Trouble Ψ Wildest Dreams //DÜZENLENİYOR

Chapter 26

Bölüm 26: "Sorry, Ross.I'm really sorry."

Bölüm şarkısı: Lights Down Low- Max ft. Gnash
—Little Mix- Love me or Leave me

Not: Ross...

~~~✌

Sabahın ilk ışıkları önümüzdeki yolu ve çevremizi boylu boyunca aydınlatıyordu. Gece dağ evine giderken dikkat etmediğimiz yollar sabah güneşinin aydınlatması ile etrafımızdaki tüm çayır ve otlakları günyüzüne çıkarmıştı.

Yan koltukta Taylor oturmuş ve başını cama yaslamıştı. Gözleriyle yolu seyrediyordu. Ben sürücü koltuğunda, gözlerimi yola odaklamıştım fakat yan gözle ona bakmayı da ihmal etmiyordum.

Üzerinde dün yarışmada giydiği elbisesi vardı fakat ayakkabı olarak rahat etmesi açısından ona ablamın spor ayakkabılarından vermiştim. Değişik bir tercihti fakat daha rahat olduğu kesindi. Saçlarını topuz yapmamı istemişti sabah ve alelacele bir kahvaltı yapıp çıkmıştık.

İkimiz de dünün aksine sessizdik. Bir ölüm sessizliği misali arabayı almış götürüyordu. Sabah yeni bir olay yaşamamıştık ancak ikimizde sanki şu andan itibaren hiçbir şeyin dağ evindeki gibi güzel gitmeyeceğini ve bunun sonunun güzel bitmeyeceğini gayet iyi biliyorduk.

Nashville'ye geri dönüyorduk ve yaklaşık yarım saat sonra oraya varmış olduğumuzda, o Edgar ile buluşacaktı ve ben Scarlett ile...

Belki de ondan ayrılmalıydım. Sevmediğim biriyle sevgili olmam benim için bir şey ifade etmezdi, hele de sevdiğim biri varsa.

Ama merak ettiğim şey şuydu, ben Scarlett ile ilişkimizi bitirsem, Taylor da Edgar ile ilişkisini bitirir miydi?

Bence bitirmezdi.

Çünkü o insanların duygularına önem veren, iyi kalpli bir kız. Edgar'ın duyguları ile oynamış gibi hissedecektir kendini ve sırf bu yüzden, onun mutluluğu için kendi mutluluğunu gözden çıkarabilecek bir kızdı Taylor.

Direksiyonu sağa çevirirken ona bakmayı ihmal etmedim. Onun da bana baktığını gördüğüme emindim. Bunu teyit etmek için ona döndüm.

"Selam." Dedi gülümseyerek.

"Hala değişmemiş olduğunu görmek güzel." Diye karşılık verdim. Aklına eski günler gelmiş olmalı ki, önüne döndü fakat gülümsediğini görebiliyordum. Ben de güldüm ve yola odaklandım.

~~~

"Eviniz bir üst sokak değil mi?" Diye sordum.

"Evet ama sen oraya değil burada bırak beni." Dediğinde kaşlarımı kaldırdım ve "Neden" diye sordum normal olarak.

"Görüp yanlış anlamalarını istemiyorum." Dediğinde bozulsamda belli etmedim. Başımı salladım ve köşede indi. Bana el sallarken gözlerimin en dibine bakıyordu sanki ve ben onun gözlerinde kaybolmak istedim. Ona geri el salladım.

Sokaktan kaybolmasını izledim ve ardından arabamı evime sürmeye başladım.

Arabayı sürerken  de düşüneceler peşimi bırakmıyordu. Geçtiğimiz 1 gün bana Taylor ile geçirdiğimiz geçireceğim tüm anların değerini gösterdi. Edgar'ın Taylor'ı neden bu kadar çok önemsediğini anlamak zor değildi. O, bulunduğu yerlerde hem güzelliği hem de yeteneği ile parlıyor ve dikkatleri üzerine çekiyordu kesinlikle.

Ve ben, Harry Styles, onu yavaş yavaş geri kazanacaktım. Aşkımı geri alacaktım.

~~~