75. bölüm

1.1K 100 192
                                    


'' Valla bravo Ateş. Bütün okul seni konuşuyor. ''

Eylem ile ateş bankta atölye ders saatinin gelmesine beklerken okulun bahçesinde maç yapan çocukları izliyorlardı . Ersin ile son konuşmasının üstünden iki hafta geçmesine rağmen hala okuldakilerin dilinden düşmemişti.

Eylem kolunu ateşin omzuna atıp yanağına ufak bir buse kondurdu.

'' O gruba senden başka kimse posta koyamazdı zaten ''

Ateş yanağına değen dudak ile irkilmezken eylem şuan dinlenmediğini fark etti. Elini havaya kaldırıp salladı.

'' Aa naber Ersin ''

Ateş, daldığı düşüncelerden hoplayarak çıkarken gözleri ersini aradı ama göremedi. Eylem bacak bacak üstüne atarken saçlarını geriye doğru savurttu.

'' Şaka şaka . Uyanık mısın diye kontrol ettim . Ayrıca onca yaşanandan sonra ersine naber diyebileceğimi düşünecek kadar uyuyorsun ''

Eylem yüzünde muzur bir ifadeyle ateşin omzunu eliyle sıkarken ateş gözlerini devirdi.

'' Off eylem ya ''

Eylemin elini hafifçe omuzunda kaldırıp onun kucağına bıraktı. Eylem dudaklarını çocuk gibi öne doğru sarkıttı.

'' Ama çok sıkıcısın . Yani kusura bakma ama olayların adamı değilken hiç çekilmiyorsun ''

Ateş yüzünü buruştururken elini ensesine attı.

'' Yorgunum biraz .Başka bir şey yok ''

Ersin ile son zamanda yaşadıkları beyninin içini talan etmişti. Eylem bahçe kapısına bakarken ateşin yüzüne bakmadan konuştu.

'' Yalnız bu sefer gerçekten ersin geliyor. Hemde sana bakıyor ''

Ateş , eylemin baktığı taraftan gelen ersini , erhan ve oğuzu görmesiyle oturduğu banktan ayağı kalktı.

'' Benim bir kütüphaneye gitmem lazım . Notlarımda eksik tamamlarım onlarıda hadi görüşürüz ''

Eylemin cevap vermesini dahi beklemeden ersinlerin önünden hızlıca geçti. Ters yollara ilerleyen bakışlar çok kısa bir süre kesişirken ateşin başını öne eğmesiyle ayrılmıştı. Ersin yine ateşin arkasından çatık kaşlar ile bakarken bu kaçmalarına anlam veremiyordu.

'' Şu ateş , kaçan kovalanır meselesini ne çok ciddiye almış. Aslında hakkında ne kadar az şey biliyoruz dimi ''

Ersin bir adım önde oğuz ve erhan arkada yürürken ,oğuz kollarını göğüsünde bağlamış anlatıyordu

Erhan '' Secere mi lazım '' derken oğuz gözlerini devirdi.

'' Facebook u bile yok ''

Erhan sesini dahada kalınlaştırarak öksürdü.

'' Hmm enteresan. Oğuz , ateş ile arkadaş olmak istiyor . Evet . Ateşin facebooku yok yani dur bakalım. Demek ateş ilk okul arkadaşlarıyla tekrar buluşmak istemiyor. İşte bu affedilmez ''

Oğuz , Erhanın onunla uğraşmasına ne kadar bozulsa da gülmesine engel olamadı. Dirseğini erhana geçirirken ikisi kahkaha atarken , somurtan ersinin arkasında yürümeye devam etti.

*

Ateş kütüphanede notlarını toplarken telefonuna baktı. Atölye ders saatinin yaklaştığını görünce hızlıca toplanıp aldığı notları çantasına yerleştirdi.

İkinci katta bulunan atölyenin merdivenlerini çıkarken yukarıdan kulağına şok aşina olan sesler ilişince duraksadı.

'' Yürü be oğlum arkandayım ''

Erhan ve ersin asma katta atölyeye yürürlerken maç ile ilgili bir şeyler konuşuyorlardı. Erhan, ersinin desteğine kahkaha atarak cevap verirken asma kattaki korkuluklara yaslandı.

'' Ya bir şey söyleyeceğim sana . Sen bu ruhunu teslim eden halinle benim önümde dursan ne olur arkamda dursan ne olur ''

Ateş , geyik muhabbeti yaptıklarını düşündüğü basamakları tam adımlamak üzereyken ersinin sesiyle olduğu yere çakıldı. ''

''Abartma ya Ateş ' te beni çeken bir şey var. Hem çekiyor hem de yoruyor. ''

Ateş duyduklarıyla önce gözlerini kısarken kulaklarına inanamadı. Acaba başka biri mi konuşuyor diye çaktırmadan kafasını yukarı uzattığında ersini gördü. Neye uğradığını şaşırırken ersinden böyle bir şey beklemiyordu.

'' Sende bu çekilmiş, itilmiş ve yorulmuş yalnızlığının acısını Mahpeyker'in kollarında çıkarıyorsun. ''

Erhan dudağının üstünü yalarken kaşlarını aşağı yukarı oynattı.

'' Ne Mahpeyker'i ya? ''

Esin kaşlarını çatarak erhana doğru yaklaştı.

'' Ya bırak şimdi! Mahpeyker oğlum, Antalya'lı Mahpeyker , vizesiz gece uçuşu Mahpeyker . ''

Erhan iki elini havaya kaldırıp doksan altmış doksan anlamında ellerini yukarıdan aşağıya doğru hareket ettirdi. Ateş alttaki merdivenlerde sinsice onları dinlerken ersinin eski sevgili macerasını hatırlamak istemiyordu. Zaten eylem başlı başına yetiyordu.

'' Abi o gece ben Mahpeyker 'ri taksiye bindirip eve gönderdim. ''

Ersin omuzlarını kaldırarak erhana itirafını yaparken alt kattı ateşin yüzünde güller açıyordu.

'' Yapma oğlum. ''

Erhan yüzünü buruştururken gözlerini ersinden ayırmadan başını hafifçe yana çevirdi.

'' Ne yapıyım abi? Aklım birine takılıyken tek gecelik bir ilişki mesai geliyor. ''

Ateşin ağzı kulaklarına doğru esnerken içinde çok derinlere gömdüğü şeyler çatlaklardan çıkmak üzereydi.

''Yani sen şimdi o gece bizi ektin, sonra Mahpeyker ve Mahpeyker 'in memeleriyle mekanı terk edip Mahpeyker 'i taksiye bindirip postaladın. Öyle mi? ''

Erhan fal taşı olmuş gözleriyle ersinden gelen cevabı bekliyordu. Ersindeki bu değişime hala inanamıyordu.

'' Ta kendisi. ''

Ersinin burun delikleri genişlerken başıyla onaylamıştı. Erhan önce başını öne eğip eliyle ensesini ovdu. Düşünürmüş gibi yaptıktan sonra kafasını kaldırdı.

'' Yüz karasısın oğlum sen! Resmen yüz karasısın. ''

Ben Seni Daha Çok (GAY)Where stories live. Discover now