2.Bölüm- İlk kayıp

17K 1.1K 229
                                    


Bugün o gündü.

Sınırlarımızı aşacağımız ve duvarların dışına çıkacağımız gün.

O sabah görevliler tarafından bize gönderilen kıyafetleri giydikten sonra peşimizde askerler ile garaja indik.

Diğer iki Omicron'da aşağıya indiğinde askerler araçları hazırladı. Araçlara yerleştik ve Delta'yı Kansızlar'dan ayıran kısma ilerledik.

Geçit.

Geçit dediğimiz yer Delta'nın duvarlarına giriş-çıkışın sağlandığı büyük ve yüksek bir teknolojik sistemle korunan kapıydı.

Omicronlar buradan dışarıya çıkarılır ve ormana bırakılırlardı. Geri dönen Omicronlar'da buraya dönerdi.

Araç ilerledikçe oturduğumuz yerde sallanıyorduk.

Derin bir nefes alıp kafamı arkaya yasladım.

O sırada adı Kevin olan Omicron kamyonun metaline elini sürtüp "Kevlar." dedi.

Nastya ile kaşlarımızı çattığımızda gülümseyip sırtını dikleştirdi.

"Kurşun geçirmez madde. Baksanıza. Kamyonun kasasında cam bile yok. Tamamı kevlar kaplı. Ve bu kadar donanım sadece dışarıya çıkacak araçlarda var. Dışarıdaki şeyler her ne iseler kurşun kadar güçlü olmalılar."

Diğer Omicran Taylor "Peki senin amacın ne? Bizi iyice korkutmak mı?" dediğinde Kevin gülümsedi.

"Başkan'ın çocuğu olup nasıl burada olduğuna şaşırsam da hayır. Sizi bilgilendiriyorum. Dışarıda karşımıza ne çıkarsa direk vurun. Hem de tüm gücünüzle."

Taylor üzerindeki yeleğin boyun kısmını çekiştirip "Toplu olarak savaşacağımızı düşündüren ne? Benim planım aracın yolundan Delta'ya geri dönmek." dedi.

Yere bakarak "Dönemezsin." dediğimde bana baktı. Bende aynı şekilde kafamı kaldırıp ona baktım.

"Delta dönenleri yaşatmaz. Yaşatmıyorda. Bunu güçsüzlük olarak görüyor. Savaştan kaçmak yerine ölmek daha ideal onlar için. Şimdiye kadar dışarıdan dönüp de halkına hikayesini anlatan bir tane bile Omicron olmadı. Çünkü öldüler. O meşaleler ve geri dönebilirsiniz yalanlarıda halkı yatıştırmak için. Yani Geçit'den sonrasında Delta artık yok demek. Aslında bunu bilmelisin. Başkan'ın oğlusun sonuçta."

"Başkan'ın oğlu olabilirim ama bende buradayım gördüğünüz gibi. "

"Şaşırtıcı."

Kevin bana bakıp "Ama seninki değil. İsyancı Morganların kızıydın, değil mi?" dediğinde ona göz devirmekle yetindim.

Nastya ise benim yerime "Onlar isyancı falan değil. Ne zamandan beri sistemin dediklerine inanöaya başladınız?" dedi.

O sırada kamyon sert bir şekilde durduğunda düşecek gibi oldum.

Kaldığımız kasanın etrafı aydınlatan tepe lambası söndüğünde kasanın kapıları açıldı ve güneş ışığı en ücra köşeyi bile aydınlattı.

Elimi yüzüme siper edip etrafa baktım. Bütün insanlar buraya toplanmıştı. Etrafımıza çekilen demir çitlerin ardından bizleri izliyorlardı.

Çoğu kendinden geçmiş bir şekilde alkışlarken bazılarıda ellerindeki çiçekleri fırlatıyorlardı. Buradaki herkes öleceğimizi bile bile bu kadar mutluyken benim içimde onları sevecek bir sevgi kırıntısı nasıl bulunabilirdi ki?

Bu olay bir cenazeyi düğün gibi organize etmeye benziyordu.

Kamyon'dan indiğimizdre Yüzbaşı yanımıza gelip "Omicronlar! Sıraya!" diye bağırdığında sıraya geçtik.

DELTAOù les histoires vivent. Découvrez maintenant