SENİN YÜZÜNDEN

12.9K 326 32
                                    

Sonra gitmesi gerektiğini söyledi.
Her şeyin bir vakti varmış, sarılmanın bile...
O Ondan öncekilerden farksızdı, ben aynı bendim.
Benziyorduk!
Ve iki kişi aynı anda gidemiyordu, bir kalan olmalıydı, o bendim.
Ben vazgeçmiştim çünkü vazgeçmeyen öylesine bir gidişi seyredemezdi
Ben ettim.

O gün arkandan baktım, kaldığım yere baktım, sen olmasan ne olur diye düşünmedim, düşünecek çok şey vardı, beynime izin verdim.
Gözlerim izledi hafızam kayıt dışıydı.
O gün sen gitmedin ve ben gidişini izlemedim, gözlerim adımlarından düştü, sen gözlerimden..

Şimdi her şey fincanda soğuyan bir kahve kadar tatsız.
Ve hiç bir yazı sana yazılmadı, senin yüzünden yazıldıysa haberim yok.

SOĞUK KAHVE / AHMET BATMAN

~~~~~~~

Yatağımdan kalkıp dışarıya çıktığımda Göktuğ koltuğa oturmuş bekliyordu.

Dün gece ile şimdiki adam aynı adam mıydı?

Benim sevdiğim adam mıydı?

Derin bir iç çekip direk mutfağa yöneldim. Kahve yapmaya başladığımda hiç halim kalmamıştı.

Film zaten beni mahvetmişti üstüne Göktuğun lafları tuz biber olmuştu.

Bacakların ayaklarını taşıyor mu deseler? Hayır derdim.

Kahvenin yapılmasını beklerken gövdemi tezgaha dayadım ve erkeğime uzun uzun bakmaya başladım.

Gözlerini kapatmış kafasını geriye yaslamıştı. Aklından ne geçiyordu kim bilir.

Birden bu kadar değişmesinin sebebi neydi acaba aylardır değişmeyen adam neden ilk gecemizden sonra değişmişti.

Üstelik unutulmaz bir gece geçirmişken.

Şimdi ne yapıcaktım, onun kokusuna, tenine, sıcaklığına bu kadar alışmışken nasıl ondan ayrı kalacaktım.

Her şeye katlanırdım ama onsuzluğa katlanamazdım. Vücudum kabul etmezdi ki zaten..

Vitamini eksikti şuanda, mikrobu, bakterisi, suyu, kalbi, nefesi eksikti.

Nasıl dayanır ki şimdi vücudum onsuzluğa, nasıl nefessiz yaşardı.

Elimi kalbime götürüp hızlı atışlarını dinledim. Gözlerimi ise onun mükemmel yüz hatlarına diktim.

Kalemle çizilmiş kaşları, kızları kıskandıracak saçları, hacimli burnu, beni benden alan ağzı, sakallarına her dokunduğumda pır pır eden içim..

Aklıma gelen şeyle yerimde irkildim ve kahveyi bardağa koyup içeriye yöneldim.

Göktuğ hala kafasını geriye yaslamış duruyordu. Elimdeki fincanı sehbaya bırakıp doğruca odama yöneldim.

Odaya girip makyaj masasının çekmecesini açıp içinde beyaz kelebek olan camı aldım.

Derin bir iç çekip sessizce gözyaşlarımı akıttım. Biraz kendime gelip salona gittiğimde Göktuğ kahvesini içiyor uzaklara bakıyordu.

Deli cesaretimi alıp kucağına at biner pozisyonda yerimi aldım ve yavaşça başımı kaldırdım.

Göktuğ hala demin baktığı yere bakıyordu. Kafamı sallayıp silkelendim.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin