuran büyücü değil benmişim. Büyücü arkamdan vurarak yere savurmuştu. Büyücü kız mı? Ilk defa kız büyücü görüyordum.

"Sıra bende."

Ayağa kalkıp alev topu ile savurmuştum. Eğer büyücü araca saldırırsa herkes ölecekti korumalıydım. Büyücü yerdeyken gülümsedi.

"Vay... Kimleri görüyorum. Son düzen ırkı zamanda kaybolmuş. "

"Boş konuşmaya vaktim yok. "

"Eski seni öldürürsem sende ortadan kaybolursun. Ay ne tatlı değil mi?"

Büyücü bir anda buz topu ile savurmuştu. Bağırıyordum. Çok can yakmasına rağmen ilk defa görüyordum. Kitapta olabilir ama hiç okumadım.

"Oturmak güzelmiş değil mi? Bence ebediyen uyulmalısın bunun için ninni tarzında büyüme hazırsındır."

İki elini birleştirdi. Yavaşça açıyordu. içindeki siyah küre beni korkutmaya yetmişti. Aklıma zamanı yavaşlatacak gücüm olduğu gelmişti. Zaman yavaşlatarak arkasına gelmiştim. Büyücü, büyüyü boşa savurmuştu. Elimi buz yaparak büyücüye saplarak öldürmüştüm. Clara ve Rose beni tanımaması gerekti bu yüzden kızın giydiği kapsonlu kıyafeti giydim. Kapşonu geçirerek aracın yanına gittim. Kapı sıkışmıştı. Açma büyüsü işe yaraması ümidiyle denedim. İşe yaramıştı. İkiside araçtan çıkmış teşekkür ediyorlardı. Clara bana bakarak

"Çok tanıdıksın kapşonu çıkartabilir misin?"

"Hiç karşılaşmadık gerek yok. "

Diyerek kendimi kurtarmıştım. Bir terslik vardı hemde çok büyük bir terslik. Clara etrafa bakarak

"Kevin nerde? "

Burdayım diyecektim ancak benden bahsetmiyordu. Ters giden şeyi almıştım. Beni kovalayan erkekti kız değil.

"Hey orda biraz hızlı olun..."

Hep beraber koşuyorduk. Kevin'ın yanına gelmiştik. Biraz kan kaybetmişti ve bunun etkisiyle bayılmıştı. Yukarı çıkarak yoldan geçen birini durdurdum. Telefonunu isteyio ambulansı aradım. Burası şehre pek uzak değilmiş bu yüzden fazla beklemeden gelmişti. Sedye ile aşşağı inerken etraf tekrar kararmaya başlamıştı. Başladığım yere geri dönmüştüm. Kollarıma dikkat ettim kısa kolluydu. Kollarıma yazabilirdim. Cebimdeki bıçağı çıkartarak "Zamanda kayboldum." Yazdım. Epey kan kaybediyordum bunun için üstüm çıkartarak koluma sarmıştım. Ses epey sinirlenmişti.

"Dur...!"

"Durmazsam ne yapacaksın? Beden benim öldürmezsin."

"Çok zeki olduğunu kabul ediyorum. Madem seni öldüremem arkadaşlarını öldürebilirim."

"Dur ne istiyorsun benden?"

"Bedenini ve suan bizim."

Etrafta sesler oluşmaya başlamıştı.

"Bu da neyin nesi?"

"Tanıştırıyım arkadaşlarım."

"Durdur çok can yakıyor durdur...!"

"Bedeni bırakacağın taktirde giderler. "

'Durdur dedim...!"

Daha fazla dayanamayıp bedenden çıkmıştı. Eski bedene geri dönmüştüm. Seslere teşekkür etmiştim. etrafa baktığımda hiç bir degisiklik yoktu. Ben orda saatlerce mücadele ederken burda 1 dakika dahi geçmemiş. Kollarımdan ve alnımdan kan geliyordu. Arkadaki korumalar farkettmişlerdi. Koşarak diğerlerini çağırmaya gitmişlerdi. Pek gecikmeden yanıma varmışlardı. Clara olanları anlatmıştı ve arkasına bakarak

"Kevin arada kalmış. "

Doğa ÜstüDove le storie prendono vita. Scoprilo ora