21. Bölüm: Bunu Ödeyeceksiniz!

Start from the beginning
                                    

"Evde arkadaşlarım var, gelemem ben..." dediğimde bu sefer kaşları çatılan kişi oydu.

"Arkadaşların?... Her neyse gelsinler onlar da çünkü onlar için de tehlikeli!" dediğinde hâlâ olaya anlam vermeye çalışıyordum. Tehlikeli olan neydi? Furkan neden bu haldeydi? Burası neden tehlikeliydi? Kafam karışıklığını arttırırken, ağzımı araladım.

"Burası neden tehlikeli Furkan? Bir şey söyler misin artık?!" dediğimde gözlerini devirmişti. Gözüm Furkan'ın arkasındaki siyah arabalara takıldığında gözlerim büyümüştü. Bunlar onlardı!

Şok içerisinde Furkan'a bakarken o soran gözlerle bana bakmaya başlamıştı. Ardından arkasına baktığında hızla içeri girip kapıyı kapattı ve korkuyla bakmaya başladı. Furkan Ulusoy... İlk defa korkuyordu!

"Geldiler!" dedikten sonra kısa bir süre bekledi. "Çabuk gitmemiz lazım!" dediğinde başımı aşağı yukarı sallayıp ne yapmamız gerektiğine karar vermeye çalışıyordum. Furkan nereden biliyordu acaba? Aklıma takılan bu soruyu göz ardı ederken ne yapmamız gerektiğini düşündüm. Ön kapıdan geliyorlardı. Bu durumda arka kapıdan çıkıp gözden kaybolabilirdik. Kalp atışım hızlanırken bahçeye açılan sürgülü kapıyı işaret ettim.

"Bu taraftan!" dedikten sonra koşarak bahçeye açılan kapıya doğru ilerlemeye başlamıştım. Furkan da arkamdan geliyordu. Bahçede oturan Mete, Defne, Burak ve Berke'ye bakarak konuşmaya başladım.

"Çabuk olun, geldiler!" dediğimde Mete kaşlarını çatıp soran gözlerle bana bakmaya başladı. Daha sonra gözleri Furkan'ı bulduğunda kafası bir hayli karışmış görünüyordu. Burak olayı anlamış olmalı ki hızla ayağa kalktı. Ben tekrar konuşmaya başladığımda ise kapının zorlandığını duyabiliyordum.

"Ya geldiler diyorum, bizi kaçırmak isteyen adamlar buradalar! Berke!" dediğimde Defne korkuyla yerinden kalktı ve bana doğru gelmeye başladı. Mete de arkasından gelirken Berke'nin gözü Furkan'daydı. Gözlerim ikisi arasında mekik dokurken Berke ayağa kalkmış ve bana doğru gelmeye başlamıştı hızlı adımlarla. Bana bakarken tedirginliği artmıştı.

"Sen daha iyileşmedin, kafan rahat olmalıydı sözde..." dediğinde gözlerimi devirmiştim. Benim kafam, ve rahat olmak. İki zıt kelimeydiler. Bir arada olmaları mümkün değildi. Kapının açıldığını duyduğumda gözlerim kısa bir süre eve gitti ama daha sonra elimle gelin işareti yaparak hızla evin arkasına doğru koşmaya başladım.

Diğerleri de arkamdan gelirken evin etrafını çevrelemiş olan üç metre uzunluğundaki duvara, üzerindeki çıkıntılara basarak çıkmaya başladım. Diğerleri de benim yaptığımı yapmaya çalışırken Berke ve Furkan dışındakiler zorlanıyor gibiydi. Hareket gücümle onları duvarın arkasına taşırken Furkan bunu görmemişti.

Defne, Mete ve Burak yere sağlam bir şekilde ulaştıktan sonra Furkan ve Berke de inmişlerdi. Duvarın üstünden yere atladığımda ellerimle yerden destek alarak hızla kalktım ve diğerlerine bakmaya başladım. Buradan sonra nereye gideceğimiz konusunda düşünürken Furkan ağzını araladı.

"Beni takip edin arabayı az ileriye park etmiştim." diyerek arkasını döndü ve koşarak ilerlemeye başladı. Ben Furkan'ın arkasından koşarken, diğerleri kararsız görünüyordu. Koşmayı bırakıp arkama döndüm ve teker teker hepsine göz gezdirip elimle gelin işareti yaptım. Birbirlerine baktıktan sonra karar vermiş olmalılar ki bana doğru koşmaya başladıkla. Ben de Furkan'ın gittiği yöne doğru koşmaya başlamıştım.

Nefesim kesildiği için kısa bir süre öksürdükten sonra koşmaya devam ettim. Defne, Mete ve Burak arabaya vardıklarınde ben nefes alma konusunda zorluk çektiğim için kısa bir süre olduğum yerde durup nefes aldım. Berke ve ben dışında herkes arabaya varmıştı. Berke'nin nerede olduğuna bakmak için arkamı döndüğümde ise bir bıçak saplanmıştı göğsüme. Çünkü arkama döndüğümde Berke yoktu...

Güzel Güçlü SerisiWhere stories live. Discover now