25. Bölüm

2.3K 393 91
                                    


sınıfın pencerelerinden sıralara doğru akşam güneşi vururken tahta sıraların üstünde öylece kalakalmıştım . elindeki kese kağıdından gözlerimi çevirip yüzüne baktım ve incelemeye başladım. allahım bu çok neden bu kadar yakışıklıydı diye iç geçirdim. yüzüne vuran güneş yüzüne ışıltı katmıştı. dudakları o kadar lezzetli gözüküyordu ki karnımda karıncalanma çoktan başlamıştı bile. onu hayal edip masturbasyon yaparken o dudakların tenimde boynumda yanaklarımda gezdirdiğini düşünüp bir çok kez zevkin doruklarına ulaşmıştım.

ama artık buna bir son vermem lazımdı. tamam çok yakışıklı olabilirdi ama abartmanın ötesindeydim. dünyadaki tek insan ersin değildi sonuçta .bugun tuvalette yaşadığım hayal kırıklığından sonra yükseklerde uçmamam gerektiğini acı bir şekilde öğrenmiştim. gerçi bu bile bile ladesten başka birşey değil ne yazık ki !!

''orada biri var mı '' sesini duymamla ve yüzüme çok yakın bir mesafeden sallanan eli görmemle daldığım düşlerden uyanıp bana alaylı bir gülüşle bakan ersine ''pardon yeni uyandım '' dedim. ince olan sesim uykudan yeni kalktığım için dahada ince ve çatallı çıkmıştı. ersinin yüzündeki gülümseme derinleşirken '' hayırdır neden buradasın ? '' dedim. ellerini tafta masanın üstünde gezdirirken usulca erkesi sesiyle ''kıyamadım '' dedi.

bana neden kıyamamıştı. bu çocuğun bana böyle şeyler söylememesi gerekiyordu. yoksa korkmaya başladığım şey artık bana çok yakındı ve bunu kesinlikle istemiyordum. ersin benim için sadece masturbasyon malzemesi olarak kalmalıydı. bundan fazlasının sadece beni üzeceğini adım kadar emindim. ne kadar ergenliğin zirvesinde olsam da salak değildim. olmayacak duaya amin demenin hiç bir faydası olmazdı.

bal gibi ne dediğini duyup anladığım halde '' anlamadım '' derken bakışlarım boştu. ersinin yüzündeki gülümseme solarken ''sınıftan çıkarken uyduğunu görmemiştim. dışarı çıktım markette ödeme yaparken sigaramı sırada unuttuğumu anladım. geldiğimde de seni gördüm tek başına bırakmak istemedim '' dedi ve nefes verdi. ''ah ersin yapma şunu!! . benim artık ersinle daha az görüşmem gerekiyordu. çünkü konuştukça iletişimimiz ve doğal olarak etkileşimimiz artıyordu . gerçi olan bana oluyordu. ersin için hava hoştu. kafamda çok fazla düşünce hucum ettiken sonra ersinin suratına daha keskin baktım . yüzünde yeter amk bi cevap ver yaprak ifadesini takınınca . sesimdeki bıkkınlıkla '' teşekkür ederim ama gerek yoktu . eylem ile daha fazla vakit geçirmelisin '' dedim ve sonra pişman oldum.

ersin kaşlarını çatarken o an gene saçmaladığımı anladım neden bunu yapıyordum sürekli anlamıyorum. iç sesim ateş sen iyice mala bağladın diye sinirle tısladı. eylemi nereden çıkarmıştım. çocuk bana kıyamadım demişti. güzel şeyler söylemişti ama ben gene onla çatışma isteğindeydim . '' bu ne demek şimdi ateş '' derken sesi biraz kızgındı. derin bir nefes verip '' ne duyduysan o '' dedim diklenerek. yüzündeki ifade alamsızlaşırken '' peki öyle olsun bakalım '' dedi bıkkınlıkla . normalde asla bu konuyu kapatmazdı ve beni deli edene kadar peşini bırakmazdı ama bugün biraz bana daha farklıydı. çünkü tatava yapma lafına bozulduğumu fark etmişti. lakin bunun konuşmasını yapıp özür dilecek bir adam değildi ersin. o yüzden benle vakit geçirip gönlümü almak istiyordu diye düşünüyordum.

bakışlarım masanın üstünde duran kese kağıdına takılınca ersinin kıpırdandığını hissettim . gözlerim gözlerini bulurken yüzünde bu sefer kendinden gurur duyarcasına ve beğenmiş bir gülümseme vardı. bu çocuk gülümserken boğazımdan ılık bir şeyler akıyordu sürekli. ne vardı acaba o kese kağıdında diye düşünürken göz kırpıp sağ elimi avuç içlerim tavana bakacak şekilde göbek hizamda kaldırıp ne o bakışı attım. eliyle bir dakika işaretini yaptı ve kese kağıdını açtı.içinden çıkanları gördüğümde önce yüzümde bir gülümseme oldu ama sonrasında gözlerimin önünden düşünceler geçince şok olmuştum. dün akşam ve bugün tuvaletteki daracık kabindeki hallerimiz geldi aklıma .

ersin ne yapmaya çalışıyordu...

Ben Seni Daha Çok (GAY)Where stories live. Discover now