+ 18 (SENİ SEVİYORUM)

18K 343 16
                                    

Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin.
Yolları zorlu ve dik olsa da.
Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun.
Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da.
Ve aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın.
Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgarı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle.
Çünkü aşk hem taç olur başınıza hem çarmıha gerer sizi.
Hem besler büyütür hem de budar sizi.
Yücelerinize tırmanıp okşar sever güneşte titreyen en körpe dallarınızı,
İnip sonra aşağı, sarsar toprağa tutunmuş köklerinizi.

~

Sevdiğiniz zaman "Tanrı yüreğimde" değil, "Ben Tanrı'nın yüreğindeyim" demelisiniz.
Ve aşka rota çizebileceğinizi sanmayın. Çünkü sizi layık bulursa eğer rotanızı aşk çizer..

AŞK / PROF. DR. NEVZAT TARHAN

******

Arabadan inip karşımdaki küçük eve baktım. Tek katlı ve bahçeliydi. Elbisemi düzeltip utana sıkıla eve girdiğimde Göktuğ çoktan içeri girmiş şömineyi yakmakla meşguldu.

Tam bir dağ eviydi ve çok tatlıydı.

Bu gece tamamen onun olacaktım..

Nedense bunu ondan daha çok istiyor sevdiğim adamın ilkim olmasını istiyordum.

"Otursana" diyen Göktuğa baktım ve şöminenin karşısındaki koltuğa oturdum.

"Neden evimize gitmedik" dediğimde neden böyle bir şey dediğimi anlamadım.

Düzeltip "Şey yani evine" dediğimde Göktuğ bana bakmadan sırıtıp kafasını salladı. Yanan şömineye elini uzatıp sonra geri çekti ve yanıma geldi.

Alnıma bir öpücük kondurup "Benim olan ne varsa artık hepsi senin" dediğinde gözlerimi tekerlek gibi açmıştım.

"Peki o zaman" dediğimde alnıma tekrar bir öpücük kondurup "Ben yemek hazırlayım güzel bir akşam yemeğini ikimizde hakediyoruz" diyip yanımdan gitti ve amerikan mutfak olan salonun sağ tarafına doğru yürüdü.

Bende yerimden kalkıp şöminenin başına gidip yanındaki koltuğa oturdum.

Dizlerimi kendime çekip yanan ateşi izlemeye başladım.

Göktuğ beni seviyor muydu? Peki ya cesur abi ne ima etmek istemişti.

Kafam fazlasıyla çok karışıktı ama bunu bu gece düşünmeyecektim sadece anı yaşayacaktım. Ucunda onu kaybetmek bile olsa ona teslim olacak onu hissedecektim.

Sahi bu yüzden mi yanıyordu vücudum. Onu sevdiğim için mi alevleniyordu tenim.

Peki ya o?

O bana dokununca ne hissediyordu. Beni öptüğünde, bana baktığında, kızdığında ne hissediyordu.

Çok mu bir şey istiyordum. Sadece bana aşık olsun beni hayatının merkezi yapsın, o sıcacık kollarıyla beni korusun, kollasın.

Sahi çok mu bir şey istiyordum.

Kafamı sallayıp sıcaklığın etkisiyle gözlerimi kapattım.

Sanırım Göktuğ yemekleri hazırlayana kadar biraz uyusam bir şey olmazdı.

Bu gece olacakları düşüne düşüne uykuya daldım.

DUYGUSUZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin