'Çalınan Ruhlar'

253 57 74
                                    



Sessiz çığlıklarımın bile yankısını duyamıyordum, ben konuşamıyordum Zemheri!

Akel Kandemir






















Sessiz Çığlıkların Yankısı
ZEMHERİ

















13. Bölüm; 'Çalınan Ruhlar'

Aynadaki yansıyan benliğimin aslında Loris olduğu gerçeği aklıma gelince gözlerimi kısa süreliğine kapattım. Yarasa'nın evinden bir şekilde çıkmış ve üzerimdeki tüm şüpheleri yıkmıştım. Şimdi ise bu gece düzenlenecek olan davet alanındaki lavaboya girmiş, aynadaki yansımama bakıyordum.

Yarasa'nın evindeyken gergin dolu bir vakit geçirmiştim ama sonucu güzel olmuştu. Şimdi ise geriye Şahin'in ve Kartal'ın ölümünü Yarasa'ya yüklememiz kalmıştı. Derin bir nefes verdim ve gözlerimdeki yabancıya daha dikkatli baktım. Ne zamana kadar Loris olarak devam edecektim? Tüm benliğim kendini Zemheri olarak kanıtlarken ben burada Loris olarak hayatıma devam ediyordum.

Ya Akel Yarasa'yı hatırladığı gibi beni de hatırlarsa? Tüm gerçekler öğrenildiğinde ben ne yapacaktım? Dolan gözlerimin yaşları akıtmamasını sağlamak için hafif yukarıya doğru baktım. Burada daha fazla durmak tehlikeli olacağı için üzerimi düzelttim ve kapıya doğru ilerledim.

Zengin olduğunu pahalı ve gösterişli eşyalar ile kanıtlayan salon her insanın büyülenmesini sağlarken benim sadece midemin bulanmasına neden oluyordu. Buradaki zenginlerin hepsi para uğruna pisliğe batmış ve hala o pisliğin içinde bulunan insanlardı. Tek masum olarak biz vardık. Ben bir çocuğun hayallerini ve ümidini en önemlisi de bu hayattaki kahramanlarını çalarak kendi pisliğimde ölüm pençesindeydim ama Akel... O bu hikayenin en masumuydu!

Gözlerim onun bulunduğu masaya ilişirken en başından beri yanımızda olan Kunt'u gördüm. Her gördüğümde diken üstünde olmama neden olacak bir enerjiye sahipti. İlk gördüğüm andan beri içten içe hoşlanmadığım bu adamın bize karşı bir kötülük yapacağını seziyordum. Umarım ilk defa sezgilerim beni yanıltır ve bu adamı iyi yapardı.

Yanlarına ulaştığımda girdikleri koyu sohbetten kısa süreliğine gözlerini ayırıp bana baktılar ve önemli olan o konuşmalarına geri döndüler. Yarasa'nın evinden geldikten sonra bir plan hazırlamış ve ihtimaller üzerine de planlar yaparak Kunt'un özel olarak hazırladığı davete gelmiştik. Akel, Kunt' a çok fazla güveniyordu. Hatta planlarını ilk ona söyleyip daha sonra gerçeğe dökmek için araştırma yapıyordu.

Düşüncelerimden ayrılmama neden olan şey Kunt'un hafiften çalan müziği tamamen kapattırıp sesli bir şekilde konuşmaya başlamasıydı. "İyi akşamlar. Bu önemli davetimde beni kırmayıp geldiğiniz için çok teşekkür ederim." Salonda kısa süreliğine bir alkış olurken bu sürü psikolojisine uyarak ben de alkışladım. Bu durum tamamen bana saçmalık olarak gelmeye başlarken Kunt konuşmasına devam etti.

"Aslında burada toplanma nedenimiz farklıyken son günlerde duyduğum şeyleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Sanırım salonda bulunmayan üyelerimiz var. Şahin Bey ve Kartal Bey nerede, herkesin burada olacağını düşünüyordum."

"Onu Yarasa'ya sormamız gerekiyor." Sert sesim salonun içinde yankılanırken bütün gözler aynı anda bana doğru döndü. "Ben nerden bilebilirim ki?" alaycı bir şekilde sorduğu soru yüzümde sinsi bir gülümsemeye neden olurken yavaşça ona doğru döndüm ve Kunt'tan aldığımız, Antiphus taşından yapılan kolye ve bilekliğimi onlara göstermeye çalıştım.

ZEMHERİ | S.Ç.Y. |Where stories live. Discover now