'Ölüm Çıkmazı'

301 59 71
                                    

SESSİZ ÇIĞLIKLARIN YANKISI

ZEMHERİ


















♪ Sena Şener ‹ sevmeliyiz ♪

14. Bölüm : 'Ölüm Çıkmazı'

Yüzüme düşen kar taneleri bu yılın ilk kar taneleriydi. Yüzümün her hücresi Bursa'nın soğuğu ile buz tutarken dudaklarım kısa süreliğine ısındı. Üç saniye gibi süren bu olay bana asırlar gibi gelirken Akel hızla benden çekildi. Mavi gözleri şaşkın bir şekilde bana bakarken gözlerimi ondan ayırdım. Eğer biraz daha böyle durmaya devam etseydik ayaklarım beni taşımayıp, yere yığılmama neden olacaktı. Birkaç adım geriye doğru gitti ve manzaraya bakarak yüzümdeki esaretini çekti.

Zihnimin içindeki düşünceler kalbimdeki fırtınayla iş birliği halinde olmak istermişçesine ayakta durmamı zorluyordu. Vücudumdaki kanın hepsi yüzüme çekilirken utanımdan ne yapacağımı bilmiyordum. Akel arabaya doğru ilerlediğinde onu bir gölge misali takip etmedim. Biraz daha durup hafiften yağan kar yağışının etkisine kapıldım. Yedi Aralık, Bursa'ya bu yıl yağan ilk karın tesiri kalbimdeki yerini anlamlaştırırken bugünün miladımın olmasını istemedim. Kafamı salladım ve gözlerimi hızla açıp kapadım. Soğukta kalmak dahi aklımı başıma getirmeye yetmiyorken bu etkide ilerlememek için defalarca kez içimden tekrarladım.

Akel'i daha fazla bekletmek istemediğim için arabaya doğru ilerledim ve göz teması kurmadan koltuğa oturdum. Kemerimi sessiz bir şekilde takarken ortamdaki tek ses nefes alış seslerimizdi. Bir süre sonra buna arabanın çalışan motor sesi de eklenirken bakışlarımı dışarıya yönelttim. Arabanın çalışması ile otomatik çalışan radyodaki şarkıyı dinlemeye başladım. Radyoda çalan şarkının sözlerini zihnimde hissederken sözlerine dikkat kesildim.

Belki de biz Öğrenmeliyiz

Belki de biz Sevmemeliyiz

Nakaratı dinlemeye ruhumun beynimle vermiş olduğu iç savaşa körükle giderken radyoya doğru uzandım ve şarkıyı değiştirdim. Bunu yapmam ile kendi içimde vermiş olduğum savaşta galip geleceğimi düşünürken, evren bir sonraki adımını sağlam bir şekilde atmıştı. Tesadüf müydü bilmiyordum ama bir sonraki kanalda da aynı şarkı çalıyordu. Bu sefer Akel uzun parmaklarını uzattı ve aynı anda radyoyu kapatma tuşu için olan dokunmatik kısma tıkladık. Buz gibi olan elim Akel'in sıcacık elleri ile kısa süreliğine ısı alışverişi yaparken hızla elimi çektim.

Akel arabanın üzerini kapattıktan sonra petekleri açıp koltuk ısıtıcı bölümünü de açtı. Bu sıcaklık benim için çok olurken koltuk ısıtıcısını kapatma yerini aradım. Bulamamam sinirlenmeme neden olurken hayıflanmaya başladım. "Bu koltuk ısıtıcısı nereden kapanıyor." Akel bana cevap vermezken araba kullanıyor olmasına içten içe lanet okudum. Sinirle elimin altında bulunan tüm dokunmatik tuşlara basarken araba asfalt yolda sesli bir gürültü ile durdu.

Sakin adımlarla ona doğru döndüm ve o olaydan sonra ilk kez okyanus mavisi gözlerine baktım. "Şu lanet tuşlara basmayı bırak. Her yerin buz gibi olmuş, hasta olacaksın!"

"Bu kadar sıcak ortamı sevmiyorum, soğuğu çok severim, hatta aşığım. Hasta falan olmam, şu ısıtıcıyı kapatır mısın!" fark etmeden sesim yüksek çıkarken donuk gözlerle bana baktıktan sonra yüzünde oluşan küçük bir tebessüm ile ellerini oynatmaya devam etti.

ZEMHERİ | S.Ç.Y. |Onde as histórias ganham vida. Descobre agora