30. Bölüm

2.1K 368 55
                                    


burağa parlayan gözlerle bakmıştım bakmasına ama kitabı açtığımda yarpaklara geldiğimi fark etmem çok geç olmadı. burak sınavın cuma günü olduğunu söylemişti. bugün salıydı ve elimde bu geceden sonra 2 gün vardı. cuma günü ilk derse kimya sınavı koymak neyin kafasıydı anlayamıyorum. işkence resmen bize bu diye tısladı iç sesim.

kimyadan benimde durumum pek parlak sayılmazdı. sınavdan geçmem için 45 alsam yeterdi. çok başarılı olamasamda derslere katıldığım için hoca beni severdi. sözlü notuyla bile geçirebilirdi. ama dersi dinlemeyen üstüne baltalamaya çalışan ersin ve muridlerine acımayacağını adım kadar iyi biliyordum. ersin sınavdan geçme notunun 1 puan aşağısını alsa bırakacağı barizdi. bu da ersinin gidiş biletini kesmek demekti.

o yüzden elimden geleni yapmam lazımdı. masanın üstünde adeta ufak bir tepecik oluşturan kendi tuttuğum ve burak'tan aldığım notları okumaya başladım. Bohr Atom Modeli ile başladım . Zayıf Etkileşimler ile devam ettim. bir yandan okuyup bir yandan soru çözümleri anlamaya çalşıyordum. aslında çok zor değildi. bunu anlamaya başlayınca fark ettim . ama zamanım çok kısıtlıydı ve çok fazla konu vardı.

Periyodik Sistem'e geçtiğimde saate bakmam ile şok oldum . saat 03:42 idi. ne ara bu kadar zaman geçmiş anlayamamıştım. kimya çalışmanın en güzel yanı ise uykunun gelmemesiydi . çünkü kafanı öyle bir çalıştırıyorsun ki uyku gelmesi ne hacet çişin bile gelmiyordu insanın aklına. kasıklarımda ağrıyla sandalyemden kalktım ve tuvalete gittim. coşkun seller gibi rahatladıktan sonra elime yüzüme su çarptım.

havluyla yüzümü durularken çeşmeden akan sıcak su yüzünden musluğun üstündeki ayna buhar olmuştu. kendimi görmek için elimi aynaya doğru uzattım ama elim havada kaldı. o an aklıma gelen muzur bir duygu ile aynaya bir kalp çizdim. kalbe baktığımda içimden sıcak birşey aktı. yüzümde bir tebessüm oluştu. kalbin içine ok çizmek için uzattığım sırada ''ateş'' diye seslenen annemin sesiyle irkildim. elimi aynadan alal acele çekip banyodan dışarı çıktım. annem pijamalarıyla mutfakta süzüm süzüm süzülüyordu.

''efendim anne '' diye seslendim. bana çatık kaşlarıyla bakıp '' niye bu saatte ayaktasın . yarın kalkamazsın bak '' diye sitem etti. mutfakta bulunan masanın dibindeki sandalyeye oturup '' ders çalışıyorum '' deyince . benle dalga geçercesine güldü.'' sen benim oğlum değilsin ateş nerede diye '' gülerek söylendi bana '' anneeee '' diye uzatarak söyleyince yanıma yaklaşıp kafamı sıvazladı. ''tamam tamam biliyorum odanın ışığını açık görünce baktım defterler kitaplar yığın masanın üstündeydi. ama senin notların iyi okulun bitmesine yakın nereden çıktı bu oğlum '' deyince . ne diyeceğimi bilemedim. kadın haklıydı. koca yıl bir kere bile sabaha kadar çalışmamış ben okul kapanmasına yakın döktürüyordum. derin bir nefes verip ''cuma günü kimya sınavım var o yüzden yüksek not almam lazım '' deyince başına yana eğip'' son anda çalışmayla mucize yaratamazsın. koca yıl geçti '' dedi. kaşlarımı çatarak '' cuma gününe kadar ben evdeyim devamsızlık hakkım 20 gün zaten hiç kullanmadım . şansımı denemek istiyorum '' dedim. bana derin bir bakış atıp düşündükten sonra '' tamam şansını dene hayatım . ama biz seninle gurur duyuyoruz. zaten şuan ki notların yeterli '' deyince. anneme minnet dolu bakışlarımı yolladım.

başıma bir öpücük kondurup mutfaktan çıktıktan sonra . başladığım işi bitirmeye kimya ile savaşmaya geri dönmek için odama yöneldim. kolidoru geçtikten sonra banyodan gelen ışığı görmemle şaşırdım. annem seslendiğinde irkilerek çıktığımdan ışığı açık unutmuştum. banyonun eşiğine gelip tam ışığı kapatmak üzereyken aynada çizdiğim kalbe gözüm takıldı.

gördüğüm şeyle gözlerimi kapatıp tekrar açtım. ama doğru görüyordum. aynaya yakından bakmak için 3 adım ileri gittim. ama değişen birşey yoktu.

karşımda kendi çizdiğim kalbin içinde kocaman ''ersin'' yazıyordu..


Ben Seni Daha Çok (GAY)Kde žijí příběhy. Začni objevovat