3.Bölüm-Tutsak

15K 1.1K 177
                                    


Gözlerimi açtığımda karanlık bir odadaydım. Pencereden gelen ışık odayı aydınlatıyordu. Yattığım yerden doğrulup etrafa göz gezdirdim.

Oda tamamiyle toz içerisindeydi ve odadaki tek eşya üzerinde yatıyor olduğum yataktı.

Kafamdaki sızıyı hissettiğim sırada elimi kafama koydum. Alnım kabuk bağlamıştı. Sırtım ise o kadar çok ağrıyordu ki ağrıyan yerlerimin morardığına emindim.

Bir süre oturduğum yerde kendime gelmeye çalıştım.

Tuzağa düşmüştük. Orası açık ve net bir gerçekti.

Ancak öldürülmek yerine bir hücrede bekletilmeyi anlamlandıramıyordum.

Belki de Kevin'ın dediği gibi yamyamların eline düşmüştük.

Gerinip ayağa kalktım. Gözlerimi kısarak hücrenin parmaklıklıklarının arasından dışarıya baktığımda gördüğüm büyük alan beni şaşırtmaya yetti. Çember şeklinde bir binanın içerisinde bulunuyordum.

Çemberin kenarları oda olduğunu düşündüğüm kısımlara doluydu. Ortası ise boştu ve büyük bir çeşme vardı.

Etrafta kimse görünmüyordu.

Saçımdaki tokayı çözüp saçlarımı tekrar sıkı bir at kuyruğu yaptım. Etrafa bakındım. Kapıya baktığımda kapıdaki ufak boşluk dikkatimi çekti. Hızla kapıya yaklaşıp kapının boşluğunda ki demirliklere tutunup Kevin ile Taylor'a seslenmeye başladım.

"Taylor! Kevin! Beni duyuyor musunuz?!"

Geri dönüş aldığım tek ses kendi sesimin yankısıydı.

Sesim yankılandığına göre dışarısı geniş bir alan veya uzun bir koridordu.

Nefesimi sesli bir şekilde dışarıya verdiğim sırada demir kapının boşluğunda birden karşıma çıkan kişi ile çığlık atıp geri kaçtım. Ancak ayaklarım birbirine dolandı ve kalçamın üstüne düştüm.

Kapı açıldığında etrafıma bakınıp kendimi savunacak bir şey aradım. Ancak hiçbir şey yoktu.

İçeriye girip bir tabak yemek bırakan adama sonra tabağa baktım.

Adam tam gidecekken "Siz kimsiniz? Bizden ne istiyorsunuz? Arkadaşlarım nerede?" dediğimde adam arkası dönük bir şekilde durdu.

Üzerindeki pelerin yüzünü tam görmemi engelliyordu.

"Yemeğini ye!"

Sesi hırıltılıydı.

"Bana arkadaşlarımın nerede olduğunu söyleyin? Biz size yardım etmeye geliyorduk! Bizi tuzağa düşürdünüz!"

"Bize bir iyilik yapmak istiyorsan sadece soru sormayı kes."

"Siz kimsiniz? Kimsenin dışarıda bir insan topluluğu olduğundan haberi yok!"

Nedensiz yere bu cümlem onu güldürmüştü. Kafasını hafifçe bana çevirip "İnsan olduğumuzu söyleyen oldu mu?" dedikten sonra hücrenin kapısını kapattı ve kilitledi.

Hızla ayağa kalkıp koridora doğru seslendim.

"Lütfen! Bana arkadaşlarımın yerini söyle! Lütfen!"

...

Hava kararmıştı ve o adamdan sonra tek bir gelip giden bile yoktu.

Sabahtan beri düşünüp duruyordum.

Neredeydik? Buradakiler kim veya neydiler? Kevin ve Taylor neredeydi?

DELTAWhere stories live. Discover now