104. bölüm

1.6K 93 223
                                    


Elindeki çatal işe önündeki tabağın içinde olan salatalıkla oynamaya devam etti. Tüm gece bir kez olsun gözünü dahi kırpmamıştı. Ateş bugün belkide hayatındaki dönüm noktalarından biri yaşayacaktı. Kurul bugündü

Bütün gece düşünmüş ve beyni artık patlamak üzereydi . Çatmış olduğu kaşları arada gevşediği artık bir iz çıkmaya başlamıştı. Üzüldüğü şey okuldan çok Ersindi.

Ayağı takılıp düşse ilk önce koşanlardan olan ersin aramayı geçti bir mesaj dahi atmamıştı. Bu kadar kolay mıydı silip atmak diye kafasında düşünceler döndürüyordu.

Hala erhanların evinde ona söylediklerini unutamasada şuan ona o kadar ihtiyacı vardı ki . Sarılmasına bile gerek yoktu . Sadece bir güzel bakışı bile ola güç verecekken Ersin hiç bir şey yapmamıştı.

Yaptırım gücü ve üzerinde etkisi artık işlemiyordu. Bu da ateşi ona karşı tek taraflı olduğunu düşünmeye itiyordu. İnsan bir kez olsun aramaz mı ya diye tekrar düşünürken annesinin seslenmesiyle irkildi.

'' Kuzucum , iyi misin ? ''

Ateş cevap vermezken önündeki salatalıkla oynamaya devam etti.

'' Konuşmak ister misin ? ''

Annesi saçllarını iki eliyle kulaklarınız arkasına kıstırdı. Her ne kadar ateşin şuan konuşmaya ihtiyacı olsada bu kişi annesi olamazdı.

Üstü kapalı bir şekilde annesi ateşi anlamaya çalıştığını belli etese ikisi şuan buna hazır değildi.

'' Peki ''

Annesi önünde boşlamış çay bardağına yenisi doldurmak için kalkarken ateş ilk kırılma noktasını yaşadı.

'' Anne ''

Ateşin annesi duraksarken , ateş zar zor çıksan sesiyle yutkunmuştu

'' Hım ''

Ateş elindeki çatalı tabağın yanına bıraktıktan sonra başını annesine çevirdi.

'' Ben nefes alamıyorum ''

İşte ağzından sözcüklerle beraber gözlerinden yaşlar dökülmeye başlamıştı. Taş olsa çatlardı. Annesi elinde boş çay bardağını gerisin geri masanın üzerine bıraktı.

Oğlunun sarılmayan başlayan kadın çaresizce saçlarını okşadı. Ateş bir süre durduktan sonra daha fazla dayanamayarak annesine karşılık verdi.

Kollarını annesinin beline dolarken gözlerini sıkıca yumdu. Göz yaşları ince hatlar şeklinde yanaklarına doğru süzülüyordu. Annesi kendi başının oğlunun titreyen başının üstüne yasladı.

Ersin şuan onun yanında olsa ilgilensede bir geleceklerinin olmadığının farkındaydı. Sonuçta onlar iri erkekti. Bir sonların olmayacağını bile bile onu seviyordu.

Bütün bunları çözseler bir mucize olup sadece kendilerine özel bir dünya yaratsalar yine mutlu olamayacaklardı. Ateşin söylediği yalanların üzerine nasıl bir ilişki kuramazlardı.

Ateş biraz olsun sakinleşirken annesinden ayrıldı. Endişeli kadın oğlunun bu halini görünce içi parçalanmıştı. Dizlerinin bağı çözülmüşcesine tekrar sandalyeye oturdu.

'' Hep böyle mi olacak ''

Ateş yutkunurken birden soruvermişti. Annesine umut dolu bir cevap vermesini bekleyerek . Annesi cevap veremezken kollarını masanın üzerinde birleştirip göğüslerini yasladı.

'' Yani ben güzel bir şey sanırdım aşık olamayı mutlu olacağımı sanırdım ''

Ateş elinin tersiyle gözlerinin kenarlarından hala süzülmeye devam ede yaşları sildi.

Ben Seni Daha Çok (GAY)Where stories live. Discover now