10. Bölüm - Dönüşüm

9.5K 677 105
                                    


Sabah güneşi ile birlikte pembe bir gökyüzü manzarası sarayın kristal camlarında yansıyordu. İçerisi sessizdi.

Yavaş adımlarla merdivenlerden inmeye başladığımda sarayın kapısının önündeki kargaşa ile dikkatimi kapıya verdim.

Bir çocuk ağlayarak muhafızların yanından geçmeye çalışıyor, bir şeyler anlatıyordu. Ama muhafızlar çocuğu geçirmiyordu.

Eteklerimi tutup merdivenlerden indikten sonra muhafızların yanına vardığımda ilk ne yapacağımı bilemedim.

Sonunda "Çocuğu bırakın." dedim.

Muhafızlar önce kısa süreliğine bana baktı ve önlerine döndüler. Ama hemen sonra tekrardan bana baktılar ve çocuğu bırakıp geri çekildiler.

Önce ikisine sonra çocuğa baktım.

"Sorunun ne?"

"Ben... Efendim benim bildiğim bazı şeyler var. İdamı olan din adamı hakkında. Bunu krala iletmek istiyorum ama kime gitsem imkansız diyorlar."

"Bir kanıtın var mı? Boş bir şekilde ortaya bir laf atman bir şeyleri değiştirmez."

"Bildiklerim kanıt niteliğinde."

"Bana anlatmak ister misin?"

"Ben kralımız..."

"Beni tanıyor musun?"

"Hayır efendim."

"Yani beni hiç görmedin?"

"Evet efendim."

"Güzel. O zaman şunu söylemeliyim ki..."

Etrafa baktım ve çocuğa eğilip sessiz bir şekilde "Ben kraliçeyim. Eğer bana söylersen belki beraber halledebiliriz." dediğimde çocuk şaşkınca bana baktı.

"Kraliçem..."

"Sessiz. Hemen böyle söyleme. Daha resmi olarak kraliçe değilim. Müstakbel kraliçe diyelim biz ona."

"Peki kraliçem."

"Şimdi benimle gelip  bana bildiklerini anlatırsan sana yardımcı olabilirim."

Çocuk başını olumlu anlamda salladı ve benimle beraber ilerledi.

Beraber Lord Silver'ın odasına doğru ilerlerken çocuğa baktım.

"Adın ne?"

"Sam."

"Pekala Sam. İlk olarak bunun karşısına geçmek istiyorsan başka kimseye bundan bahsetmeyeceksin. Bunlar tehlikeli şeyler. Kimsenin başına bir şey gelsin istemiyorum."

Sam olumlu anlamda başını salladı. Beraber Lord Silver'ın odasına girdiğimizde Isaac'da içerideydi.

Lord Silver önce bana sonra da yanımdaki çocuğa baktı. 

Tek kaşını kaldırdığında "Bize anlatacakları varmış." dedim.

"Ne ile ilgili?"

Lord Silver'a baktım.

"İdam kararı verilen din adamı ile ilgili."

Lord Silver oturduğu yerden kalktı ve şaşkınca Sam'e baktı.

"Emin misin? Yani bu... Gerçekten o adamı idamdan kurtarabilecek şeyler mi?"

Sam başını olumlu anlamda salladı.

Lord Silver kafasını kaldırdı ve bana baktı. Demek istesiklerini iyi anlıyordum.

Din adamı halk tarafından çok sevilen biriydi ve onun kurtuluşunu sağlayanlar her zaman saygı görürdü.

DELTADove le storie prendono vita. Scoprilo ora