DUYGUSUZ

TATİL -I-

Resimle ailemizin gittiği otel var arkadaşlar "Barcelo Bavaro Beach"

Ve multimedia da yakışıklı şarkımız Murat Boz'un yeni albümünden "Elveda Deme" var. İyi okumalar.

^ESİLA'DAN^

Yüzüme değen dudaklarla hemen gülümsedim. Gözlerimi açmak istemiyordum, çok uykum vardı. "Kalk bakalım uykucu, benim ve kızımın karnını doyur" Kocamın bu lafına gözlerimi hemen açtım. İkisi de bana gülümseyerek bakıyordu. Çok tatlılardı. "Immmm, demek yemek istiyorsunuz" Yüzlerine doğru yaklaşıp önce kızımı sonra da kocamı öptüm. "Yeterli mi?" diye sorduğumda Göktuğ hemen kafasını salladı. Dudaklarını dudaklarıma sabitleyip uzun soluklu bir öpücük kondurdu. "Bunun gibi istiyorum" dediğinde hemen kızardım. 

"Tamam bu kadar yemek yeter" deyip yataktan kalktığımda Göktuğ, Umudumuzla oynamaya başlamıştı. Fısır fısır kızıma bir şeyler söylüyordu ve Umut'da babasına gülerek karşılık veriyordu. Gülümseyerek banyoya gidip ihtiyaçlarımı karşıladım. Üzerime geceden ayarladığım kıyafetleri giyip elime kızımın kıyafetlerini aldım. Odaya geri döndüğümde kızım yatakta yalnızdı. Hemen yanına gidip "Annecim"  deyip boynuna bir öpücük kondurdum. Mis gibi kokuyordu. Gece ara ara uyanmıştı. Babasını ve beni ayakta dikmişti. Üstündeki tulumu yavaşça çıkarttığımda minik kızım karşımda bana zıbınıyla gülümsüyordu. Burnuma dolan  kokuyla kıkırdadım. "Umudum altına mı yaptın annecim" "Şimdi seni mis gibi yapalım annecim sonra beraber tatile gidelim olur mu?" dediğimde agu gugu yaparak bana karşılık verdi. Hemen altını değiştirip üstünü giydirdim. Umudumu yerdeki oyun alanına bırakıp yatağı düzelttim. Kızım ve ben hazırdık artık gidebilirdik ama benim duygusuzum hala ortalıkta görülmüyordu. Yerden kızımı ve en sevdiği oyuncağını alıp odada dolaşmaya başladım.

"Gidelim mi hayatım?" arkamdan gelen o ilahi sese gülümseyip hemen yanına gittim. Kızıma ve bana sarıldığında asıl huzurun bu olduğunu hissettim. "Bu tatil sadece senin için, bana eğleneceğine geçmişi hatırlamayacağına söz vermelisin" kocamın bu sözleri yüzünden kolumu boynuna daha çok dolayıp kokusunu içime çektim. Onaylar gibi bir ses çıkarttığımda kulağıma "Hadi gidelim" dedi. 

Elindeki çantamı bana verdi kızımızı kucağına alıp elimi tuttu. Aşağıya indiğimizde Onur'la karşılaştık. Son kalan eşyaları da arabaya götürüyordu. Bizi görüp gülümsediğinde "Günaydın" dedi. Başımı salladığımda Götuğ'un "Günaydın koçum" dediğini duydum. Kızımı geri kucağıma verdiğinde "Siz arabaya binin ben evi şöyle bi kontrol edeyim tamam mı?" dedi başımı hemen sallayıp kızımla dışarıya çıktık. Arkamı dönüp eve geri baktığımda içimde değişik hisler vardı. Sanki  burayı son kez görüyordum. Bana mesaj yollayıp gitme diyordu sanki. Üç hafta sonra geri dönecektik. Bunu hemen kafamdan atıp Onur'la beraber çıkışa doğru yürümeye başladık. "Nasılsın Esila Hanım" dediğinde hemen ağzımdan bir -hiiii- çıktı. Elindeki bavulları bırakıp ellerini kollarıma koymasıyla "Ne oldu" diye telaşlandı. Onun bu haline gülümseyip "Bana bir daha öyle deme Esila de" dediğimde rahatlayıp ellerini üzerimden çekti. "Öyle tepki verince bir an ağrınız var sandım. Göktuğ abime ne derdim sonra. Sizleri korumak için buraya geldim." dediğinde tepkimin büyük olduğunun farkına vardım. Onu telaşlandırmak istememiştim. Bu çocuğu çok sevmiştim. Olmayan erkek kardeşim gibiydi.

"Kusura bakma. Anlaştık mı?" dediğimde kafasını hemen salladı. Arabanın yanına geldiğimizde elindeki valizleri bırakıp kızımı kucağımdan aldı. Arabaya sağ salim oturduğuma inandıktan sonra kızımı kucağıma verip arkasını döndükten sonra Güneş ile çarpışması bir oldu. Bunların arasında olup biteni hala çözememiştim. Güneş mahçup bir şekilde Onur'a gülümsediğinde Onur'un bakışlarını çekip arkası dönmesi bir olmuştu. "Be-ben şeyy" demeye kalmadan adam çoktan gitmişti. Güneşe sorun yok dercesine bakıp arabaya binmesini izledim. Yanımıza gelip kızıma ve bana uzun bir öpücük kondurup "Günaydın benim meleklerim" dedi. Kıkırdadığımda "Günaydın şekerim" dedim.