31. Bölüm-Büyü

4.4K 355 106
                                    


Jordan üzerindeki pelerini düzelttikten sonra arkasını dönüp Alex'in elini tuttu. Diğer elini yanağına koyduğunda Alex dudaklarını birbirine bastırıp gülümsedi.

"Seni yalnız bırakmak istemiyorum ama gitmem gerekiyor. Biliyorsun değil mi?"

Alex omuz silkip "Biliyorum ama... Sürekli ayrı kalmaktan yoruldum." dedi.

Jordan Alex'in yanağını öpüp geri çekildi.

"Söz veriyorum bu seferki kısa sürecek. Sadece göstermelik şeyler. Ülkeyi dolaşıp geleceğiz. Arthur ve onlarca asker yanımda olacak."

"Bu güç gösterileri işe yarayacak mı peki?"

"Güç gösterisi işime yaramasa bile halkımla bir araya gelmeliyim. Kral olarak sorunlarından haberdar olmalıyım ki yardımcı olabileyim."

Alex biraz durup Jordan'a baktı.

"Pekala ama..."

Jordan'a yaklaşıp "Marcus ve Charlotte sarayda olmak zorunda mı?" dedi.

"Gözümüzün önünde olmalılar. Ben yokken uzakta olmaları tehlikeli olabilir."

"Tehlikeli olan uzakta ve yakında olmaları değil. Tehlikeli olan o prensesin kendisi."

Jordan güldü.

"Sen sadece sinirlerine hakim ol yeter."

Jordan Alex'i öpüp Royd'a bindiğinde Alex Royd'un başını sevdi. Askerlerin atlarına binmesi ile Arthur'da Jordan'ın yanındaki yerini aldı ve son kez vedalaşıp birliğin önüne geçtiler. Saraydan çıkıp kasabaya giden köprüye ilerlemeye başladıklarında Alex ve diğerleride arkalarından bakıyordu.

O sırada Jessie Alex'in yanına geçip "Korkma." diye fısıldadı.

"Bu sefer yanlarında Basilisk de var."

"Endişelenmeden edemiyorum. Keşke Basilisk'lerin hepsini yanında götürseydi."

"O büyük kırmızı olan bile ona yeter bence. Hem diğer ikiside sarayı koruyor. Böylelikle güvendeyiz."

Alex başını salladı. Sonra ise dönüp saraya ilerlemeye başladılar. Yuri'de yanlarına geldiğinde birlikte sarayın kapısına vardılar. Sarayın kapısında ise Prenses Charlotte ile Marcus vardı. İkiside reveranslarını yapıp eğildiklerinde Alex ikisinide görmezden gelip yanlarından geçti.

"Şu kadına nasıl tahammül edeceğim acaba?"

Yuri güldü.

"Siz edemezseniz Kimba ile Simba nasıl tahammül etsin o zaman kraliçem?"

Alex arkasına baktığında gittikçe büyümeye devam eden iki kaplan kulaklarını eğmiş eğilerek köşeye sıkıştırdıkları Marcus ile Charlotte'a hırlıyorlardı.

Alex güldükten sonra ıslık çalıp "Kimba! Simba! Buraya gelin!" dediğinde kaplanlar geri çekildiler ve koşarak Alex'in yanına geçip Alex'e sürtündüler. Alex ikisininde başını okşayıp "Sizi çok sevdiğimi söylemiş miydim?" diye fısıldadığında Jessie "Bir dahakine ufak bir parça alın çocuklar." dedi.

Birlikte odaya girdiklerinde Simba ile Kimba şöminenin önündeki yerlerini aldılar. Alex ise yatağına oturdu.

Jessie odaya girip camları açtığında Yuri'de kokulu mumları yaktı.

Yuri gülerek "Kral Jordan'ın gitmesi ile sorumluluğunuz daha da arttı galiba kraliçem." dediğinde Alex göz devirdi.

"Ne demezsin? Büyük ihtimal o koskoca sorumluluklarımdan geriye sadece hayvanlara bakmak kalacak."

DELTAWhere stories live. Discover now