DUYGUSUZ

KÜÇÜK ŞEYTAN

Kasıklarımdaki ağrının şiddeti daha çok artmıştı. Bu buz gibi evde regl sancısı çekmek ölüm gibiydi. Yatağımdan kalktım ve ısıtıcıya uzandım ama oda bozulmuştu. Ayağımda en az 3 çift çorap vardı ama oda yetmiyor yorgan dahi ısıtmıyordu.

Odadan çıktığımda içeriden üvey babamın ve bir kadının sesi geliyordu. Odaya doğru ilerledim ve kapıyı yumruklamaya başladım. "Çık lan dışarıya" diye bağırdım. Benim hakkımla kazandığım paraları orospulara yedirmesi çok koyuyordu. Doğru düzgün yiyecek birşeyimiz olmadığı halde bile bu şerefsiz paralarımı orospulara yediriyordu.

Kapı açıldığında yaşı neredeyse 40'a dayanmış saçları dağınık bir kadın çıktı arkasından da üvey babam.

"Ben seni daha sonra ararım şekerim" dediğinde kadın üvey babamın dudağına bir öpücük kondurup kapıdan çıkıp gitti.

Iykkk midem bulanmıştı..

Kafamı bu iğrenç adama döndüğümde hırlamaya başlamıştı. "Sen nasıl bir adamsın ya, nasıl benim paramı orospulara yedirirsin" diye kükredim. Biliyordum bunu yapmama karşılık beni öldüresiye dövecekti ama umrumda değildi. Saçlarımdan tuttuğu gibi beni odaya sürüklemeye başladı. "Seni küçük orospu, sen nasıl benim eğlencemi bozarsın ha" diye kükredi. Ona dil çıkarıp "Ne oldu sevgili babacım üzüldün mü?" diye kahkaha attım. O ise saçlarımı daha sıkı tutmaya başlamıştı. Beni yatağa doğru attığında, burnuma ter ve odanın havasızlığı karışınınca yine midem bulanmıştı.

"Üzülmedim sevgili kızım çünkü o kadının yarım bıraktığı işi şimdi sen tamamlayacaksın" dediğinde şok olmuştum. Yatakta gerilemeye başlamıştım ama suratıma yediğim tokatla durmuştum. Canım çok yanmıştı. "Şerefsiz" diye bağırdığımda yatağın benim tarafıma geçip beni yere attı. Ben daha ne olduğunu anlamadan kendimi yerin soğuk zemininde buldum. Toparlanmaya çalıştığımda karnıma yediğim tekme bunu engellemişti.

"Eğlencemin bozulmasının bedelini ödeteceğim sana" diye hırladı üvey babam. Benimse gözümden düşen yaşlar çoktan zemini ıslatmayaya başlamıştı.

Ayaklarım yerden kesildiğinde kendimi tekrar yatakta buldum. Karnımın ağrısı daha da çok artmaya başlayınca neler olduğunu bile anlayamadım. Üvey babam sırıtarak üstüme çıktığında ağlamam daha çok artmıştı. Ellerim çarşafı bulduğunda ölmek istedim.

"Ahh.. esila şu anda eğlencem daha çok arttı biliyor musun" dediğinde ellerimin birini sırtına indirdim. Ama fayda etmedi. Ellerim tekrar çarşafa gittiğinde o ise bütün bedenimde ellerini gezdirmeye başlamıştı. Kafamı çevirdiğimde komidinin üzerindeki içki şişesini gördüm.

Elimi uzattığımda yetişmemişti. Üst tarafımı biraz daha ittiğimde çok az kalmıştı. Dayanamıyordum artık bu adamın o pis elleriyle bana dokunmasına. Biraz daha zorlandığımda parmaklarım şişeye değimişti. O üstümde biraz boşluk yaratınca şişeyi hemen kavradım ve kafasına indirdim.

"Pis sürtük" diye bağırdığında kafası kanamaya başlamıştı. Üstümden onu hızla itip yataktan kalktım ve koşmaya başladım. Kapıyı açtığımda yerde duran ayakkabımı aldım ve merdivenlerden koşarak indim.

Dışarıya çıktığımda ayakkabılarımı ayağıma geçirip koşamaya devam ettim. Nereye koştuğumu bilmeden devam ediyordum. Yeterki uzaklaşıyım burdan yeterki.

Biraz daha koştuğumda karşıdan gelen arabayı gördüm. Farları yüzünden görüş alanımı kapatmıştı. Nereye gideceğimi bilmeden öylece kalakaldım. Korna sesi bile beni kendime getirmemişti. Araba daha da yaklaştığında kendimi yerde buldum bilincim kapanmak için kendini zorlarken en son duyduğum fren sesi olmuştu.

*******

Gözlerimi açtığımda siyah bir BMW X5'in önünde yatiyordum. Aklımı şöyle bir kurcalağıdımda üvey babam'dan kaçarken bu arabaya yakalanmış ve korkudan bayılmıştım.

Önümde duran duygu düşmanı adam "Sen küçük şeytan hemen arabamın önünden kalk" diye bağırdı.

"Aman bee yemedik arabanı tepe tepe kullan" diyip yattığım yerden kalkıp yürümeye başladım. Kolumun aniden çekilmesiyle bir çift gri gözle karşılaşmam bir oldu. Olduğum yerde kaskatı kesilmiştim. Karnıma değen sıcak vücudu ve beni derinlerine iten gri gözleri vardı.

"Cık cık cık, nereye kaçıyorsun bakıyım küçük şeytan hem arabamın önüne bayıl hemde kaç git" diye tıslayınca dugusuz yönünü hemen göstermişti. Kolundan kurtulup arabanın sol aynasına bir tekme attım ve bağırdım.

"Sensin o küçük şeytan"

Koşmaya başlamıştım arkama baktığımda hala bıraktığım yerdeydi. Ondan kurtulmuştum.

Evet, evet kurtulmuştum...

Koşmaya devam ettiğimde yüzüme vuran rüzgar kanıma iyice işlemeye başlamıştı. Evden üstüme hiç bir şey almadan kaçmıştım. Şimdi ise nereye gideceğimi bilmeden koşuyordum. Bir bank bulduğumda kendimi oraya attım ve soluklanmaya başladım. İçime işleyen soğuk nedeniyle kollarımı bedenime sardım.

Evet Esila hanım kaldın mı öyle ortada bakıyım. Yarın okulun var üstüne üstlük akşamda işe gideceksin. Üstelik nerde olduğumu dahi bilmiyordum. Soğuktan üşüyen bedenim titremeye başlamıştı. Gözlerimi kapatarak hayal etmeye başladım. Evimde sıcacık yatağımda olmayı hayal ettim.

Gözlerimi tekrar açtığımda arkamdan gelen ışığa döndüm. Gecenin bu vakti kimdi ki bu?

Gözlerimi kırpıştırarak az önce aynasına tekme attığım afet duruyordu. İÇinden o duygusuz adam inip yanıma doğru yürüdü.

"Bin şu arabaya burda soğuktan ölmek istemiyorsan tabi" dediğinde gözlerimi devirdim. Hahh.. Soğuktan ölmek istemiyorsammış.

"Ölürümde senin o arabana binmem, burda ölmek daha iyi" diye tısladım. O ise gri gözlerini bana dikip bakmaya başladı.

"Bak küçük şeytan 3'e kadar sayıcam eğer o arabaya binmezsen seni kendi ellerimle bindireceğimden emin olabilirsin"

"Sen kimsin de beni arabana bindireceksin, ben tanımadığım insanların arabasına binmem bir kere" diye tısladığımda. Rüzgar daha da çok vurmaya başlamıştı. Ellerimi ve ayaklarımı artık hissedemiyordum. İçimden ne kadar da yabancının arabasına binmek istesede bir yanım binme diyordu.

"3..

2..

1.."

diye saydığında korkmuştum, istediği zaman o sesi nasılda bir aslan kadar gür çıkabiliyordu ki. Ve ben hala kalkıp arabasına gitmemiştim. Gri gözleri siyaha dönerken hırlamaya başladı. Bana bir adım daha atarak belimden ve bacağımdan tutmasıyla oturduğum banktan yükselmem bir olmuştu.

"Bıraksana beni pis sapık" diye bağırdım. Kollarının arasında hareket etsemde olmamıştı kurtulamamıştım. Beni göğsüne yaslayarak yürümeye başladı. O bedeni nasıl olurda bu soğukda böyle sıcak kalabilmiştiki. Üstelik ona değen her yerim ısınmaya başlamıştı. O zaman anladım bu adama karşı gelmek imkansızdı.

ARKADAŞLAR RESİMDE GÖKTUĞ VAR :)

HİKAYEM ÇOK YENİ UMARIM BEĞENİRSİNİZ VE BENDE YAZMAYA DEVAM EDERİM

İYİ OKUMALAR :)