Chapter 5

392 48 5
                                    

Bölüm 5: best friends

Bölüm şarkısı: Charlie Puth- how long

☁☁☁

"Okumak için neyi bekliyorsun, Tay."

Hiçbir şey beklemiyordum ama belki de durumu daha dramatik hale getirmeye çalışıyordum, bunun eğlence katacağını düşündüm de.

"Hadi oku!"

Başımı salladım. Çok uzatmak istemiyordum, şaka mektubu olduğunu düşünüyordum.

"Taylor,
Bu mektubu nasıl karşıladığını bilmiyorum fakat, seni rahatsız etmek istemezdim. Ne yazık ki duygularım buna izin vermiyor..."

Kaşlarımı çattım devam etmeden önce.

"Sana karşı kimi hislerim var yaklaşık bir aydır fakat sadece seni izlemekle yetiniyorum. "

"Ne diyor, ne diyor?" Diye sordu Abigail. Ona elimle bekle işareti yapıp devam ettim.

"Beni hiç farketmedin. Oysaki üst sınıflardan olmamama rağmen tüm okulun gözleri benim üstümdeydi . Belki de beni etkileyen senin bu huyundu."

Ne diyor bu dedim kendi kendime. Okuduklarım bir şakadan ibaretti heralde?

"Yani senden çok hoşlanıyorum... Pekala bunu daha fazla devam ettiremeyeceğim , buraya kadar olan kısımlar sadece şakadan ibaretti. Umarım kızmamışsındır :))) Sadece eğlenceli bir şekilde arkadaşlığımızı başlatmak istemiştim. "

Kaşlarımı şaşkınlıkla kaldırdım. Şaka mektubu olduğunu söylemiştim değil mi? En alttaki notu gördüğümde orayı dışımdan sesli bir şekilde okudum.

"Kitap için teşekkür ederim ancak bu kitabı zaten okumuştum. Sadece, mektubu bu şekilde verebilirdim. —Harry Styles."

Birkaç dakika öylece mektuba baktım. Belli ki bunu komik bulmuştu. Buna sinirli olacak değildim, klasik liseli bir ergenden ne beklersiniz ki! Ve ayrıca onun da arkadaş olmak istemesi beni mutlu etmişti. Duygularımın karşılıklı olduğunu bilmek güzeldi. Aklıma gelen ani fikir ile koltuğun üstündeki ceketimi aldım ve ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

"Nereye?" Diye bağırdı arkamdan Abigail.

"Harry'e!" Diye seslendim ve elimdeki mektubu avcumda buruşturup tuttum. Onun evinin kapısına geldiğimde, kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladım.

Kapıyı Harry açtığında saçları dağılmıştı ve üzerinde beyaz bir tişört ve siyah eşofman vardı. Yani hayır, üstü olmadığı bir zamana denk gelmedim.

"Taylor!" dedi neşeyle. Gülümsedim.

"Müsait misin?" Diye sorduğumda uyku sersemliği ile başını salladı ve kapıda geri çekildi. İçeri girerken bir yandan da Abigail'e hızlı bir mesaj atmıştım.

"Eğer bir saat içinde gelmezsem Ross'u ara.— Taylor."

Onay mesajını gönderdiğinde kendi kendime sırıttım. Gösterdiği koltuğa oturdum ve boğazımı temizleyip hemen konuştum.

"Hemen konuya gireceğim. Bu ne demek Harry?" Dedim ve ona buruşuk mektubu fırlattım.

"Okudun demek." Diye mırıldandı ve dağılmış saçlarını daha da dağıttı. "Hey, bu kadar agresif tepki vermeni beklememiştim. Arkadaşlığımız güzel başlasın istedim yalnızca."

"Peki seninle arkadaş olmak istediğimi de nereden çıkardın?" derken ciddi bir yüz takındım. İyi bir oyuncu olabiliyormuşum.

Kafası karışmıkçasına bana baktı. Anlamlandıramıyor gibiydi. Daha fazla uzatmadan kahkaha attım. "Şakaya şakaya karşılık vermek istedim." ve kocaman bir gülümseme yerleşti yüzüme. Yanıma oturdu ve ellerimi tuttu. "Buna çok mutlu oldum." Heyecanımı belli etmeden başımı salladım. Konuşmama izin vermeden tekrar konuştu. 

"En yakın arkadaşlar olacağız." Bir saniye, ne dedi? Biraz hızlı davranmıştı sanki. "Bu hızlı oldu." dedim gülmeye çalışarak. Yüzünde bir sırıtış belirirken itiraz etti. "Geç bile kaldım."

Trouble Ψ Wildest Dreams //DÜZENLENİYOROnde as histórias ganham vida. Descobre agora