TATİL -III-

3.2K 73 7
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR. BEĞENMEYİ UNUTMAYIN. 

RESİMDEKİ GÖKTUĞ. ŞARKIMIZ İSE HAREKETLİ BİR HİNT ŞARKISI MUTLAKA DİNLEYİN :)

Bütün günümüzü sahilde geçirmiştik. Güneş ve Onur'un arasındaki gerginlik kalkmış herkesin yüzüne gülümsemeler yayılmıştı. İlk günden karardığımı hissediyordum. Kızımın uyuduğu her an soluğu denizde alıyorduk. O uyanınca yanına gidiyor, karnını doyuruyor beraber eğleniyorduk. Bu tatil herkese çok iyi gelmişti.

Arındığımı, yeniden huzur bulduğumu hissediyordum. Belkide şimdiye kadar yaşadığımız en sorunsuz haftalardı. Göktuğla tanıştığım andan beri devamlı bir sorunla karşılaşıyorduk. Önce Ege engeli sonra benim hastalığım, Göktuğ ile olan ayrılığımız, doğum ve benim aylarca hastanede kalmam bunlar kolay şeyler değildi. Sadece benim ve Göktuğ'un hayatını etkilememişti bu olanlar. En çok bizim için uğraşan, çabalayan, abimden ve babamdan öte gördüğüm Cesur abimde etkilenmişti.

Can borcum vardı ona. Birden iyi kide o gün üvey babamdan kaçıp o arabanın önünde bayılmışım diyorum. Yoksa bu hayatımın merkezi olan insanlarla tanışamazdım.

Kafamdan bu düşünceleri atıp gözlerimi masada kağıt oynayan dörtlüye çevirdim. Yanlarına bir tane arkadaş bulmuşlardı ve deli gibi eğleniyorlardı. Mia ise güneşte çok kalmanın cezasını çekiyordu. Başına güneş geçmişti ve yemekten sonra uyumaya gitmişti.

Ben ise erkeklerin biraz uzağında büyük salıncağa uzanmış kızımla beraber sallanıyordum. Güneş ise ağacın dibinde deli gibi bana gelinlik bakıyordu. Uyuyan kızımın saçlarını öpüp battaniyesini iyice örttüm. Uzun süredir bu pozisyondaydık. Ara ara ağrısı olup uyanan kızım şimdi deliksiz uyuyordu. Gerçi kokusu beni de uykunun kollarına çekmiyor desem yalan olurdu.

"Bana hiç yardımcı olmuyorsun yenge!" Güneş yanındaki içkiden bir yudum alıp resimlerin arasına geri döndüğünde kıkırdadım. Tamam pekte yardımcı olduğum söylenemezdi. Hala düğün olacağı gerçeğine varamamıştım. "Öncelikle dantel askılı olsun, balık model istemiyorum. Beline kadar sıkı bir model sonra kabarık etekleri olsun. Şimdi yardımcı olabildim mi küçük hanım?" Diye sorduğumda Güneş "Hıııı" diye homurdandı.

"Tamam ben birkaç model beğendim. Yarın öğlen ayrıtılı bakarız. Açıkçası içkiden biraz kafam döndü." Elindeki telefonu dergileri ve kalemi cimlerin üzerine bırakıp gözlerini kapattı. "Umudun daha az huzursuz olduğu bir gün buraları gezelim. Belki abin bize sürpriz yapar." Üç hafta buradaydık ve ben bu tatilin deli gibi tadını çıkarmak istiyordum.

"Bence yarın akşam yemeği merkezde yiyelim" Güneş ortaya güzel bir fikir atmıştı. Hem biraz yürümüş hem de kızımın biraz huysuzluğunu almış olurdum. Zaten anne sütü emmiyordu. Gelişimi gayet iyiydi, hele o tombişliği ısırasım geliyordu. Diş çıkartıyor ve aşırı derece huysuzdu.

"İyi fikir güzelim" dediğimde Güneş ayağa kalkmış yerdeki döküntülerini alıp yanıma gelmişti. Sizi biraz sallayım sonra yatmaya gideceğim. Buranın suyu beni çok yordu." Bu sözlere bir kahkaha atmıştım.

Bütün gün Onur'la yüzmüş, sörf yapmış, beraber küçük adaya gidip dalış yapmışlardı. O yorulmasaydı da ben mi yorulsaydım. "Neden güldün" gülmem hala geçmemişti. O kadar çok kendimi kaptırmıştım ki kızım bile karnımdan dolayı inip kalkıyordu üzerimde.

"Hi-hiç" diye zor konuştuğumda Güneş bir ayağını yere vurdu sonra arkasını dönüp yürümeye başladı. Tam bir çocuk gibiydi. O genç adamla adasında olan şeyler onu böyle yapıyordu. Kendiside farkında değildi. Kızıma kollarımı sıkıca sardım ve giden güzel kızı izlemeye başladım.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin