31. bölüm

2.1K 370 28
                                    

aynada parmak ucumla çizdiğim kalbin içinde ersin yazısını görmemle neye uğradığımı şaşırdım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

aynada parmak ucumla çizdiğim kalbin içinde ersin yazısını görmemle neye uğradığımı şaşırdım. bu nasıl olabilirdi. ben oraya ok çizmek için elimi uzatmıştım. elimi aklım değilde ney yönlendirmişti de ben o kalbin içine ersin yazmıştım . aklıma annemle aylar önce yaptığımız konuşma geldi. '' ateş sen yoksa a'' derken sözünü kesmiştim. niye şimdi bu gelmişti ki aklıma. niye ben şuan gecenin bu saati ersin için ders çalışıyordum ki . kafam bir sanki balon gibi şişip patlayacak sandım.

gözlerimi devirip kafamı iki yana salladım. saçmalamıştım. insanlık haliydi. diye geçiştirdim kafamdaki salak düşünceleri ve koşar adım. aynaya yaklaşıp artık silinmeye yüz tutmuş buharı beş parmağımla ağırca sildim.

banyodan çıkıp odama doğru ilerledim. kapıyı kapatıp arkama yaslandım. saate baktığımda 04:12 idi. çok geç olmuştu ve daha çalışmam gereken çok konu vardı ama bende bir insandım . üstüne az önceki kalp olayı eklenince bütün konsantrem bozulmuştu. masasının yanına gidip defterler ve kitaplar altında kalan telefonumu aramaya başladım. zorda olsa Atomların Kimliği notlarının altında çıkartıp elime aldım.

en azından 5 saat uyumalıyım deyip alarmı kurup telefonu yatagımın baş ucunda duran konsolun üstüne bıraktım. yatağın üstündeki pikeyi kaldırdıktan sonra adeta yatagıma yığıldım. ve gözlerimin kapatmam ile uykuya teslim oldum

*

gökyüzü hafiften aydınlanmaya başlamıştı. pencereden içeri giren ışıklarla yüzümde bir gülümseme oldu. uykusuzluktan ve süreki okumaktan cayır cayır yanan gözlerimi elimle ovaladım. saat sabah altıya geliyordu. İşte o gün gelmişti. 2 gün boyunca Atom Spektrumları senin Bileşik-Formül benim deyip kitabı adeta hatip etmiştim. önümdeki kitapları defterleri kapatıp oturduğum sandalyede doğruldum

sırtım taş kesilmişti. bir iki kere gerindikten sonra banyoya doğru sürüklenerek gittim. ışığı açıp içeri girdiğimde aynaya korkarak baktım. ama neyse ki üstünde bir kalp yoktu . geçti bitti diye alayla tısladı iç sesim. bu sefer ona bende katılmıştım. üstümdekileri çıkartıp duş aldım.

kurulandıktan sonra formalarımı çektim ve telefonumu elime aldım. 2 gün boyunca okula gitmediğim için insanlar merak etmişti haliyle çok devamsızlık yapan biri değildim sonuçta sınıftakilere göre. sadece geç kalmışlığım vardı. burak la mesajlaşmıştık ve telefonda konuşmuştuk. ersin neredesin noldun bir iki kere mesaj atmıştı. ikisine de hastayım 2 güne geçer diye geçiştirmiştim. çünkü bu yaptığımı ben daha kendime açıklayamaz iken onları hiç açıklayamazdım. ne diyecektim . ersin okuldan atılmasın diye kimya çalışıyorum mu . ayrıca kimseye verem anlatacak durumumda yoktu. beynim çok fazla doluydu.

mesajlarımı kontrol ettikten sonra evden dışarı okula gitmek için çıktım. üstümde biraz gerginlikte yok değildi. sonuçta ersinin okuldan atılmasını istemiyordum ve şuan onun kaderi önümüzdeki 1 saat içinde belirlenecekti . iki gündür de evde kapalı bir şekilde ders çalıştığım için bunalmıştım. o yüzden yürüyerek ve biraz da hava alarak okula geldim. trafoya baktığımda ersin ve muridleri yoktu. bahçeden içeri bınaya doğru sallandım. sınıftaki bir kaç kekoyu gördüm top koşturuyorlardı . allah cezaları gene leş gibi kokutacaklardı sınıfı diye sinirle onlara baktım. binaya varıp sınıfa girdiğimde gergin bir hava hakimdi .

çoğu kişi kimyadan zayıf almıştı ve sınıfta kalma durumu olan çok öğrenci vardı. kapıdan sınıfı süzerken gözlerim ersini taradı. tahmin ettiğim gibi muridleri ile beraber kopya hazırlıyorlardı. ersin elinde tuttuğu ufacık kağıtları gömlek manşetlerine gizlemeye çalışırken göz göze geldik. ersin her zaman ki ukala ve ona çok yakışan tavrıyla ''oo okulumuzun ünlü simalarından ateş bey okula teşrif etmiş '' dedi. gözlerimi devirip ona bir gülümse gönderdim.

işte bu kadardı. iki günlük yorgunluğum gelip geçmişti. ersinin bir cümlesi ben diriltmeye yetiyordu. tek korkum bir gün beni tek bir cümleyle öldürür müydü..

Ben Seni Daha Çok (GAY)Where stories live. Discover now