Chapter 9

338 40 6
                                    

Bölüm 9: I Knew You Were Trouble

Bölüm şarkısı: Taylor Swift IKYWT

☁☁☁

Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken, daha ne kadar aptal olabileceğimi sorguladım.

Bu dünyadaki en aptal kızdım hiç şüphesiz. Hah, ben bunu hak etmiştim belki de. Hemen kanmıştım ona ve her zamanki gibi üzülen taraf ben olmuştum.

Resme bakmak artık bir işkence gibi gelmeye başlamıştı çünkü resimde Harry ve Jessica öpüşüyordu.

Hemen ardından bir video geldi. Bu video ise bir evin dışından çekilmişti ancak evin içi çekilmişti. Koltukta oturan Jessica, Harry'e doğru eğiliyordu ve Tanrım! Bunların eski olmadığı çok belliydi. Video, şarkıyı söylemek için Harry'nin gelmediği saatlere, resim ise yarım saat önce bara aitti. Demek Harry bu yüzden o kadar garipti. Tabii, sevgilisini barda görünce kandırdığı kız ile arasının bozulmasını istemedi.

Bana karşı bir şeyler hissetmiyorsa neden arkadaşlığımızı bozmuştu ki!

Ne kadar da ironik. İlk başta neden kendisine lakap olarak başbelası dediğini anlayamamıştım fakat şimdi anlıyordum ki ona en çok uyan şeydi bu. En başta ona kapılmamam gerektiğini bilmem gerekirdi. Beni hazırlıksız mı yakalamıştı sanki, hayır. Ondan uzak durmam gerektiğini nasıl bilememiştim, hem de ona bu kadar yakınken...

Yerde duran kupa parçalarını toplarken elime batmasıyla daha da ağlamaya başladım ve hıçkırmaya başladım. Neden ağladığımı bilmiyordum. Arkadaşlığımız acı bir şekilde sonlanacağı için mi yoksa onu sevdiğim için miydi? Sevgili kalma süremiz 1 gün bile olmayacaktı. Beni inciten şeyin sadece bununla alakalı olmadığına emindim. Ama saf hissettim.

"Bana bunu nasıl yaparsın?" Diye mırıldandım. 

Bir hışım odama çıktım ve çekmecemde buruşturulmuş olarak duran mektubu alarak tekrar aşağıya indim. Mektubu ocağa değdirip yakarken bir yandan da ağlamaya devam ediyorum. Hayır, ben bu kadar aciz olamazdım. Gözyaşlarımı elimin tersiyle silerken mektubu lavaboya attım. Cam parçalarını da çöpe attım ve odama çıktım.

Kalbimin kırgınlığını biraz olsun azaltmak için her zaman yaptığım şeyi yaptım. Şarkı yazdım.

"No apologies. He'll never see you cry,
Pretends he doesn't know that he's the reason why.
You're drowning, you're drowning, you're drowning.

~~~

Sabah zilin çalmasıyla uyandım. Dün şarkı yazdıktan sonra ağlamamıştım, kendimi buna zorlamıştım çünkü ben güçlü Taylor Swift'dim. Bir erkek yüzünden, hem de bunu hak etmeyen bir erkek için asla kendimi üzmeyecektim.

Merdivenlerden indim ve üzerimdeki pijamaları umursamadan kapıyı açtım. Hafta sonunda kim gelebilirdi ki?

Harry...Ondan ayrılma işini dün yapamayacak kadar güçsüz hissetmiştim, kendimi oyalıyor gibi hissetmiştim ama yüzleşmek istememiştim.

Onu görmemle ağlayacağımı sanarken tam tersine kendimi de şaşırtarak ağlamadım fakat öfkenlendiğimi hissettim. Muhtemelen şu anda gözlerimden alevler çıkıyor gibi görünüyordum.

İlk önce konuşmalarımız gözümün önünden geçti. Nasıl kusursuz bir melek gibi göründüğünü anımsadım.

"Taylor? Daha yeni mi uyandın. Rahatsız etmek istememiştim. Sadece beraber kahvaltı yaparız diye düşündüm."

Söylediği her bir söz canımı acıtırken, nasıl bu denli yüzsüz olabileceğini düşündüm. Dün Jessica ile öpüşmüştü ve bugün benimle kahvaltı yapmak istiyordu.

Elim birdenbire havaya kalktı ve ben daha ne ara buna karar verdiğimi anlamadan yüzüne sertçe, hem de benden beklenemeyecek kadar sertçe indi.

"T-taylor..." diye kekeliyordu karşımda, bir eli ile yanağını tutarak.

"Senden bunu beklememiştim, Harry. Arkadaşlığımızın bu şekilde sonlanacağını düşünmemiştim. Bana değer vermeni beklemiştim. Eğer bana karşı hislerin yoksa her şeyi beni severek telafi edeceğini söylememeliydin." Ona teşekkür de borçluydum. "Teşekkür ederim, beni bir kabustan uyandırdığın için."

Ve kapıyı yüzüne kapattım. 

<<<

Okulun koridorlarında dolaşan binbir türlü fısıltıyı es geçtim ve dolabıma yöneldim. Muhtemelen herkes benim ve Harry'nin ani ayrılığını konuşuyordu. Lise böyleydi işte, birkaç saatlik ilişkinizin bile dedikodusunu yaparladı.

Salaklar.

Sınıfa doğru ilerlerken dolabımdan aldığım kitaplarımı elimde sıkı sıkıya tutuyordum. Çünkü nedense her an biri bana çelme takabilirmiş ya da her an biriyle çarpışabilirmişim gibime geliyordu.

"Taylor!" Diye seslenen o tanıdık sesi duyduğumda gözlerimi yumdum ve derin bir nefes aldım. Arkamı döndüm ve "Ne var?" Dedim soğukça.

"Emin ol açıklayabilirim." Dedi nefes nefese. Koşmuş olmalıydı.

"Dinlemek istemiyorum." Dedim ve onu arkamda bırakıp sınıfa girdim.

Harry acı çeksin ya da çekmesin umrumda değildi ama ben kendime bu işkenceyi çektirmeyecektim.

Not: Diğer bölümler üç yıl sonrasından başlıyor.


Trouble Ψ Wildest Dreams //DÜZENLENİYORWhere stories live. Discover now