ZEMHERİ | S.Ç.Y. |

'Gizemin Tutkusu'

Sessiz Çığlıkların Yankısı

ZEMHERİ

4. Bölüm 'Gizemin Tutkusu'

Bir farklılık olması amacıyla yaptığım sütlü kahvem boğazımı yakarken hala ipucu peşindeydim. Akel' e yardım edecektim ve ilk olarak bu mafya topluluğunun ismini bulup oraya üye olan kişileri bulmam gerekiyordu. Akel'in evinden gelmemin üzerine, yedi saat yirmi yedi dakika geçmişti ve ben Türkiye'de olan üyelerin çoğunun ismini bulmuştum. Şu zamana kadar yedi üyenin takma isimlerini, beş üyenin hem takma hem gerçek isimlerini bulmuştum.

Üyeler kendilerine lakap takıyordu ve girdikleri toplantılarda, buluşmalarda, davetlerde hep bu isim ile anılıyordu. Şu zamana kadar hiçbir tane bile kadın üye ile karşılaşmamıştım. Hepsi erkekti, sadece bir tane adam kızı ile bu işleri yönetiyordu. İçlerinde en tehlikeli olanı Pirana lakabını kendine takmış olan, Burhan Kuntay isimli adamdı. Kendine pirana isminin takılmasının nedeni gün gibi ortadaydı... Sırf tarihi eser kaçakçılığı yapmak için bir sürü pis işe bulaşmıştı ve en önemlisi Akel'in dediği yedi anahtarların peşinde olan en önemli kişiydi.

Akel pek fazla konuşmasa da bu yedi anahtarın ne işe yaradığını ve ne için kullanıldığını hemen hemen öğrenmiştim. Yedi anahtarlardan biri çok önemli bir kasayı açıyordu ve o kasanın içindeki tarihi eser yıllardır bir sürü insanın peşinde koştuğu bir tarihi eserdi... Tabii bu tarihi eser neden bu kadar önemli pek anlamasam da şimdilik bu anahtarların peşinde olan insanlara güç katacağı için aradıklarına yorumluyordum.

Aklıma düşen düşünce kordan oluşan bir yağmur tanesi etkisini yaratırken bu konu hakkında düşünmeye başladım. Bu yedi anahtar hem Türkiye'de hem de Dünyanın dört bir yanında olma ihtimali vardı. Evet peşinde koşmamız gereken çok fazla sır vardı ama bu olaylara bir balık misali dalmamamız gerekiyordu. Çok dikkatli ve planlı bir şekilde ilerlememiz gerekiyordu! Aklıma düşen düşünce ile konuşma sırasında aldığım Akel'in numarası ile ona kısa bir mesaj attım ve beynimde doluşan parlak düşüncelerin yüzümde bir gülümseme oluşturmasına izin verdim.

❄❄❄❄❄❄❄

Zilin sesi tüm evde yankı halinde kulağıma doluşurken hızlı bir şekilde kapıyı açmaya gittim. Akel elinde taşıdığı market poşeti ile istediklerimi aldığını anlamıştım. Mesaj atarak kısa bir bilgilendirme yapsam da meraklı gözleri sorgular biçimdeydi. Daha fazla merakta bırakmamak için içeriye davet ettim ve ellerimi oynatmaya başladım.

"Şimdi elindeki saç boyaları ile bu konuların ne alakası var diye soruyorsun ama merak etme hemen anlatacağım." Salonda bulunan L koltuğa otururken elindeki poşetleri cam masanın üzerine koydum ve daha fazla bekletmeden hemen yanına oturdum. Not defterime aldığım notları göstererek konuşmaya başladım. "Türkiye'de bulunan üyelerin çoğunu buldum. Ama yurtdışında olan kişilere pek fazla ulaşamadım. Ve aklıma çok güzel bir fikir geldi. Tabii sizde uygun görürseniz bunu yapabiliriz."

Yüz ifadesini ezberlercesine bakarken her mimik aklıma kazınıyordu. Ağzımdan çıkacak olan her kelimeyi büyük bir merak ile beklerken mimiklerini çok rahat bir şekilde okuyabiliyordum. Türkiye'de toplam kaç tane üye var bilmiyorum ama çok fazla olmadığını düşünüyorum. Bir söz var, düşmanı en yakında tutmalısın diye... Bizde bu mantık üzerinde ilerleyeceğiz ve onlar gibi gözükeceğiz. Zaten onlar kendi isimlerini, kimliklerini pek fazla kullanmıyorlar, kendilerine lakap takıyor-".