BEKLENEN KAVUŞMA

Start from the beginning
                                    

Solumdaki ayna bana göz kırptığında bedenimi aynaya doğru çevirdim ve çıplak vücuduma baktım. Diri vücudumun aslında ne kadar yıprandığına baktım bir süre. Belirginleşen karnım içimdeki o küçücük varlığı simgeliyordu. Beni hayata tutan şeylerden bir tanesiydi belkide..

İçimdeki o sıcaklığı hissetmek belkide bir kadına tanınan en büyük ayrıcalıklardan bir tanesiydi.. Daha fazla ayakta durmak istemedim ve suyun içine usulca girdim ve başlık tarafına kafamı dayadım. Köpükleri üzerime çekip biraz daha suyun içinde yol aldım. Evett, şimdi iyi.. Nedendir bilmiyorum ama aklımda dönüp dolaşan o sorulara bir türlü cevap bulamıyordum. Beni hayatının merkezi yapan insanlar şimdi bana sırtlarını dönmüştü. Belkide tam olarak öyle değildi ama son doktor kontrolünden sonra böylelerdi. Bir kaç gün içinde nasılda değişmiş mesafe koymuşlardı bana öyle.. En çok bu zamanlarda yanımda olmak yerine bana sırtlarını çevirmişlerdi. Yanlış ne yapmış olabilirim diye düşündüm ama yine bir sonuca varamadım. İstemsizce dökülen yaşlarım benim çaresizliğim idi.

Gözlerimi kapattım ve o sessizliğin için gözyaşlarımın su ile karışmasını dinledim. Tenimi yakan su bile benim canımı yakmıyordu. Aslında ben sacede onu istiyordum. Gelip beni bu çaresizlikten çıkartmasını sadece ona sıkı sıkı sarılmayı istiyordum. Ama bu da olmazdı dimi?

****GÖKTUĞ****

Koltuğumda rahatsız bir şekilde kımıldadım ve ayağa kalktım. Karşımda birşeyler anlatan insanların bile ne dediğini anlamıyordum. Elimi kaldırıp susmalarını sağladım ve "Arkadaşlar bu günlük bu kadar yeterli. Haftaya yapılacak ihale için sizlerin çok iyi bir şekilde hazırlanmasını istiyorum, Toplantı bitmiştir" diyip onları gönderdiğimde koltuğuma çaresizce bir düşüş yaşadım.

Kaç gündür onun kokusu olmadan sıcaklığı olmadan günlerimi geçiriyordum ama bir türlü rahatlığa varamıyordum. Ellerimi başıma götürüp çaresizliğim yüzünden ağlamaya başladım. Yıkılmıştım tamamiyle..

Kapının aniden açılmasıyla gözlerimi sildim ve bana doğru gelen abime ve özel korumamıza baktım. Abim karşımdaki koltuğa kendini attığında Ahmet bir şeyler söylemeden önce boğazını temizledi. Elimle koltuğu işaret edip otumasını istedim.

Karşıma oturduğumda gözlerimi kapattım ve kafamı arkama yasladım. "O nasıl Ahmet"

"Efendim, bugün bir saat öncesine kadar evde durdu ve sonra deniz kenarına gitmek için evden çıktı. Bir süre onu izledim ama sonra ağlamaya başladı yanına gidip konuşmaya çalıştım ama sonra kalkıp eve gitti. Odasına girdi ve sonra bir daha çıkmadı." evet farklı bir şey yoktu hergün yaptığı şeyleri yapıyordu.

"Peki iyi mi?" dediğimde Ahmet karşımda kıpırdandı. Gözlerimi kapattım ve gelecek cevabı bekledim. "Efendim, her gün olduğu gibi bugünde ağrısı vardı. Onu eve götürmek için teklifte bulundum ama bana gerek yok diyip kendisi gitti, bugün gerçekten kötüydü. Yardım etmeme bile izin vermedi efendim" dediğinde kafamı salladım ve "Sen şimdi eve git ve onu gözlemlemeye devam et" dedim.

Bana "Peki efendim" diyip odadan çıktı. Abimle sinir bozucu bir sessizliğe girdiğimizde onu düşünmeye başaldım. Artık yanına gitmem gerekiyordu. Gidip herşey geçti kelebeğim demem lazımdı. Ama ona bile cesaretim yoktu. Sanki ona baktığımda kaybolacakmış gibi hissecektim, bu benim en zayıf noktamdı. Onun yok olması, benim en büyük imtihanımdı.. "O iyi değil, git ve herşeyi eskiye döndür. Sen bir bok yapamadığından bizler nasıl davranacağımızı çözemiyoruz" abim o sinir bozucu sessizliği bozdukdan sonra onu nasıl iyileştireceğime hala bir cevap arıyordum.

DUYGUSUZWhere stories live. Discover now