Önemli olan birini değil birbirini bulmak. Artık biraz fark edin kimse mükemmel değildir. Sadece vücut resimlerine bakarak insanları seçip sonra niye böyle oldu demeyin. Herkesin hayalindeki kişinin gerçekte karşısına çıkacağını sanması da ayrıca sa...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
yüzümde ki şaşkın ve o kadar da anlamsız ifadeyle elinde tuttuğu kese kağıdına bakarken ersin içinden çıkardığı çileklerden bir tanesini önce burnuna sonrasında dudaklarına götürüp ufukça ısırdı. bu nasıl bir tasadüftü böyle diye tısladı iç sesim. dün akşam banyo yaparken daha önce hiç kullanmadığım duş jeli geldi aklıma. bu düşünceyle avuç içlerim terlemeye başlamıştı çoktan çünkü kullandığım duş jeli çilek kokuluydu.
kafamda deli düşüncelere at koştururken ersin çilekleri hop hop götürüyordu birer bire ağzına. çilek yerken o kadar mutlu gözüyordu ki salak , istemsizce gülümsedim ona. sonuçta tuvalette daracık kabinde kalmıştık ve derin nefesler çekmişti ama iç sesim saçmalama ateş , yaz mevsimi sonuçta çocuk yiyebilir diye beynimi ikna etmeye çalışıyordu. evet bu bir tesadüftü. sonuçta ben herşeyi kendimle bağdaştırmanın bir anlamı yoktu.
ersin çilekleri öyle bir iştahla yiyordu ki sanarsın kıtlıktan çıkmış. ben o sırada bunun bir tesadüf olduğunu artık kendimi şartlayıp dirseğimi sıraya yaslayıp çenemi elime yasladım. onu böyle iştahlı bir şey yerken ilk defa görüyordum ve bu manzara kaçırılamazdı. çilekler sulu olacak ki dudağının kenarından kırmızı bir sıvı aktı . o an bende sanki dünyanın merkezine doğru akıyordum. istemsizce dudaklarımı ısırdım ve alt dudağıma dişlerimi iyice bastırdım. dudağının kenarından akan çilek suyunu yalamamak için kendimi çok zor tutuyordum. onu izlerken gözlerimiz birbirini buldu. nihayet deli gibi yediği çileklerden kafasını kaldırabilmişti.
hemen dişlerimi dudağımdan çekip iki dudağımı araladım . ama iş işten geçmişti çünkü ersin yüzünde kaşları çatık bir ifadeyle bana bakıyordu. haydi bakalım ateş bakalım bu durumu nasıl çevireceksin . çocuğun yüzüne dudaklarımı ısırarak bakarken yakalanmıştım. artık çok fazla gurur duyup güvendiğim oto kontrolüm beni yavaş yavaş terk ediyordu. bakışları devam ederken gerilimde artıyordu.
bende artık ne olacaksa olsun modundaydım çünkü artık dayanamıyordum. çok fazla yormaya başlamıştı bu aramızdaki cinsel gerilim. ersin bana bakarken yüzündeki kaşları çatık ifade anlayamadığım bir şekilde machup bir iadeyle yer değiştirdi ve '' ya kusur bakma dedi '' beklediğim cevap bu değildi ne bakıyorsun öle gibi sinirli bir cevap beklemiştim. yüzümdeki ifadeyle anlamadığımı fark etti. '' sana sormadım yermisin diye '' dedi. bu cevapla kızgın kumlardan serin sulara doğru dalış yapmıştım . ve içim rahatlamıştı. yine yırttın ateş diye yüzünde şeytani bir gülümsemeyle tısladı iç sesim.
benim ona yiyecek gibi olan bakışlarımı kendini üstüne almayıp çileğin üstüne almıştı. derin bir oh çekip '' ne bu iştah '' dedim. yüzünde gülümse oluşurken sorun etmeyeceğimi anladığı için minnet dolu bakıyordu. sanki utanmıştı. ersini daha önce utanırken görmemiştim. içten bir gülümseme gönderip huzurlu bir şekilde yemesini anlamasını sağladım ve '' ne kadar çok seviyorsun çileği '' deyip gülümsememi sürdürdüm.
ersin elinde tuttuğu çilekle bana alaylı bir ifade gönderip '' normalde hiç sevmem. yani hayatımda çok az yemişimdir ''dedi. allah allah dedim içimden çünkü çileklere dedi gibi saldırıyordu. sevmeyen biri o şekilde yemezdi diye düşünürken. ifademdeki şaşkınlığı görünce bana doğru biraz yaklaştı ve '' bugün canım inanılmaz derecede çilek çekti '' dedi ve göz kırptı.
o an yüzümdeki yanmayla butün vucudum ısınmaya başladı. şuan eminim ki yüzüm kıpkırmızıydı. bu tesadüf değildi. çilek sevmeyen ersin benimle tuvalet kabininde dar bir alanda kalıp canı çilek çekmişti. kokumu duymuştu.çilek kokumu. gerçi kabinden çıkarken derin bir nefes almıştı. şimdi o nefesin sebebini şimdi anladım.ayaklarım karıncalanmaya başlayınca gözlerim hafifçe seyirdi. nedenini bilmiyorum ama bu durum aptalca gülümseme sebebiyet vermişti.
üstümdeki sürekli etkisi olan ersinin bu sefer benden etkilenmişti. gerçi bu etkilenme tamamen onun için yemek yeme ile ilgili olmasıydı. ama sonuçta bir şekilde benden etkilenmişti diye kendimi avuturken sıcacık bir gülümseme ile beraber '' afiyet olsun '' dedim. elindeki çileği ısırdıktan sonra kese kağıdının dibine baktı ve yüzünü buruştu. '' ha siktir '' diye tısladı. noldu bakışımı gönderdikten sonra bana bakıp '' dalmışım çilek bitmiş sana veremedim '' dedi bu sefer mahçup bir sesle. gözlerimi devirmemle sorun olmayacağını anlatmaya çalıştım.
bakışları elinde tuttuğunu yarısını ısırmış olduğunu çileğe kaydırdı ve kafasını bana çevirip parlayan gözlerle bana baktı...
