SAKIN BANA AŞIK OLMA

19.1K 599 20
                                    

Dudaklarını dudaklarımdan çektiğinde sanki cayır cayır yanıyordu. İlk öpücüğümü almıştı benden. Dudağımı ısırıp gözlerimi ondan kaçırdım. Bakamazdım ki yüzüne, utanmıştım ve kızarmıştım..

"Şuraları toparla ve yemek hazırla benim biraz işim var" diyip üstümden kalkıp odalardan birine girdi.

Evet geri gelmişti Bay Dugusuz!!!

Alkışlayın lütfen bu bile bir şey!!

Yattığım yerden kalkıp cam kırıklarını toplamaya başladım. Kendin ettin kendin buldun işte Esila!!

Bok mu vardı da adamın evini dağıtıyon ha!! Of esila offff...

Cam kırıklarını bir noktaya topladığımda ayağa kalkıp mutfağa yöneldim, bulduğum poşetle cam kırıklarını toplamaya başladım. Elime batan cam parçası canımı yakmıştı. Dizlerimin üstünde durduğum dengemi kaybedip düştüm. Elime batan cam parçaları çığlık atmama sebep olmuştu..

Beceriksizsin kızım sen, kanayan elime baktığımda bir çok yerinden kesildiğini gördüm.

"Sakar mısın kızım sen?" diyen sesin sahibine döndüm ve nefret dolu bakışlarımı atmaya başladım. Kafamı tekrar kanayan elime getirdiğimde canım çok acıyordu ve zemine dökülen kanlar da cabasıydı.

Sıçıyım lan böyle işe ben..

Derin derin nefes alırken, Göktuğ yanıma eğilmiş ve elimi eline almıştı. "Gel pansuman yapalım" diyip beni kucağına aldı ve yürümeye başladı. Elimin acısını unutup çıplak gövdesine değen tenim çoktan alev almaya başlamıştı. Hayır bu psikopat'dan nefret ettiğim yetmiyormuş gibi bide bana dokunduğunda vücudum alevleniyordu.

Beni koltuğa oturttuğunda "Bekle" diyip içeriye gitti. Hayır nereye gidebilirdim ki zaten?

Elinde getirdiği malzemeleri yanıma koydu ve pamukla akan kanları temizlemeye başladı. "Ufff" diye ses çıkarttığımda bir an gözlerimiz birleşti ama sonra önüne dönüp yaramı temizlemeye devam etti. Acıyordu ama umrumda değildi ki, elime değen eli daha çok beni mahvediyordu.

Yarama üfleyip yara bandınıda yapıştırdı ve getirdiği malzemeleri alıp içeriye gitti. Bense hala yanan yerlerimin geçmesini bekliyordum. Yanıma tekrar geldiğinde elinde pike vardı.

"Yat" diye kükrediğinde hemen itaat ettim. Üstüme örttüğü pikeyi iyice kendime bulayıp onu görüş alanımdan çıkarttım. Hayır zaten utanıyordum, şimdi ise yaptığı şeyden korkmuştum.

Yemin ederim bu adamda kişilik bozukluğu vardı.

Bak yemin ettin Esila..

"Kes be sesini" diye bağırdığımda yanlış bir şey yaptığımın farkına çoktan varmıştım. Salak ben içimden konuşmak yerine dışımdan konuşmuştum.

Ha siktirrr..

"Kalp atışlarının hızlandığını biliyordum da bu kadar kızacağın aklıma gelmezdi" dediğinde ağzımdan koca bir "Haaaaa" çıkmıştı. İyice boka battın Esila..

Üzerimden çekilen pike yüzünden iki büklüm olmuştum. Kolumdan tutup yattığım yerden beni kaldırdığında dudakları yukarı doğru kıvrılır oldu ama sonra yine eski halini aldı. Beni kendine çektiğinde bacaklarım dahil bütün vücudum ona değmişti. Elini kalbimin üzerine götürüp "Neden bu kadar hızlı atıyorlar" diye dalga geçtiğinde kafamı eğmiştim. Neden bu kadar çok hızlı attığını bende bilmiyordum.

"Bi-bil-miyorum" diye fısıldadığımda eliyle çenemi tutup gözlerine bakmamı sağladı. Simsiyah olan gözleri nefret doluydu. Seğiren gözü sinirlendiğini gösteriyordu. Ne yapmıştım ki?

"Sakın bana aşık olayım deme" dediğinde neye uğradığımı şaşırmıştım. Ona aşık olmak?

Hah sen kimsinde ben sana aşık olacakmışım embesil...

"Tabikide Hayır" diye cırladım. Gözleri hala aynı idi. "Seni küçük şeytan, defol evimden" dediğinde gözümden düşen damlaya engel olamıştım. Sulu göz oldun la iyice sen..

"Be-ben bu saa-saatte nereye gid-derim?" dediğimde omzunu silkip çenemdeki elini çekip kapıyı gösterdi. Bir an afallasamda kendime gelmiştim. Gücümü toparlayıp hiç bir şey demeden yümeye başladım. Kapının önüne geldiğimde bir an durakladım ama kapının kolunu tutup açtım. Yüzümü istila eden rüzgara aldırmadan bir adım attım ve kapıyı kapatmaya başadım.

"Haa siktirr" diye konuşan sesini duyduğumda iyice sinirlenmiştim. Kapıyı büyük bir gürültüyle kapatıp koşmaya başladım. Bu evden bu embesilden olabildiğim kadar uzağa gitmek istiyordum.,

Koştum.. Nereye gittiğimi bilmeden dakikalarca koştum. Kapkaranlık bir sokağa geldiğimde bacaklarım artık bedenimi taşayamaz oldu. Yere doğru düştüğümde düşündüğüm tek şey nereye gideceğimdi...

Sıçarım lan böyle işe, gece gece bir kızı evinden kovmakta ne demekti lan..

"Oooooo.. Bakın ağımıza balığımızda gelmiş" dediğinde sesin geldiği tarafa döndüm. Tanımadığım 3 tane takım elbiseli adam bana doğru yürüyorlardı. Kaldırımın üstünde sürünüp kaçabilmeyi düşündüm ama onlar benden daha hızlıydı.

"Korkma ama sadece eğlenicez" dediğinde küçük bir kahkaha atmıştı adam. Yanındaki adama beni gösterdiğinde, adam bana doğru koşmaya başladı. Bense yerimden kalkıp koşmak istedim ama bacaklarım yüzünden yeniden düşmüştüm..

Gerizekalı diye fısıldadım içimden. "Hadi ama korkma" dediğinde adam, bana doğru koşan adam beni çoktan yakalmıştı. Elini ağzıma getirdiğinde parmağını ıssırdım. O gülerken bunun işe yaramadığını anladım. Ne yapıcaktım.. Bağıramıyor hareket edemiyordum.

Öldüğün gün bugündür kızım Esila..

"Götürün" dediğinde diğer adam beni bir kapının içinden geçirdi ve biraz yürüdükden sonra tekrar bir tane kapının içinden geçip içerdeki kapılardan birini açıp beni kucağından attı ben daha ne olduğunu anlamadam kafama yediğim darbeyle olduğum yere yığıldım.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin