'İhanetin Ateşi!'

84 14 33
                                    

57. Bölüm : 'İhanetin Ateşi!'

Spor ayakkabılarımın sert zemin üzerinde bıraktığı tok ses geniş alanda bile yankılanıyorken, etrafıma dikkatli bir şekilde tekrardan baktım. Siyah deri taytımın üzerine giydiğim siyah deri ceket ile tamamen deri kumaşına bürünmüştüm. Kimsenin olmadığı ve sessizliğin hüküm sürdürdüğü büyük holdingte sessiz bir şekilde ilerlemeye çalışıyordum.

Güvenlikleri Akel sayesinde atlatırken, şifre sistemini, alarmları ve kameraları Efran sayesinde devre dışı bırakmıştım. Sadece kameraların görüntülerini bir gün önceki görüntüler ile değiştirmişleri. Aslında ben girmeden önceki görüntüleri tekrardan sarmalarını düşünürken, holdingin içinde karşılaştığımız büyük saatler ile kendimizi ele vermemek amacıyla dünkü görüntüleri kayda almışlardı.

Elime taktığım özel eldiven sayesinde etrafımda parmak izi bırakmamaya çalışırken, adımlarımı hızlı tutmaya çalışıyordum. Çünkü böylesine büyük bir yere girmek zaten tehlikeliyken, güvelik sistemlerini çok uzun tutamazdık...

Adımlarımı biraz daha hızlandırdım ve bir süredir ezberlemeye çalıştığım koridorda ilerledim. Tıpkı labirent gibi karışık olan bir yerde, önemli belgelerin bulunduğu odaya girecektim. Bir süredir kroki ile buraları ezberlemeye çalışmıştım ama büyük duvarlar ile karşılaşmam aklımın birazcık karışmasına neden olmuştu.

Karaca ile yaptığımız planda Efran'ın kuracağı güvenlik sisteminde sorumlu olan CEO' ları ve müdürleri oyalayacaktım. Şu an gizlice buraya girerek sadece önemli olan dosyalara bakmayacaktım, hem Karaca'nın planı için bir şeyler bakacaktım, hem de Efran'ın güvenlik sisteminin sağlamlığını kontrol etmiş olacaktım.

Buraya geldiğimden Karaca'nın haberi yoktu ve öğrenirse hiç iyi şeyler olmayacağını biliyordum. Karaca ile ilk tanıştığım günden beri onun iyi biri olmadığını ve intikamı için her şeyi göze alacağından emindim. Bu yüzden bazı şeyleri onun haberi olmadan ilerletmem gerekiyordu.

"Zemheri adımlarını biraz daha hızlandırman gerekiyor çünkü zaman daraldı."

Kulağımda yankılanan ses Efran'dan geliyorken, stres oranım biraz daha artmıştı. Adımlarımı daha da hızlandırdım ve kulaklığıma dokunarak fısıltı ile zihnimdeki soruları sordum. "Şu an doğru yerde gidiyorum değil mi?"

Sadece kendisine açtığı kamera kayıtları ile beni izliyordu ve herhangi bir sorunda hemen müdahale edebilmesi için buna ihtiyacı vardı.

"Evet doğru yolda ilerliyorsun."

Biraz daha sakinleşirken kulağımdaki ses bu sefer korkuyla yankılanmaya başladı. "Ofisin içinde biri var Zemheri! Kuzeyden sana doğru ilerleyebilir çünkü saat yönünde sana doğru döndü!"

"Efran biraz sakin ol! Şu an yön devrelerim yandı senin yüzünden! Kuzey neresi, saat nereye dönüyor aklım almadı! Ben saklanacağım şimdi sakin kal ve gelen kişinin bana yaklaşıp yaklaşmadığını sessiz bir şekilde söyle!"

"Tamam sakin kalıyorum, köşede bulunan iki kolonun arasına gizlenebilirsin. Orası karanlık seni fark etmeyebilir."

Söylediklerini duyduğum gibi hızla kolonu aradım ve bulduğum gibi o alana sıkışmaya çalıştım. Zayıf olmam burada avantajlı olmamı sağlıyordu... Kısa bir süre sonra adım seslerimi duyduğumda nefesimi tuttum ve daha da sessiz olmaya çalıştım. Bir kadın masaya yaklaştı ve üzerindeki laptopu toplayıp çantasına koydu. İşini hallettiğinde çalan telefonunu açıp, konuşarak ilerledi.

ZEMHERİ | S.Ç.Y. |Where stories live. Discover now