18. Bölüm - Kan

6.2K 504 110
                                    


Alex sarayın koridorunda hızlı adımlarla ilerlerken arkasından "Kraliçem!" diye seslenilmesiyle arkasını döndü.

Louis gülümseyerek ona bakıyordu.
Bulunduğu yerde biraz durduktan sonra Alex'e doğru ilerledi ve tam karşısında durdu.

"Bir yere mi yetişmeniz gerekiyor? Umarım sizi engellemiyorumdur."

Alex gözlerini kısarak Louis'e baktı.

"Hayır. Engellemiyorsunuz. Söyleyeceğiniz bir şey mi vardı?"

"Evet. Aslında sizinle özel olarak konuşmak isterim."

Alex yanındaki hizmetçilere baktı. Başıyla işaret verdiğinde hepsi uzaklaşıp aralarına mesafe koydular. Sonra yavaş adımlarla yürümeye devam ettiler.

Louis ellerini arkada bağladı.

"Kraliçem. Biliyorsunuz ki ben sadık bir hizmetkar olabilirim. Tabi bu karşımdakine güvenmekten geçer."

Alex alaycı bir gülümseme ile kafasını kaldırıp Louis'e baktı.

Louis Alex'e baktıktan sonra güldü.

"Pekala. Pek inandırıcı gelmemiş olabilir ama kralımıza her daim sadıktım. Bunun için elimden geleni yaptım. Çoğu kişiye güvenmemek lazımdır bu konuda. Hatta kraliçeye bile."

Alex bu defa kaşlarını çattı.

"Size pek güvendiğimi söyleyemem. Ancak kralı kurtardığınız gün, onun için yaralandığınız gün size güven duymaya başlamıştım. Sonuçta kimse durduk yere hayatını ortaya atmaz."

Alex bu sefer derin bir nefes aldı ve direk karşıya bakarak "O zamanlar öyleydi. Şimdi olsa atlamam." dediğinde Louis şaşkınca kaşlarını havaya kaldırdı.

"Bunu sizden duymak... Şaşırtıcı."

Alex kafasını kaldırıp gözlerini kısarak Louis'e baktı.

"Şaşırtıcı olan ne vekilim? Bunu oldukça belli ettiğimi sanıyordum. Ne zamandır yaşananları fark edemiyor olamazsınız. Bu saatten sonra bunu inkar etmem."

"Elbet. Elbet yaşadıklarınız çok acı ama buna bir çeşit karma diyebilir miyiz?"

"Nasıl yani?"

Louis arkasına baktı. Sonra hemen yanlarındaki odanın kapısını açıp içeriyi kontrol etti. Daha sonra kapıyı açıp Alex'in girmesi için yol açtı.

Alex açılan kapıya baktı. Daha sonra içeri girdi. Louis kapıyı kapattıktan sonra odanın ortasındaki Alex'e baktı.

Arkasından sessizce yaklaşıp kulağına "Kralı bir lord ile aldatmak nasıl bir duygu Alexandra?" dedikten sonra elini Alex'in beline koyunca Alex hızla geri çekilip sinirle Louis'e baktı.

"Ne saçmalıyorsun sen?!"

Louis güldü.

"Sabah telaş içinde aradığınız kişi Lord Isaac olabilir mi?"

O an Alex'in yüzü düştü. Louis gözlerindeki endişeyi görebiliyordu.
Rengi olduğundan daha da beyazlamıştı.

"Ne yaptın ona?"

Louis kıkırdadı. Sonra etrafa bakarak Alex'e doğru birkaç adım attı.

Tam Alex'in karşısında durduktan sonra elbisesinin göğüs dekoltesine dökülen saçlarını geriye itti.

"Çok önemli bir şey değil. Sadece kralımızın yaptıklarını duyduktan sonra vereceği cezanın aynısını verdim. Kraliçeye yanaşmak büyük aptallık." dedi yüzünü Alex'in yüzüne yaklaştırdıktan sonra.

DELTAWhere stories live. Discover now