Wildest Dreams✈︎4

49 3 0
                                    

Bölüm 4✈︎Out of the Woods

Δ

"Hayır Taylor, aklı olan herkes ikinci evi seçer. Sonuncusunun güzel bir manzarası bile yok." 

Harry ile onun evinde kanepede uzanmış televizyondaki programlardan birini izliyorduk. Aslında bu bir rutin halini almıştı. Her cumartesi ona kahvaltıya gelip kahvaltıdan sonra uzanıp televizyon izlemek ve sohbet etmek. Programın bitiş kısmı geldiğinde sıkıntıyla ofladım, "Bu kadar kısa sürmesi acımasızca. Bu zevki tekrar tatmak için diğer cumartesiyi beklemem gerekecek." 

Cevap vermediğinde sorunu anlamak için ona döndüm. Bana bakıyordu. Bir elini çenesine koymuş, saçları ise alnına dökülmüştü. Dalmış gibiydi. Omzuna vurarak "Hey, ne düşünüyorsun?Beni duymuyorsun bile!" dedim. Başını iki yana salladı.

"Sana o kadar çok odaklandım ki, sözlerine odaklanamıyorum. " derin bir iç çekti ve aniden doğruldu. "Sakın hareket etme. Böyle kal, geliyorum hemen." 

Kaşlarımı çattım. Hareket etmemek için kendimi zor tutuyordum. Oflayarak zemindeki parkeyi incelemeye başladım. Güzel gri çizgiler...kesinlikle çok ilgi çekici. Merdivenlerden ayak seslerini duyduğumda başımı oraya çevirdim. Elindeki polaroid kamerayı sallaya sallaya geliyordu. "Aslında uzun zamandır çatı katında tozlu bir şekilde duruyordu, yani çalışır mı bilmiyorum ama şu an arkandan gelen güneş ışığı ve rüzgarla ne kadar güzel çıkabileceğini bir düşün..." 

Az önceki heyecanının sebebini öğrendiğimde şefkatle gülümsedim. Bazen minik detaylara bile olan bu sevinç ve hevesi ilişkimizi daha güzel bir hale getiriyordu. "Keşke bunu gitmeden söyleseydin de heyecanlanmasaydım." diye sitem ettim. Göz kırptı ve karşımda yerini aldı. Ben de onun oyununa uyarak şirince gülümsedim. Çekmesini bekledim , kamerayı benden çekip fotoğrafın düzgünce gelmesi için kamerayı birkaç kez salladı. "Az da olsa umudum var." diyerek yanıma oturdu. 

Fotoğraf yavaşça çıkmaya başladı, Harry eliyle biraz çekiştirince tamamen elimizdeydi artık. İkimizde şaşkınlıkla kahkaha attık. "Yani bu ihtiyardan çok bir şey de bekleyemezdik." dedim teselli amacıyla. Fotoğraf sağlamdı ancak bazı yerler renkli, bazıları ise siyah beyazdı. 

"Belki ilk fotoğraf olduğu içindir." dedim kamerayı onun elinden alıp ikimize doğrulttum. "Bir şans daha verelim bakalım."

Bana uyarak gülümsedi. Birkaç saniye bekledikten sonra sabırsızlıkla fotoğrafın çıkmasını bekledik. Kendimize çevirip baktığımızda bunun tek seferlik bir arıza olmadığını anladık. O ve ben renkliydik ancak arka plan tamamen siyah beyazdı. Ona döndüm, "Belki de bu bir arıza değil, kıskanılası bir özelliktir." bana katılarak başını salladı ve beni öpmek için eğildi. 

***

Ellerimi havluyla kuruladıktan sonra tabureye oturdum. Neden birdenbire çoktan unutmuş olmam gereken anıları hatırladığımı sorguladım. Mutfağa yiyecek bir şeyler yapmak ve kafamı dağıtmak için gelmiştim. Hala sesini hafızamdan silip atamamıştım. Bazen rüya olup olmadığı konusunda çok kararsız kalıyordum ama hayır, Tom da onaylamıştı. Beni aramıştı, beni unutmamıştı. Bir şekilde bu numaraya ulaşmıştı, demek ki denemişti. Bana o inanılmaz aksanı ile bir şeyler anlatmasını o kadar çok özlemiştim ki! Belki de orada neredeyse kavga edecek olmasak gardımı indirecektim. İyi ki öyle olmamıştı. 

Harry yıllar sonra şirkette karşıma çıkmasa hiç şüphesiz zamanla unutacak ve başkasını sevecektim. Bana hissettirdiklerini ve yaşattıklarını unutmazdım belki ama onu seviyor olmazdım. Kalbimde başkasına yer verebilirdim. Gözlerimi yumdum. Derin bir nefes alarak oturduğum yerden kalktım ve o an bulunduğum yer çok sıkışık ve bunaltıcı geldi. Birkaç eşyayı ittirmeye çalıştığımda yine hatırladım...

***

Nasıl da inatla mobilyaları ittiğine baktım. Onu izlemek...dünyanın en güzel kamerasından en güzel filmi izlemekti. Saçları yine her zamanki yerindeydi, yani alnında sallanıyordu. Kazağının kollarını sıvamıştı. Kanepe ile savaş içindeydi. "Neden bu kadar ağır bir mobilya yaparlar ki!" diye isyan ettiğinde kıkırdadım. "Belki de pes etmelisindir. sorun yapanlarda değil de sende olabilir mi sevgilim?" 

Ben bunu der demez kanepe hareket etti ve ardından kolayca itilir hale geldi. Salonda büyük bir boşluk açılmıştı şimdi. "Hangi şarkıyı istersiniz hanımefendi?" dedi muzip bir tavırla. Yavaş yavaş yürüyerek yanına geldim ve kollarımı boynuna dolayarak hmm dedim. "Bence eminim aklında iyi bir seçenek vardır." 

Nazikçe benden ayrıldı ve şarkıyı ayarlamaya gitti. Geri geldiğinde odayı yavaş bir ritim tutturdu. "Bu şarkıyı bilmiyorum." dedim. Gülümseyerek az önce çözdüğü kollarımı yeniden boynuna koydu. "Dinlemediğin bir grup bebeğim. Kiss." ve ilerleyen şarkıyla biz de sağa sola sallanırken kulağıma eğilerek şarkı sözlerinden birazını fısıldadı.

"sana anlatmak istediğim çok şey var,

ve nereden başlayacağımı bilmiyorum,

eğer gitseydin ne yapardım bilmiyorum..."

Başımı kaldırıp ona bakarken ne kadar şanslıyım dedim içimden. Hayat onu karşıma çıkarmıştı, zorlu şeyler yaşasak da şu an bu anı yaşıyorduk işte. 

"fakat sana her baktığımda, 

Ne sıkıntılar çekersem cçkeyim fark etmez, kolayca görünüyor..."

O bana hala sözleri fısıldarken ışıl ışıl olan yemyeşil gözlerine baktım ve bu anın son olmamasını umdum.

***

Uzun zamandır şarkı yazıp hislerimle başa çıkamadığımı bu anılarla anladım. Oysaki olan ne çok şey olmuştu da sözlere dökmemiştim. New York'a taşınmam, onun araması ve bu anılar...bu anları yaşadığım zamanlar nasılsa daha çok güzel anımız olacak sanmıştım ve bir aşk şarkısı yazmak istemiştim. Ona olan sevgimi kelimelere dökmek o kadar zordu ki! Belki de yapmam gereken ona olan kırgınlık ve çaresizliğimi kelimelere dökmekti. Belki de bu aynı zamanda ona karlı sevgimi de ifade etmenin en güzel yoluydu. Yaslandığım duvardan doğruldum ve elimdeki havluyu tezgaha atarak Tom'a seslendim. "Fırını arada kontrol edebilir misin lütfen, odamda olacağım."

evet, anılarla ve kelimelerle...

Δ

Merhabalar herkese!!!

Fazlasıyla uzun bir zaman sonra yeni bir bölüm yayınlama fırsatım oldu sonunda. 2 senede hayatım fazlasıyla yoğundu, bir şeyleri yoluna koymaya çalışıyordum ve yazmaya ayıracak zaman bulamadım ve mental açıdan da hazır hissetmedim kendimi. Sonunda yazdım ve ne kadar özlediğimi bilemezsiniz. Bu ikisinin hikayesini özlemişim <3333

bu bölüm daha çok anı ağırlıklıydı. OOTW  yazılış süreci ve olayları anlamamız için gerekliydi. 

bölüm hakkında görüşlerinizi belirtebilirsiniz. 

şimdiden teşekkür ederim<3

-InfinitySwiZzle

Trouble Ψ Wildest Dreams //DÜZENLENİYORحيث تعيش القصص. اكتشف الآن