50. bölüm

1.6K 386 255
                                    


karşısında hıçkırıklara boğularak elinde karne ile ağlayan eylemi gören ateş ne yapacağını şaşırdı.

''noldu '' demesine rağmen cevap alamadı eylemden. eylem ağlamaya devam ederken insani doğası gereği yanına yaklaşıp omzundan tuttu.ağlamaktan kıp kırmızı olmuş gözler acı ile ona bakarken aklına geleni sordu.

''kaldın mı '' diye sorar sesi cılız çıkmıştı. eylem durmaksızın ağlamaya devam ederken ateş yanındaki taşa oturdu. ersinin okuldan atılma ihtimali olduğunda sevinç ile bu sonu beklese de ateş ona yine kıyamadı. '' üzülme bir sene alt. '' derken eylemin kolunu tutmasıyla sözü yarım kaldı.

''kalmadım'' derken sesi ağlamaktan fısıldama deresine geldi. ateş şaşkın bir ifadeyle bakarken o zaman neyin var masasın da kafasına iki yana salladı. eylem derin bir nefes alırken '' oğuz '' diyebildi sadece. ateş iyice meraklanırken bu cevabı hiç beklemiyordu.

''ne alaka oğuz ''

'' bizi öğrendi ateş ''

'' siz derken ? ''

'' zafer ile beni '' derken eylemin pınarlarından yaşlar oluk oluk süzülüyordu. ateşin kafasında parçalar birleşirken eylemin yolun sonuna geldiğini anlamıştı. eylem ersini aldatırken öğrenmesi en tehlikeli olan kişiye yakalanmıştı. oğuz gerçekten pisliğin teki bir abazaydı. ateş ile sürekli dalga geçer iken artık onu tanımıştı eylem için gerçekten endişelenirken aklına gelenle şimşek hızıyla eyleme '' benim bildiğimi biliyor mu '' diye sorarken ufak çaplı bir kalp krizi geçirmek üzereydi.

eylem başını iki yana olumsuz anlamda sallarken derin bir nefes verdi ateş. aldığını cevapla oturduğu yerde rahatlarken paçayı yırtmanın sakinliğindeydi. ne kadar kendisi ile ilgili olmayan bir konu da olsa eylem ile zaferi pastahane de görüp öğrenmiş ve ersine bunu söylememişti. eğer oğuz bunu da öğrenirse bir dakika düşünmeden onu da yakacağının bilincindeydi.

ateş duyacaklarını az çok tahmin ediyor olsa da iğrenerek '' ne istiyor '' diye sordu. eylem kafasını iki elinin arasına alırken '' bana şantaj yapıyor '' dedi.

'' tamam da ne istiyor ki ''

''beni bugun zor la öptü ''

'' naptı '' derken ateş duyduğuna inanamıştı.

''duydun işte sıkıştırdı göğüslerimi derken '' gözlerinden yaşlar oluk oluk boşalıyordu.

'' eğer onun istediklerini yapmazsam ersine anlatacakmış zaferle beni '' derken girdiği çıkmaz içinde boğulmak üzereydi.

'' abi bu ne rezil ne kepaze bir insan ya '' derken ateş sinirlenmeden edemedi.

oğuz öğrendiklerini dostum dediği ersine söylemek yerine kendi çıkarları uğruna kullanmayı tercih etmişti. kızın orasını burasını taciz edip öperek abazanlığını bastırmaya çalışıyordu. eylem battıkça batmıştı. eğer ateşi dinleyip seçimini yapsaydı şuan bunlar la uğraşmak zorunda kalmayacaktı.

'' asıl korkum bugün daha da ilerini gidebileceğini ima etti '' derken sesi korkuyla çıkmıştı.

''nasıl daha ileri ? ''

''arkadan sahip olacağım sana derken'' eylem utancından yerin dibine girmişti.

ateş duydukları ile iki kaşının arasındaki alnına doğru uzanan damar belirginleşirken oğuz ile aynı havayı soluduğu için lanet okudu. öyle bir pislikti ki normal bir birliktelik yaşayıp başını belaya sokmak yerine delil ve kanıt bırakmadan en iğrenç yol ile abazanlığını gidermeye çalışmıştı. bu resmen çocuk t*cavü*z planıydı. işin en kötü yanı bunu çocuğa yapanın bir çocuk olmasaydı. gerçi artık ateşin gözünde insan bile değildi. bu yolu seçmesinin sebebi eylemin b*karetiydi.

ateş duyduklarını hazım etmeye çalışırken daha fazla dayanamayıp tir tir titreyen eyleme kollarını açtı. kolları arasına giren narin beden zangırdarken sıkıca sarılmaya devam etti. omzuna yaslanan kafayı sağ eliyle tutup okşarken '' hepsi geçecek merak etme '' derken eylemi sakinleştirmeye çalıştı. '' eylem nasıl '' diye umutsuzca sorarken '' buluruz bir yolunu '' dedi. eyleme ne kadar güven vermeye çalışsa ide ateşte çıkmaza girmişti. oğuz pisliğinin bu kadarıyla kalmayacağını biliyordu. dahada ileriyi gidip avına düşürdüğü kuzunun etinden sütünden yararlanmaya devam edecekti. belki arkadaşlarına bile para karşılığı eylemi p*şkeş çekebilirdi.oğuzdan kurtulmak için ersine herşeyi itiraf etse o zaman daha beter bir bela ile karşı karşıya kalacaktı. iki ucu b*klu değnekti .

sarılan bedenler yavaşça ayrılırken

'' eylem konuşacağız bir çare illa vardır''

''var mıdır ''

''illa ama bak sen sakin ol yapma böyle harap ettin kendini''

''tamam deneyeceğim ''

''şimdi benim karnemi almam lazım '' derken yüzüne bir gülümseme yerleştirmeye çalıştı

''ha evet hoca söyledi müdürden alacakmışsın vermedi burağa ''

''biliyorum '' derken gözlerini devirmeden edemedi.

'' bende senle geleyim o pislik gitmiştir. görmesin beni diye alel acele çıktım sınıfta çantam kaldı ''

ne yapacaklarını bilemeyen ikili okul girişinden binaya doğru yürürken ateş etrafı kolaçan etti. oğuz pisliği yoktu. bahçeye geldiklerinde bir iki kişi elinde karnelerle sohbet ediyordu. okul kapanmak üzereydi. binasından kapıdan geçip koridora vardıklar sınıfa doğru yaklaştıklarında kulaklarına gürültüler dolmaya başladı. eylem ve ateş birbirine bakarken anlam veremediler sınıftan gelen seslere. kapının önüne geldiklerinde içeriden ersinin sesini duydu ateş

'' nasıl söylemezsin bana lan '' diye kükreyen ersin okulun temelini yerinden sallarken ateş ve eylem kapının girişine gelmişlerdi. içeride gördükleri manzara ve kişiler karşısında ateş gözlerini sımsıkı tutarken eylem istemsizce ateşin kolunu tuttu..

bugün burada yaşanacaklardan sonra , hiç birinin hayatı eski olmayacaktı..


Ben Seni Daha Çok (GAY)Where stories live. Discover now