ZEMHERİ | S.Ç.Y. |

'Ölüm'

Sessiz Çığlıkların Yankısı
ZEMHERİ

20. Bölüm 'Ölüm'

(Bölüm şarkısı SANCAK BANA KENDİMİ VER🖤)

Sonumu ecelden önce getirttirme bana.

Garezim seni bana hiç unutturmamana.

Kötüyüm bunu bile bile öldürme beni.

Meleğim gibi bir gece sol yanıma gel.

Bana düşmanmış gibi bakma.

Ben yokken ne oldu diye sorma.

Ölüyorum, bunu biliyorsun.

Duramam, ömrüme koyduğun onlarca sonla.

Kulağımdan aniden çekilen kulaklıkla sözcüklerin etkisinden zar zor çıktım ve karşımdaki Akel'e baktım. Elinde kulağımdan çektiği kulaklık ile manasız gözlerle bakarken müziğin etkisinden çıkamadığım için ne anlattığını anlamak istemiyordum. Bunu anlamış gibi ellerini oynatmaya başladı.

"Eski şarkıları dinlemekten gerçekten hoşlanıyor musun?"

"Şarkıları eskiten zaman değil, kefeni olduğumuz düşüncelerdir."

Soğuk çatı katında Aralık ayının etkisini yeni yeni göstermeye başlayan yakıcı soğukluğuna gece olması sanki bize karşı oynanan bir oyun gibiydi. Soğuk tüm vücudumu etkisi altına alırken böyle bir kostüm seçtiğime içten içe küfrettim.

Sesim boş alanda yankılanırken Akel'in bakışları birden değişti ve sanki anılar gözlerinin önüne birden düşüvermiş gibi ellerini oynatmaya başladı. "Şarkılar hiçbir zaman eskimez Zemheri! Onları eskiten artık aynı duygu ile dinleyemediğimiz zihnimizdir..."

Histerek bir şekilde attığım kahkaha gökyüzüne doğru yayılırken gülmemi durdurmak istemedim. "Benim dediğime benzeyen şeyler söyledin zaten."

"Sen düşüncelerini öldürerek şarkıyı eskitiyorsun, ben ise artık o şarkıya olan duygunun değişmesinden bahsediyorum. Ölmek ve değişmek farklıdır."

"Ya bir gün şarkılar gibi eskirsem."

"O gün geldiğinde ikimizin de ölmüş olmasını dilerim Zemheri. Eğer biri içimde eskirse bir daha aynı duygular ile ona bakamam."

"Bana hangi duygular ile bakıyorsun ki?"

Sorduğum soru cevapsız kalırken, cevapsız kalacağını bildiğim bir soru daha yönelttim. "Bir gü-"İçeriye giren Efran ile konuşmam yarıda kalırken içinde bulunduğum duygusal boşluktan koptum ve Efran'ın giydiklerine kocaman bir kahkaha ile karşılık verdim.

Gülmekten kendimi alıkoyamazken konuşamaz hale gelmiştim. Gözlerimden akan yaşa engel olamazken bir süre sonra rahatlamıştım. Türkiye' de bulunan kişiler ile bir Halloween partisi düzenlenecekti ve bizde o partiye gitmek zorundaydık. Evet halloween partisine gitmemiz bana ilk başta çok garip gelirken sonradan mantıklı gelmeye başlamıştı.